Translation of "Yapacağımı" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Yapacağımı" in a sentence and their portuguese translations:

Ne yapacağımı bilmiyorum.

Não sei o que farei.

Onu yapacağımı söyledim.

- Eu disse que faria.
- Eu disse que eu o faria.
- Eu disse que eu faria.

Ne yapacağımı biliyorum.

Eu sei o que vou fazer.

Ne yapacağımı bilmiyordum.

Eu não sabia o que fazer.

Ne yapacağımı düşünüyorsun?

- O que você acha que eu vou fazer?
- O que vocês acham que eu vou fazer?

Bunu yapacağımı söylüyorsun.

Você diz que eu farei isso.

- Bunu nasıl yapacağımı bilmem gerekiyor.
- Bunu nasıl yapacağımı bilmeliyim.

Eu preciso saber como fazer isso.

Bana ne yapacağımı söyle.

Diga-me o que fazer.

Önce ne yapacağımı bilmiyordum.

Eu não sabia o que fazer primeiro.

Onunla ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu não sei o que vou fazer com ela.

Bunu nasıl yapacağımı biliyorum.

Eu sei como fazer isto.

Tom ne yapacağımı sordu.

Tom perguntou o que eu ia fazer.

Yarın ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu não sei o que vou fazer amanhã.

Artık ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu não sei mais o que fazer.

Onu nasıl yapacağımı bilmiyorum.

- Eu não sei fazer isso.
- Não sei fazer isso.
- Não sei como fazer isso.
- Eu não sei como fazer isso.

Sensiz ne yapacağımı bilmiyorum.

- Eu não sei o que eu faria sem você.
- Não sei o que eu faria sem você.

Ne yapacağımı henüz bilmiyorum.

- Ainda não sei o que vou fazer.
- Eu ainda não sei o que vou fazer.
- Ainda não sei o que eu vou fazer.

Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.

- Não sei fazer isso.
- Não sei como fazer isso.

Sadece ne yapacağımı biliyorum.

- Eu sei exatamente o que fazer.
- Sei exatamente o que fazer.

Sadece ne yapacağımı bilmiyorum.

- Eu simplesmente não sei o que fazer.
- Simplesmente não sei o que fazer.

Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.

Agora não sei o que fazer.

Hâlâ ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu ainda não sei o que fazer.

Onu nasıl yapacağımı bilmiyordum.

Eu não sabia como fazer isso.

Ben bunu yapacağımı sanmıyorum.

- Eu não acho que eu vá conseguir fazer isso.
- Não acho que eu vá conseguir fazer isso.

Nasıl samba yapacağımı biliyorum!

Sei como sambar.

Bana ne yapacağımı söyleme.

Não me diga o que fazer.

Ne yapacağımı hâlâ bilmiyordum.

Eu ainda não sabia o que fazer.

Sıkıldım ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Estou entediado e não sei o que fazer.

Bu gece ne yapacağımı bilmiyorum!

Não sei o que fazer hoje à noite!

Tom bana ne yapacağımı söyleyemez.

Tom é incapaz de me dizer o que fazer.

Bana bunu nasıl yapacağımı göster.

Mostre-me como fazer isto.

Sanırım onu nasıl yapacağımı çözdüm.

Eu acho que entendi como fazê-lo.

Tom bana ne yapacağımı sordu.

Tom me perguntou o que eu ia fazer.

Bunu nasıl yapacağımı hâlâ bilmiyorum.

Eu ainda não sei como fazer isto.

Onun hakkında ne yapacağımı bilmiyorum.

- Não sei o que fazer a respeito disso.
- Eu não sei o que fazer a respeito disso.

Ben sadece ne yapacağımı bilmiyordum.

Eu só não sabia o que fazer.

Sanırım onu nasıl yapacağımı hatırlıyorum.

Acho que lembro como fazer isso.

Daha sonra ne yapacağımı bilmiyordum.

Eu não sabia o que fazer em seguida.

Bunu nasıl yapacağımı zaten biliyorum.

Eu já sei fazer isso.

Lütfen bunu nasıl yapacağımı söyle.

Por favor, diga-me como fazer isto.

İlk olarak ne yapacağımı bilmiyorum.

Não sei o que fazer primeiro.

Onu nasıl yapacağımı hâlâ bilmiyorum.

Eu ainda não sei fazer isso.

Ne yapacağımı hâlâ bana söylemedin?

Você ainda não me disse o que fazer.

Bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu não sei o que vou fazer a seguir.

O zaman, ne yapacağımı bilmiyordum.

Eu não sabia o que fazer, então.

Bana onu nasıl yapacağımı göster.

Mostre-me como se faz!

Tom'a bunu nasıl yapacağımı anlattım.

Eu já disse a Tom como fazer isso.

Bunu senin için yapacağımı söyledim.

- Eu disse que vou fazer isso por você.
- Eu disse que farei isso por você.

Kimse bana ne yapacağımı söylemiyor.

Ninguém me diz o que fazer.

Onu nasıl yapacağımı bana gösterir misiniz?

Você estaria disposto a me mostrar como se faz isso?

Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.

Obrigado por me mostrar como se faz.

