Translation of "Koyu" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Koyu" in a sentence and their spanish translations:

Çorba koyu.

La sopa está espesa.

- Koyu gözleri severim.
- Koyu gözlerini seviyorum.

Me gustan sus ojos oscuros.

Tom koyu tenli.

Tom tiene piel oscura.

O koyu yeşildi.

Era verde oscuro.

- Koyu siyahtı.
- Lacivertti.

Era azul oscuro.

O koyu tenlidir.

Ella es morena.

Onun koyu renk gözleri ve koyu renk saçları var.

Sus ojos y su cabello son oscuros.

Daha koyu ten rengi.

Piel más oscura.

Koyu kahverengi saçları vardı.

Tenía el pelo castaño oscuro.

Tom kahvesini koyu seviyor.

A Tom le gusta su café negro.

O, koyu makyaj yapar.

Ella usa mucho maquillaje.

Onun koyu makyajı iğrençtir.

Su grueso maquillaje es asqueroso.

Japonların koyu gözleri vardır.

Los japoneses tienen ojos oscuros.

Bu kahve oldukça koyu.

Este café es muy fuerte.

Ben kahvemi koyu severim.

Me gusta mi café fuerte.

Babam koyu kahveyi sever.

A mi papá le gusta el café fuerte.

Daha koyu ten rengi olmalı."

deben tener piel más oscura".

"koyu tenli bir kız için."

"para una chica de piel oscura".

Tom kahveyi çok koyu yaptı.

Tom hizo el café demasiado fuerte.

Koyu kırmızıyı daha çok severim.

- Me gusta más el rojo oscuro.
- Prefiero el rojo oscuro.

Tom evinde koyu renklerden hoşlanmaz.

A Tom no le gustan los colores oscuros en su casa.

Mary'nin güzel koyu saçı vardır.

Mary tiene un hermoso cabello oscuro.

Birkaç koyu gözlük almak istiyorum.

Deseo comprar unos lentes oscuros.

Koyu bulutlar yağmura işaret eder.

Nubes oscuras indican lluvia.

Tom saçını koyu kahverengine boyadı.

Tom se tiñó el pelo castaño oscuro.

Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.

El piano está hecho de preciosa madera marrón oscuro.

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

Casi todos los japoneses tienen cabello oscuro.

O her zaman koyu giysiler giyer.

Él siempre lleva ropa oscura.

O koyu mavi bir eşarp taktı.

Ella llevaba una bufanda azul oscuro.

- Koyu kahverengi saçları vardı.
- Saçı kahverengiydi.

Su pelo era castaño.

Bu kahve benim için çok koyu.

- Este café está muy fuerte para mí.
- Este café está demasiado fuerte para mí.

Tom pencereye koyu bir perde astı.

Tom colgó una oscura cortina sobre la ventana.

Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.

Es difícil despertarse sin una taza de café fuerte.

O koyu saçlı İtalyan bir kızla evlendi.

Él se casó con una italiana morena.

Kahveni nasıl seversin? Koyu ve siyah mı?

¿Cómo te gusta el café?, ¿negro y fuerte?

Her ikisi de koyu renk kıyafetler giymişti.

Ambos llevaban ropa oscura.

"Oh! Çok güzelsin, koyu renkli bir kıza göre."

"Eres muy bonita... para una chica de piel oscura".

Kahve çok koyu olmuşsa biraz daha su ekle.

Si el café es demasiado fuerte, añádele algo más de agua.

New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.

Los policías de Nueva York usan uniformes azul oscuro.

Gözlerini güneşten korumak için koyu renk gözlük taktı.

Ella se puso unas gafas oscuras para proteger sus ojos de los rayos del sol.

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.

Una taza de café fuerte me ayuda a despertarme.

- Bu kahve gerçekten sert.
- Bu kahve çok koyu.

- Esté café está muy cargado.
- Este café está requete-cargado.

Onun dalgalı kahverengi saçları ve koyu renk gözleri var.

Eĺ tiene pelo castaño ondulado y ojos oscuros.

Tom ve Mary'nin ikisinin de koyu renk saçları var.

Tom y Mary tienen, ambos, el pelo oscuro.

Renkçilik, daha koyu ten rengine sahip olanlara karşı yapılan ayrımcılık,

El colorismo, la discriminación de aquellos de piel más oscura,

Ben koyu inançlı bir adamım ve ölümden sonraki yaşama inanıyorum.

Soy un hombre muy religioso y creo en la vida después de la muerte.

Tom her zaman siyah giyer ya da bir diğer koyu renk.

Tom siempre se viste de negro o de algún otro color oscuro.

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

Nubes oscuras son señal de lluvia.

Kamera, bu ceket gibi koyu bir yüzeyin içinde ve bir renk tüm çerçeveyi karanlığa gömüyor.

La cámara se extiende sobre una superficie oscura, como esta chaqueta, y un color oscurece todo el marco.

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.

Los alimentos ricos en vitamina incluyen los vegetales de color verde oscuro, de hoja, alubias, frutos secos y los cereales integrales.

- O hevesli bir Stephen King hayranıdır.
- O güçlü bir Stephen King hayranıdır.
- O sıkı bir Stephen King hayranı.
- O koyu bir Stephen King hayranı.

Él es un ávido fan de Stephen King.