Translation of "Gördük" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Gördük" in a sentence and their spanish translations:

Getirdiklerini gördük...

y veíamos traer gen--

Onu gördük.

- Nosotros la vimos.
- Nosotras la vimos.
- La hemos visto.

Onları gördük.

- Los hemos visto.
- Las hemos visto.

Tom'u gördük.

Vimos a Tom.

Sizi gördük.

- Te vimos.
- Te veíamos.

- Kamyonunu yolda gördük.
- Kamyonunuzu yolda gördük.

Vimos tu camión en la carretera.

Ve ne gördük?

¿Y qué vimos?

Uzaktaki kuleyi gördük.

- Vimos la torre a lo lejos.
- Veíamos la torre en la distancia.

Biz onu gördük.

Le hemos visto.

Hepimiz onu gördük.

Todos vimos aquello.

Onların çıktığını gördük.

- Les vimos irse.
- Los vimos partir.

Her şeyi gördük.

Lo vimos todo.

Bir şey gördük.

- Vimos algo.
- Vimos alguna cosa.

Caddede birbirimizi gördük.

Nos vimos en la calle.

- Limanda birçok gemi gördük.
- Limanda çok gemi gördük.

Vimos muchos barcos en el puerto.

şimdi biz ne tuhaflık gördük nede gizem gördük diyebilirsiniz

Ahora podemos decir que no hemos visto ninguna extrañeza o misterio.

Penisilin keşfedilirken bunu gördük

Esto es lo que vimos con el descubrimiento de la penicilina

Dinî bakım merkezleri gördük.

hasta la era de la revolución industrial,

Venüs sinekkapanında bunu gördük,

lo acabamos de ver en la Venus atrapamoscas,

Uzakta bir kuş gördük.

Veíamos un pájaro en la distancia.

Uzakta bir kulübe gördük.

Vi una cabaña a lo lejos.

Biz savaşı önceden gördük.

Nosotros previmos la guerra.

İneklerin çayırda otladığını gördük.

Vimos vacas pastando en la pradera.

Bu filmi zaten gördük.

Ya hemos visto esta película.

Onun parka girdiğini gördük.

Le vimos entrar en el parque.

Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.

Vimos monos en el zoo.

Dün akşam Tom'u gördük.

Vimos a Tom ayer a la noche.

Evden çıkarken onu gördük.

Al salir de la casa, la vimos.

Biz arabanın çalıştığını gördük.

Vimos arrancar el automóvil.

Dağın üstünde bulutlar gördük.

Vimos nubes sobre la montaña.

Dün gece onları gördük.

Los vimos anoche.

Onun caddeyi geçtiğini gördük.

Lo vimos cruzar la calle.

Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük

Nos encontramos con migrantes LGBT de todo el mundo

Katılımda geçici bir artış gördük

y vimos un aumento temporal en el compromiso

Balığın suda su sıçrattığını gördük.

Vimos a un pez salpicando en el agua.

İleride başka bir gemi gördük.

Vimos otro barco a lo lejos.

Biz uzakta bir kale gördük.

- Vimos un castillo a lo lejos.
- Vimos un castillo en la distancia.

Uzakta loş bir ışık gördük.

Vimos una débil luz en la distancia.

Karanlıkta loş bir ışık gördük.

Vimos una débil luz en la oscuridad.

Gölette birçok canlı balık gördük.

Vimos muchos peces vivos en el estanque.

Biz müzede bir mumya gördük.

Vimos una momia en el museo.

Biz bir uçan daire gördük.

- Vimos un platillo volador.
- Vimos un ovni.

Görülebilir olmadığını düşündüğümüz şeyleri gördük.

Hemos visto lo que pensamos que no podríamos.

Dışarı çıktık ve Adil'i gördük.

Salimos y vimos a Adil.

Bay Sato'nun odadan ayrıldığını gördük.

Vimos al Sr. Sato dejar la habitación.

Bir yabancının eve girdiğini gördük.

Vimos a un extraño entrar en la casa.

Her ikimiz de onu gördük.

Los dos lo vimos.

