Translation of "Almasını" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Almasını" in a sentence and their spanish translations:

O, onun rüşvet almasını umuyordu.

Ella esperaba que él aceptase el soborno.

Tabii ki çocuklarınızın iyi eğitim almasını

obviamente querrán una buena educación para sus hijos,

Müşterinin mavi bir kravat almasını önerdi.

Ella le recomendó al cliente una corbata azul.

O, ona ilacı almasını tavsiye etti.

Le aconsejó que se tomara el remedio.

Tom ondan almasını istediğim şeyi almadı.

Tom no compró lo que le pedí.

Babamdan bu oyuncağı satın almasını istedim.

- Le pedí a mi padre que comprara este juguete.
- Le pedí a mi padre que me comprara este juguete.
- Le pedí a mi padre que comprase este juguete.

Tom'un yeni romanımdan bir tane almasını istedim.

Quería que Tom tuviera una copia de mi nueva novela.

Tom Mary'ye o arabayı almasını tavsiye etti.

Tom le aconsejó a Mary que compre ese carro.

Tom Mary'ye şemsiyesini yanına almasını tavsiye etti.

Tom le aconsejó a María que se llevara su paraguas.

- Ben ona saat dört civarında beni almasını rica ettim.
- Ondan saat dört gibi beni almasını istedim.

Le pedí que me cogiera sobre las cuatro.

Onun düşük maaşı onun ev satın almasını engeller.

Su bajo salario no le permite comprarse la casa.

Tom, Mary'ye biraz kahve ve sigara almasını söyledi.

Tom le dijo a Mary que comprara algo de café y cigarrillos.

Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.

Tom le pidió a María que comprara un regalo para Juan.

Tom Mary'nin onun almasını istediği şeyi bilmediğini söyledi.

Tom dijo que no sabía lo que Mary quería que comprara.

O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.

Ella no quiere que él compre un anillo de compromiso caro.

O, onun ona pahalı bir hediye almasını umuyordu.

Ella esperaba que él le comprase un regalo caro.

Tom Mary'den ona bir bilet almasını rica etti.

Tom le pidió a Mary que le comprara un boleto.

O onun gitmesini ve tüm özel eşyalarını almasını istedi.

Le pidió que se fuera y se llevara todas sus pertenencias.

Tom ziyafet için Mary'nin yeni bir elbise almasını istedi.

Tom quiere que Mary compre un nuevo vestido para el banquete.

Bir avukat başka birinin paranı almasını önleyen bir kişidir.

Un abogado es una persona que evita que alguien más obtenga tu dinero.

Tom Mary'nin John'a bir doğum günü hediyesi almasını istedi.

Tom quería que Mary le comprase a John un regalo de cumpleaños.

Tom Mary'nin babasından ona bir bilet almasını rica etti.

Tom le pidió al padre de Mary que le comprara un pasaje.

İngiliz hukuku 16 yaşın altındaki çocukların sigara satın almasını yasaklar.

Las leyes inglesas prohiben a los niños menores de 16 años el comprar cigarrillos.

Tom Mary'nin onun doğum günü için ondan ne almasını istediğini bilmiyor.

Tom no sabe lo que Mary quiere que él le compre para su cumpleaños.

- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.

Dile a Tom que conteste el teléfono.

Tom Mary'in markette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.

Tom le pidió a Mary que trajese pasta de dientes y papel higiénico del supermercado.

Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısaydım, bu yüzden Tom'un kitabı benim için almasını istedim.

Era demasiado bajo para llegar al estante de arriba, por lo que le pedí a Tom que me ayudara a coger el libro.

Tom Mary'yi işten eve giderken onun biraz ekmek almasını isteyip istemediğini sormak için aradı.

Tom llamó a Mary para preguntarle si quería que comprase algo de pan cuando volviera a casa del trabajo.