Bunu nasıl yapacağımı bana gösterebilir misin?

Você pode me mostrar como se faz isto?

Lütfen bana onu nasıl yapacağımı söyle.

Por favor, diga-me como fazer isso.

Onu nasıl yapacağımı annem bana öğretti.

Minha mãe me ensinou como fazê-lo.

Bu hatayı kendim yapacağımı hiç düşünmemiştim.

Eu nunca pensei que eu mesmo cometeria esse erro.

Keşke biri bana ne yapacağımı söylese.

Eu queria que alguém me dissesse o que fazer.

Bana ne yapacağımı söyleme hakkın yok.

Você não tem direito de me dizer o que fazer.

Öğretmenime daha sonra ne yapacağımı sordum.

Perguntei ao meu professor o que eu devia fazer depois.

- Ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne yapılacağını bilmiyorum.

- Eu não sei o que fazer.
- Não sei o que fazer.

Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.

Ensina-me como se faz, por favor.

Bunu nasıl yapacağımı bana öğreten Tom'du.

Foi o Tom quem me ensinou a fazer isso.

Bana tam olarak ne yapacağımı söyle.

Diga-me o que fazer exatamente.

Bunu nasıl yapacağımı bana söylemeni istiyorum.

- Quero que você me diga como fazer isso.
- Eu quero que você me diga como fazer isso.

Nasıl bir kuş resmi yapacağımı bilmiyorum.

Eu não sei como desenhar um pássaro.

Biri bana ne yapacağımı söyleyebilir mi?

Alguém pode me dizer o que fazer?

Ne yapacağımı bilmediğimden, ondan akıl istedim.

Como não sabia o que fazer, pedi-lhe conselho.

Keşke bu işi nasıl yapacağımı anlayabilsem.

Eu queria poder descobrir como fazer isso funcionar.

Tom bana nasıl spagetti yapacağımı gösterdi.

Tom mostrou-me como fazer espaguete.

Keşke daha sonra ne yapacağımı bilsem.

- Eu gostaria de saber o que fazer a seguir.
- Eu gostaria que soubesse o que fazer a seguir.
- Eu queria que soubesse o que fazer em seguida.

Bu gibi durumlarda ne yapacağımı bilmiyorum.

Eu não sei o que fazer em certos casos.

Ne yapacağımı bilmediğim için, orada sessizce durdum.

Sem saber o que fazer, eu fiquei lá calado.

Ne yapacağımı bilmediğim için, bir şey yapmadım.

Sem saber o que fazer, eu não fiz nada.

Senin pozisyonunda olsaydım muhtemelen ne yapacağımı bilmezdim.

Se eu estivesse em sua posição, provavelmente não saberia o que fazer.

Nereye gideceğimi ya da ne yapacağımı bilmiyorum.

- Não sei aonde ir nem o que fazer.
- Não sei para onde ir nem o que fazer.

- Ne yapıyor olduğumu bilmiyorsun.
- Ne yapacağımı bilmiyorsun.

Você não sabe o que eu ia fazer.

Güzel gözlerin için her şeyi yapacağımı bilirsin.

Você sabe que eu faria qualquer coisa pelos seus lindos olhos.

Ben sadece bunu nasıl yapacağımı anlamaya çalışıyorum.

Eu só estou tentando descobrir um jeito de fazer isso.

Emin değilim ama sanırım ne yapacağımı biliyorum.

Não tenho certeza, mas acho que sei o que fazer.

Ne yapacağımı bilmediğim için ondan tavsiye istedim.

Como eu não sabia o que fazer, pedi um conselho a ele.

Tom bana ne yapacağımı söylemek zorunda değil.

- Tom não tem o que me dizer o que é para fazer.
- Tom não tem que me dizer o que fazer.

Tom onu nasıl yapacağımı bana gösteren kişi.

- Tom é o único que me mostrou como fazê-lo.
- Foi o Tom que me mostrou como fazer isso.
- Foi o Tom que me mostrou como fazê-lo.
- Foi Tom que me mostrou como fazê-lo.

Ben ne yapacağımı bildiğimden emin olmak istiyorum.

- Eu quero me certificar de que eu sei o que fazer.
- Eu quero ter certeza de que eu sei o que fazer.

Bu nasıl yapacağımı bildiğim bir şey değil.

Isso não é algo que eu sei fazer.

Ben bu zor sorun hakkında ne yapacağımı bilmiyorum.

- Eu não sei o que fazer em relação a esse problema difícil.
- Eu não sei o que fazer quanto a esse problema difícil.

- Bana ne yapacağını söyleme.
- Bana ne yapacağımı söyleme.

Não me diga o que fazer.

İnsanlar bana ne yapacağımı söylediğinde bundan nefret ederim.

- Odeio que me digam o que fazer.
- Eu odeio quando as pessoas me dizem o que fazer.
- Odeio quando as pessoas me dizem o que fazer.

Tom bana öğretene kadar bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum.

- Eu não sabia fazer isso até o Tom me ensinar.
- Não sabia fazer isso até o Tom me ensinar.

Ne zamandan beri bana ne yapacağımı söyleme hakkına sahipsin?

Desde quando você tem o direito de me dizer o que fazer?