Translation of "Açan" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Açan" in a sentence and their spanish translations:

çığır açan sistemler geliştiriyoruz.

para poder desarrollar mejores ensayos clínicos en humanos.

Yapay zekânın evrimsel yolunu açan

Ponemos en movimiento ese efecto dominó

Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...

Estos murciélagos minúsculos migran cientos de kilómetros cada año

Babanız da protestolara yol açan bu öfkeyi

Tu padre también entendió profundamente

Bu, düşmanın fark etmesine yol açan şey.

- Es un claro indicativo.
- Es una clara señal.

özgün, tartışmaya yer açan bir amaç benimsemekten geçiyor.

es abrazar un propósito discutible específico.

Ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...

e incluso crisis políticas lleva a crisis de refugiados.

Berlin Duvarı'nın yıkılışı gerçekten çığır açan bir olaydı.

La caída del muro de Berlín fue en verdad un acontecimiento histórico.

Dünyada kaygıya yol açan bir sürü şey var,

Hay muchas cosas en el mundo causantes de la ansiedad,

Anahtarlıktaki son anahtar, her zaman kapıyı açan anahtardır.

La última llave del llavero es siempre la que abre la puerta.

Ve o insanın kalbini açan duyguyu hissettiğini tahmin ediyorum.

y sentir ese amor que te ensancha el corazón.

Mizah, eğlenmeye yol açan, komik, gülünç veya aykırı bir nitelik olarak tanımlanır.

El humor se define como cómico, absurdo, una incongruencia que divierte.

Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.

Se dice que ese hombre tiene una llave maestra que abre todas las puertas de la ciudad.