Translation of "Onları" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Onları" in a sentence and their spanish translations:

- Onları görüyorum.
- Onları gördüm.

- Los he visto.
- Los vi.

- Onları anlamıyorum.
- Anlamıyorum onları.

No los entiendo.

- Neden onları durdurmadın?
- Neden onları durdurmadınız?
- Niçin onları durdurmadın?
- Niçin onları durdurmadınız?
- Niye onları durdurmadın?
- Niye onları durdurmadınız?

¿Por qué no los detuviste?

- Onları durduracağım.
- Onları durdurmaya gidiyorum.

Los voy a detener.

- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!

- ¡Dámelas!
- ¡Dámelos!
- Entrégamelos.

Onları cezalandırabilirsiniz.

pueden tirarlos a la basura.

...onları öldürebilir.

podría matarlos.

Onları gözlemliyordu

los estaba observando

Onları görüyorum.

- Los veo.
- Las veo.

Onları almadım.

No los compré.

Onları yeneceğiz.

Los derrotaremos.

Onları yenecek.

Él los derrotará.

Onları yener.

Ella los derrotará.

Onları suçlayamazsın.

- No puedes culparlos.
- No podéis culparlos.
- No pueden culparlos.

Onları suçlayamam.

No puedo culparlos.

Onları uyarmalıyım.

Tengo que avisarles.

Onları uyarmalıyız.

Tenemos que avisarles.

Onları uyandır.

Despertalos.

Onları arayacağım.

Los llamaré.

Onları suçlamıyorum.

No los culpo.

Onları seviyorum.

- Me gustan.
- Les quiero.

Onları istemiyorum.

No los quiero.

Onları durdur.

- Detenlos.
- Párales.

Onları tut.

- Guárdalos.
- Quédatelos.
- Guárdenselos.

Onları inceleyin.

Examínalos.

Onları attık.

Los tiramos.

Onları gördüm.

- Los he visto.
- Los vi.

Onları unuttuk.

Los olvidamos.

Onları biliyorum.

Los conozco.

Onları sevmiyorum.

- No me gustan.
- No me gustan ellos.

Onları kullanmam.

No los uso.

Onları gördük.

- Los hemos visto.
- Las hemos visto.

Onları suçlamazdım.

No los culparía.

Onları özlüyorum.

Los echo de menos.

Onları göremem.

No puedo verlos.

Onları görebilirim.

- Puedo verlos.
- Puedo verlas.

Onları anlayamıyorum.

No logro entenderlos.

Onları arıyorum.

Los estoy buscando.

Onları ödeyemem.

No puedo pagarles.

Onları öldürdüm.

Yo los maté.

Onları durduracağız.

Los detendremos.

Onları yaktım.

Yo los quemé.

Onları aradım.

Los llamé.

Onları hatırlıyorum.

- Me acuerdo de ellos.
- Me acuerdo de ellas.

Onları kaybettik.

Los perdimos.

Onları tanımıyorsun.

- No los conocés.
- No los conocéis.

Onları bulduk.

Los encontramos.

Onları dinlemeliydim.

- Debería haberles escuchado.
- Debía haberles hecho caso.

Onları şaşırtacağım.

Los voy a sorprender.

Onları sevdim.

- Me gustaban.
- Me agradaban.

Onları bekle.

- Espera por ellos.
- Espéralos.
- Espéralas.

Onları kovacağım.

- Lo voy a echar.
- Lo voy a despedir.

Onları bulmayacaksın.

- No los vas a encontrar.
- No las vas a encontrar.
- No los va a encontrar.
- No las va a encontrar.
- No los van a encontrar.
- No las van a encontrar.

Onları bulabilirim.

Puedo encontrarlos.

Onları kaybetmedim.

No los perdí.

- Onları nasıl durduracaksın?
- Onları nasıl durduracaksınız?

¿Cómo los detendrás?

- Onları nerede kaybettin?
- Onları nerede kaybettiniz?

¿Dónde los perdiste?

- Onları durdurdun mu?
- Onları durdurdunuz mu?

¿Los parasteis?

- Onları satmak ister misin?
- Onları satmak ister misiniz?
- Onları satmak istiyor musun?
- Onları satmak istiyor musunuz?

- ¿Querés venderlos?
- ¿Queréis venderlos?
- ¿Quieres venderlos?

çünkü onları ölçemezsiniz.

ya que no se pueden medir.

Onları dünyaya yansıtıyorsunuz.

afectan la forma en la que vemos el mundo.

Onları dinleyemez miyiz

sin intentar solucionar las cosas,

Onları beyninize kazıyor.

Las está grabando en su cerebro.

Toplumun onları istemediklerini,

que la sociedad no los quiere,

Onları güldürmek istemedim.

No los quería hacer reír.

Onları görerek yakalayamaz.

No puede atraparlos con la vista.

Onları besliyorlar büyütüyorlar

Los alimentan, los hacen crecer

Ama onları korkutmak?

¿Pero asustarlos?

Onları buradan çıkarın.

¡Sácalos de aquí!

Hepimiz onları buluruz.

Todos los encontramos.

Onları bana göster.

Muéstramelos.

Onları canlı istiyorum.

Los quiero vivos.

Onları nasıl istiyorsunuz?

¿Cómo los quiere?

Öğretmenleri onları övdü.

Su profesor los elogió.

Onları nerede bulabilirim?

¿Dónde puedo encontrarlos?

Onları yalnız bırakmayın.

- No los dejéis solos.
- No los deje solos.
- No las deje solas.

Biz onları seviyoruz.

Los amamos.

Onları bana verin!

¡Dádmelos!

Sadece onları izle.

Solo síguelos.

Onları görmek istiyorum!

¡Quiero verlos!

Onları nerede gördün?

- ¿Dónde los has visto?
- ¿Dónde los viste?

Onları nerede buldun?

¿Dónde los encontraste?

Onları nerede öldürdün?

¿Dónde los mataste?