Translation of "Saçları" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Saçları" in a sentence and their spanish translations:

Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.

Piotr tiene el pelo negro pero Lech es rubio.

Saçları omuz hizasında.

Ella tiene el pelo hasta los hombros.

Babamın saçları ağarıyor.

- A mi padre le están saliendo canas.
- Mi padre se está quedando canoso.

Gri saçları vardı.

Él tenía pelo gris.

Koyu kahverengi saçları vardı.

Tenía el pelo castaño oscuro.

Geçen sene saçları uzundu.

- El año pasado él tenía el pelo largo.
- Tenía el pelo largo el año pasado.

Maria'nın uzun saçları var.

- María tiene el pelo largo.
- Maria tiene el pelo largo.

Uzun, kıvırcık saçları var.

Ella tiene pelo largo y rizado.

Bu ihtiyarın saçları ağarmış.

Este hombre mayor es canoso.

Tom'un saçları arkaya taranmıştı.

El pelo de Tom estaba engominado hacia atrás.

Tom'un dalgalı saçları var.

Tom tiene pelo ondulado.

Tom'un beyaz saçları var.

Tom tiene canas.

Onun çok uzun saçları var.

Ella tiene el pelo muy largo.

Kuzenimin sarışın kıvırcık saçları var.

- Mi primo tiene el pelo rubio y rizado.
- Mi prima tiene el pelo rubio y rizado.

Bu genç adamın saçları mavi.

Este hombre joven tiene el pelo azul.

Saçları yere ulaşacak kadar uzundu.

Su cabello era tan largo que alcanzaba el piso.

Onun uzun sarı saçları vardı.

Ella tenía el cabello largo y rubio.

Lidia'nın sarı düz saçları var.

Lidia tiene el pelo liso y rubio.

Mary'nin beline kadar saçları var.

A Mary, el cabello le llega hasta la cintura.

Saçları sahici olmalı, ek saç olmamalı."

deben tener cabello real, sin extensiones".

Saçları beline inen bir kız gördüm.

Vi a una niña cuyo pelo le llegaba hasta la cintura.

- Koyu kahverengi saçları vardı.
- Saçı kahverengiydi.

Su pelo era castaño.

Mary'nin kısa, kıvırcık kahverengi saçları var.

Mary tiene el pelo corto, castaño y rizado.

Onun saçları sarı ve o genç görünüyor.

Es rubio y parece joven.

Duyduğum kadarıyla, beyaz gözleri ve kızıl saçları vardı.

Se decía que tenían ojos blancos y pelo rojo.

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.

Ella tiene los ojos verdes y el pelo castaño claro.

- Maria'nın uzun saçı var.
- Maria'nın uzun saçları var.

- María tiene el pelo largo.
- Maria tiene el pelo largo.

Afrika'da kadınların daha kısa ve kıvırcık saçları var.

Las mujeres tienen el pelo más corto y rizado en África.

Tom banyodan henüz çıktı ve saçları hâlâ ıslak.

Tom acaba de salir de la ducha y todavía tiene el pelo mojado.

Ek saçları olabilir, orta esmerden açık ten rengine doğru."

puede tener extensiones, piel de tono medio a claro".

Onun koyu renk gözleri ve koyu renk saçları var.

Sus ojos y su cabello son oscuros.

Onun dalgalı kahverengi saçları ve koyu renk gözleri var.

Eĺ tiene pelo castaño ondulado y ojos oscuros.

Onun uzun ve düzensiz saçları bir aslan yelesine benzerdi.

Su cabello largo y despeinado era similar a la melena de un león.

Tom ve Mary'nin ikisinin de koyu renk saçları var.

Tom y Mary tienen, ambos, el pelo oscuro.

Seçme diyor ki: "Bunlar güzel kızlar, uzun doğal saçları var,

El casting dice: "Son chicas hermosas, largo cabello natural,

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

Tom es rubio y tiene los ojos verdes.