Translation of "Insanlığın" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Insanlığın" in a sentence and their spanish translations:

- Afrika insanlığın beşiğidir.
- Afrika, insanlığın beşiğidir.

África es la cuna de la humanidad.

Hayır, hayır. İnsanlığın

No, no. La humanidad está necesitando

Insanlığın gelişmesi için

Para tener una humanidad mejor

Insanlığın öğrenemediği olay

el evento que la humanidad no puede aprender

İnsanlığın geleceğinden korkuyorum.

Temo por el futuro de la humanidad.

İnsanlığın son umudusun.

- Eres la última esperanza para la humanidad.
- Ustedes son la última esperanza para la humanidad.

Afrika insanlığın beşiğidir.

África es la cuna de la humanidad.

Uzayın insanlığın faydası için

Seguiremos trabajando en esto

Bütün insanlığın atası olarak görmek.

sino de toda la humanidad.

Tüm insanlığın faydası için yapılmalıdır.''

deberán hacerse en provecho y en interés de todos los países,

Bu sefer insanlığın sonunu getiriyor

esta vez es el fin de la humanidad

Ben insanlığın geleceği için korkuyorum.

Temo por el futuro del género humano.

Kanser insanlığın en büyük düşmanı.

El cáncer es un gran enemigo de la humanidad.

İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor,

Más de la mitad de la humanidad vive en esta zona,

Insanlığın en önemli ihtiyacı olan su

agua, la necesidad más importante de la humanidad

Dil insanlığın en önemli buluşlarından biridir.

El lenguaje es una de las invenciones más importantes de la humanidad.

Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var.

Hay un montón de causas para la humanidad entera.

İnsanlığın bunu gözlemleyip bize yardım etmesini istiyoruz.

y queremos que la humanidad lo observe y nos ayude.

O gün, insanlığın en önemli buluşu doğdu.

Aquel día nació el invento más importante de la humanidad.

Ve bu insanlığın beşte biri için felaket olacak.

y eso será un desastre para un quinto de la humanidad.

Insanlığın yokluğunda küresel ısınmaya artırmak için atmosferde birikir.

la atmósfera para aumentar el calentamiento global en ausencia de la humanidad.

Bir nükleer savaş, insanlığın yok olmasına neden olacak.

Una guerra nuclear traerá la destrucción de la humanidad.

Öyle görünüyor ki, insanlığın zengin kısmı, fakir kısmın problemlerini çok umursamıyor.

Parece que la parte rica de la humanidad no se preocupa mucho por los problemas de la parte pobre.

Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.

La mayor amenaza que enfrentan es la ambición humana y la promesa de una gran ganancia.

Hepimiz insanlığın bir zamanlar inandığı tanrıların çoğuna karşı ateistiz. Bazıları sadece bir tanrı daha ileri gidiyor.

Todos somos ateos respecto a la mayoría de dioses en los que la humanidad ha creído alguna vez. Algunos simplemente vamos un dios más allá.