Translation of "Getiriyor" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Getiriyor" in a sentence and their spanish translations:

Ve rüşveti getiriyor

y trae soborno

Kameranı getiriyor musun?

¿Traes la cámara?

Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor

Nuestra ira genera malestar,

Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.

La multitud se descontrola en la ciudad.

Bu sefer insanlığın sonunu getiriyor

esta vez es el fin de la humanidad

Bütün bunlar yeni sorular getiriyor.

Todo esto arroja nuevas preguntas.

O ses cümlenin geri kalanını getiriyor:

la voz completa el resto de la frase con:

Bu yaftayı daha kalıcı hale getiriyor.

que ocurre en los casos de suicidios de celebridades.

Taşma noktaları üç tehdidi beraberinde getiriyor.

Los puntos de inflexión conllevan tres amenazas.

Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor,

Y al final del día nos trae el material,

Bu, konuyu içinden çıkılmaz hale getiriyor.

Eso complica la cosa.

Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.

Crea las mareas que han bajado y fluido durante miles de millones de años.

O bunu daha açık hale getiriyor mu?

¿Ayuda eso a aclararlo?

Bunun yaşamlarını bir şekilde etkileyeceği kaygısını dile getiriyor.

dicen sentir ansiedad de que esto pueda de alguna manera afectar sus vidas.

En bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

que alimentan algunas de las aguas más abundantes del planeta.

Hissedebildikleri bilimsel olarak kanıtlandı. Kâr getiriyor mu peki?

Está probado científicamente que algo sienten. [en inglés] ¿Cuál es la ganancia?

Bu durumda bu virüsü insanlara bulaşabilir hale getiriyor

entonces hace que este virus sea transmisible a los humanos

O hikaye New York'ta tanıştığım kişiyi akla getiriyor.

Esa historia me hace pensar en la persona con la que me encontré en Nueva York.

Bir yıl içinde iş ona 8000 dolar getiriyor.

El negocio le deja 8000 dólares al año.

Ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

y ser vulnerable nos abre las puertas a ser heridos y juzgados

Testere pullu engerekler, Maharashtra'nın Ratnagiri bölgesinde geçirdiğimiz zamanı aklıma getiriyor.

Cuando pienso en víboras garibas, pienso en el tiempo que pasé en el distrito Ratnagiri en Maharashtra.

Vay, bu, anıları geri getiriyor. Bu, ben beş yaşındaykenki bir resim.

¡Guau! Esto me trae recuerdos. Es la foto de cuando tenía cinco años.

Yeni bir yardımcı dile ihtiyacımız yok, İngilizce zaten o rolü yerine getiriyor.

No necesitamos una nueva lengua auxiliar, el idioma inglés ya cumple esa función.

Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.

Y eso la hace un gran lugar para que las criaturas se refugien del calor.