Translation of "Geliyordu" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Geliyordu" in a sentence and their russian translations:

Biri geliyordu!

Кто-то приближался!

Tom'un uykusu geliyordu.

- Тому начинало хотеться спать.
- Тома клонило в сон.

Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu.

Он был глух к моим мольбам.

O ne anlama geliyordu?

Что это значило?

Duman, Tom'un odasından geliyordu.

Дым выходил из комнаты Тома.

Tom, Mary'yi görmezden geliyordu.

- Том игнорирует Мэри.
- Том не обращает на Мэри внимания.

Bütün bu ne anlama geliyordu?

Что всё это значило?

Her şey kulağa şüpheli geliyordu.

Всё это звучало подозрительно.

Bazen nefret mektupları evime de geliyordu.

Иногда письма с угрозами приходили и на мой домашний адрес.

Bu gerçek olamayacak kadar güzel geliyordu.

Это звучало слишком хорошо, чтобы быть правдой.

Tom bütün gün Mary'yi görmezden geliyordu.

Том игнорировал Мэри весь день.

- O, merdivenlerden aşağıya geliyordu.
- O merdivenlerden iniyordu.

- Она спускалась по лестнице.
- Она спускалась вниз по лестнице.

Bu, Florida'nın oyları tekrar sayması gerektiği anlamına geliyordu.

Это означало, что Флорида должна пересчитать голоса опять.

Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu. Aramalara ben yanıt veriyordum.

На звонки и письма я отвечал лично.

Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.

Что означало больше вирусов на фермах.

Tom Meri'yi kovdu çünkü sık sık işe geç geliyordu.

Том уволил Мэри, так как та слишком часто опаздывала на работу.

- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.

Слёзы навернулись у меня на глаза, когда я резал лук.

Olağanüstü personel çalışmasıyla tanınması, hizmetlerinin yüksek talep görmesi anlamına geliyordu ve

Репутация выдающегося персонала означала, что его услуги пользовались большим спросом,

İngiltere'nin yeni kralı William the Conqueror, kendisi bir Viking maceracısından geliyordu.

Новый король Англии, Вильгельм Завоеватель, был потомком авантюриста-викинга.

Ancak bu Florida sisteminin tekrar finansal olarak eksik olması anlamına geliyordu.

Но это означало что флоридская система вновь испытывала дефицит финансирования.

- Bu benim için çok anlama geliyordu.
- Bu benim için çok şey ifade ediyordu.

Это много значило для меня.

Benim bilmediğim bir dilde konuşmaya başladılar, ama kulağa melodik geliyordu ve dinlemesi güzeldi.

Они стали говорить на незнакомом мне языке, но звучал он мелодично, и слушать его было приятно.

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.

Огромная экономия веса означала, что этот космический корабль можно запускать на одной ракете меньшего размера.