Translation of "Kalırsa" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Kalırsa" in a sentence and their spanish translations:

Açıklıkta ne kadar kalırsa...

Cuanto más tiempo esté al aire libre,

Bana kalırsa, bu çok güzel

Para mí, eso es estupendo;

Bana kalırsa bu ayı kakası.

Para mí, parecen heces de oso.

Bana kalırsa bizim yapmadığımız mücadele

Ay, yo creo que la batalla cultural

Bana kalırsa benim itirazım yok.

- Por mi parte no tengo objeción.
- Por mi parte no tengo ninguna objeción.

Bana kalırsa pişmanlık en sert cezadır.

Para mí, el arrepentimiento es el más duro castigo.

Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.

Según mi opinión, no es una buena idea.

Eğer dondurucunun dışında kalırsa meyve suyu ısınır.

Dejándolo fuera del freezer, el jugo se va a calentar.

İnsanla bire birde kalırsa, insanın hiç şansı yok.

En una competencia uno a uno con un humano, no hay comparación.

Bana kalırsa onun en büyük derdi bu olmalı.

Que yo calculo que debe ser la principal ocupación que tiene.

Ve Priya yemek için ne yapmak zorunda kalırsa yapıyordu.

y Priya tuvo que hacer todo lo posible para conseguir comida.

- Sanırım yatmalısın.
- Bence yatmalısın.
- Yatman gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa yatmalısın.

Creo que debería estar en la cama.

- Sanırım dinlemelisin.
- Sanırım dinlemen gerekiyor.
- Dinlemen gerektiğini düşünüyorum.
- Bence dinlemelisin.
- Bana kalırsa dinlemelisin.

Creo que deberías escuchar.

- Sessiz olman gerektiğini düşünüyorum.
- Bence sessiz olmalısın.
- Bana kalırsa sessiz olmalısın.
- Sanırım sessiz olmalısın.

Creo que debería guardar silencio.

- Sanırım bunu almalısın.
- Bence bunu almalısın.
- Bunu alman gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa bunu almalısın.

Creo que usted debe comprar esto.

- Sanırım Tom'u aramalısın.
- Bence Tom'u aramalısın.
- Bana kalırsa Tom'u aramalısın.
- Tom'u araman gerektiğini düşünüyorum.

Creo que deberías llamar a Tom.

- Sanırım Tom'u seçmelisin.
- Bence Tom'u seçmelisin.
- Bana kalırsa Tom'u seçmelisin.
- Tom'u seçmen gerektiğini düşünüyorum.

Creo que deberías elegir a Tom.

- Boston'a dönmen gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa Boston'a dönmelisin.
- Bence Boston'a dönmelisin.
- Sanırım Boston'a dönmelisin.

Creo que deberías volver a Boston.

- Tom'la dönmen gerektiğini düşünüyorum.
- Bence Tom'la dönmelisin.
- Bana kalırsa Tom'la dönmelisin.
- Sanırım Tom'la dönmelisin.

Creo que deberías volver con Tom.

- Hepinizin hatalı olduğunu düşünüyorum.
- Bence hepiniz hatalısınız.
- Bana kalırsa hepiniz hatalısınız.
- Sanırım hepiniz hatalısınız.

Creo que estás totalmente equivocado.

"Ne demek istiyorsun?" Dima sordu fakat geğirdi, zira o sessiz kalırsa, bu cümle çok basit olur.

—¿Qué quieres decir? —preguntó Dima, pero eructó, ya que si hubiera permanecido en silencio esta oración habría sido demasiado simple.

- Sanırım otursan iyi olur.
- Oturman gerektiğini düşünüyorum.
- Bence otursan iyi olur.
- Bana kalırsa otursan iyi olur.

Creo que será mejor que te sientes.

- Sanırım bunu ilginç bulacaksın.
- Bana kalırsa bunu ilginç bulacaksın.
- Bence bunu ilginç bulacaksın.
- Bunu ilginç bulacağını düşünüyorum.

Creo que lo encontrarás interesante.

- Sanırım Tom çok hasta.
- Tom'un çok hasta olduğunu düşünüyorum.
- Bana kalırsa Tom çok hasta.
- Bence Tom çok hasta.

Creo que Tom está muy enfermo.

- Bunu çok ilginç bulacağını düşünüyorum.
- Bence bunu çok ilginç bulacaksın.
- Bana kalırsa bunu çok ilginç bulacaksın.
- Sanırım bunu çok ilginç bulacaksın.

- Creo que te parecerá muy interesante.
- Creo que lo encontrarás muy interesante.
- Creo que lo encontraréis muy interesante.
- Creo que os parecerá muy interesante.

- Sanırım Tom'a bir şans vermelisin.
- Bence Tom'a bir şans vermelisin.
- Tom'a bir şans vermen gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa Tom'a bir şans vermelisin.

Creo que deberías darle una oportunidad a Tom.

- Telefon numaranı Tom'a vermen gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım telefon numaranı Tom'a vermelisin.
- Bence telefon numaranı Tom'a vermelisin.
- Bana kalırsa telefon numaranı Tom'a vermelisin.

Creo que deberías darle tu número de teléfono a Tom.

- Bu konuşmaya dışarıda devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bence bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bana kalırsa bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.

Creo que deberíamos continuar esta conversación fuera.