Biz uzakta bir ışık gördük.

Vimos una luz a lo lejos.

Karbonun yüzde 30'unu toplayabileceğini gördük.

capturando décadas de emisiones humanas.

Montaj hatları gibi kurulmuş hastaneler gördük.

salgan del hospital lo más pronto posible.

Ve Türkiye'de tsunami ihtimalinin olmayacağını gördük

Vimos en Turquía y no sería probable que ocurriera un tsunami

Nasıl bir yaptırım yaptıklarını da gördük

también vimos qué sanciones habían hecho

Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük

Vimos a Mac realizar un fantástico disparo.

Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.

Vimos al sol hundirse bajo el horizonte.

Botanik bahçesinde birçok sıradışı bitki gördük.

En el jardín botánico vimos muchas plantas exóticas.

Dün akşam korkunç bir film gördük.

Anoche vimos una película horrenda.

Biz gökyüzünde parlayan ilk yıldızı gördük.

Vimos brillar la primera estrella en el cielo.

Sultan'ı gördük, ama bize yardım etmedi.

Estuvimos donde el Sultán, pero él no nos ayudó.

Çok uzakta bir gemi daha gördük.

- Vimos otro barco en la distancia.
- Vimos otro barco en la lejanía.

Dr. Sheldon Levy'nin gösterdiği videoda bunu gördük.

Lo vimos en el video de Sheldon, que mostró el Dr. Levy.

Geçtiğimiz yüzyılda pek çok ilginç yenilik gördük.

Durante el siglo pasado, hemos visto muchas innovaciones interesantes.

Her yöne kaçışan bazı küçük hayvanlar gördük.

Vi algunos animales pequeños corriendo en todas las direcciones.

Joe ve ben dün bir aslan gördük.

Juan y yo vimos un león ayer.

Çölde bir vahanın ne gibi göründüğünü gördük.

Vimos lo que parecía ser un oasis en el desierto.

Biz patlama duyduk ve evin tutuştuğunu gördük.

Oímos la explosión y vimos la casa prenderse en llamas.

Biz trenimizin penceresinden kaleyi bir an gördük.

Vislumbramos el castillo desde la ventana de nuestro tren.

Aniden bizim yolumuzda yüzen bir köpekbalığı gördük.

De pronto vimos que un tiburón nadaba hacia nosotros.

Öğrencilerin kurstan sonra sınıflarını nasıl temizlediklerini gördük.

Vi cómo los alumnos limpian su aula después del curso.

Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık.

Ya vemos y sabemos esto en la tecnología que usamos hoy.

çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.

descubrimos un nivel alto de actividad sana en relación al aprendizaje.

Monica'yı almak için gidiyorken, korkutucu bir şey gördük.

Cuando íbamos a buscar a Mónica, vimos algo aterrador.

Ancak bir tanesinin bu problemlere sahip olmadığını gördük.

pero encontramos uno que no tenía ningún problema.

Kulübeye girdiğimizde, masada yarısı yenmiş bir turta gördük.

Cuando entramos en la casucha, vimos un pastel medio comido sobre la mesa.

Ve yok etmeye ant içmiş insanları harfi harfine gördük.

y a otros que se han empeñado en la destrucción.

Gazetede 125 bin real değerinde bir ev ilanı gördük.

Vimos en el diario el anuncio de una casa que cuesta R$125.000,00.

Her filminde biz onu öyle gördük gerçek hayatta da böyleydi

en cada película lo vimos de esa manera, era lo mismo en la vida real

Hem Tom hem de ben dün gece aynı rüyayı gördük.

Anoche, Tom y yo tuvimos el mismo sueño.

O yıl Ocak ayında, on dördünden on yedisine kadar dört gün boyunca kar gördük.

En enero de ese año, vimos nevar durante cuatro días, desde el catorceavo al decimoséptimo día.

Biz hayvanat bahçesine gittik ve daha sonra bir Roma hamamını ve Güney Cumbria'daki bir Roma kalesini gördük.

Fuimos al zoo y entonces vimos un baño romano y un fuerte romano en el sur de Cumbria.