Translation of "Onunla" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Onunla" in a sentence and their chinese translations:

Onunla yürüyorum.

我正跟她一起走。

Onunla karşılaşabilirsin.

你可能會見到他。

Onunla nişanlıyım.

我跟她訂婚了。

Onunla konuştum.

我跟她谈了话。

Onunla evlendi.

他和她結婚了。

Onunla temastayım.

我與他聯繫。

Onunla tokalaştım.

我和她握了手。

Onunla geçinmedim.

我沒有和她相處過。

Onunla konuşabilirsin.

你可以跟他谈话。

Onunla takılıyorum.

我跟他闲逛过。

Onunla tanışmalıyım.

我们需要见她。

Onunla ilgilendim.

我好好照顾她了

Onunla ilgileneceğim.

- 我會留意的。
- 由我来做.

- Seni onunla tanıştırayım.
- Sizi onunla tanıştırayım.

讓我把你介紹給他。

- Keşke onunla gidebilseydim.
- Onunla gidemediğime üzüldüm.

我很遺憾我不能和她一起去。

Onunla sevişmek istiyorum.

我要和她發生性關係。

Onunla buluştun mu?

你碰见过她了吗?

Aylardır onunla çıkıyorum.

我和她交往幾個月了。

Niçin onunla dansetmedin?

你為什麼不跟他跳舞呢?

Ben onunla karşılaşmadım.

我没有跟他见过面。

Onunla konuşmak istiyorum.

我想跟他說話。

Zaten onunla tanışıyormuydun?

你見過他嗎?

Onunla tesadüfen karşılaştık.

我们偶然碰到了她。

Onunla öpüşmedim bile.

我連親也沒有親過她一下。

Onunla pulları değiştirdim.

我和他交換了郵票。

Onunla temas kuramam.

- 我没办法联络到他。
- 我无法与他联络上。

Artık onunla görüşmeyeceğim.

我不会再见他了。

Artık onunla yaşamıyorum.

我不再跟他一起生活了。

Onunla tanıştın mı?

你见着他了吗。

Onunla dikkatli ol.

当心它。

Ben onunla arkadaşım.

我和他是朋友。

Sadece onunla konuşuyordum.

我刚跟她谈话。

Yarın onunla ilgileneceğiz.

我们明天解决它。

Onunla hiç karşılaşmadım.

我以前从没见过她。

Artık onunla konuşmayacağım.

我不會再跟他說話了。

Onunla karşılaştığına inanmıyorum.

我不相信你已經遇到了他。

Onunla istasyonda tanıştım.

我在車站遇見他。

Onunla Haziran'da evleneceğim.

我將在六月跟他結婚。

Onunla aynı fikirdeyim.

我同意他。

Artık onunla konuşmuyorum.

我再也不和他说话了。

Onunla karşılaştırıldığında şanslıyım.

与他比起来我还是很幸福的。

Onunla aynı fikirdeydim.

我同意她。

Bugün onunla görüşeceğim.

今天我要去看他。

Maalesef onunla evlenemezsin.

我怕你没法跟她结婚。

Neden onunla konuşmuyorsun?

你為甚麼不跟他講?

Orada onunla tanışacağım.

我要在那里跟她见面。

Orada onunla tanışacağız.

我们会在那里见他。

Onunla röportaj yaptım.

我采访了他。

Onunla ilgilenmesi zordur.

他很難對付。

Onunla iyi geçinirim.

我跟他處得很好。

Onunla sokakta karşılaştım.

我在街上遇到他。

Onunla Fransa'da tanıştım.

我在法國認識了她。

O onunla yaşardı.

她以前和他住一起。

Onunla iş görüştüm.

我跟她谈了生意。

O onunla evlendi.

她嫁给了他。

- Onunla karşılaştırıldığında çok gürültücüydü.
- Onunla kıyasla çok gürültücüydü.

跟他相比,她嘈杂。

- Onunla tartışmanın faydası yok.
- Onunla tartışmak işe yaramaz.

和她争辩是没用的。

Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.

我記得在巴黎見過他。

Onunla ne yapacağımı söyle.

告诉我拿它做什么。

Onunla hiç ilişkide bulunmadım.

她真是让我莫不着头脑。

Onunla iyi geçinmek zordur.

他這個人很難相處。

Onunla tartışmanın faydası yok.

跟他吵没用。

Onunla konuşmaktan keyf aldım.

我和他谈得很愉快。

Bir saat onunla konuştum.

我跟她談了一個小時。

Onunla az önce tanıştım.

我刚才还碰到他来着。

Konu hakkında onunla konuştum.

我跟他談過這個問題。

Onunla berber dükkanında karşılaştım.

我在理发店碰到了他。

Seni onunla tanıştırmak istiyorum.

我想介绍你给他认识。

Onunla ne zaman tanıştın?

你是何时与她见面的?

Onunla kendi isteğiyle evlenmedi.

她是被迫和他結婚的。

Onunla çok sık görüşmem.

我不常見到他。

Onunla evlenmeyecek kadar akıllı.

- 他聰明到不會娶她。
- 他不會傻到去娶她。

Onunla sohbet etmek güzeldi.

和她交谈很愉快。

Sanırım onunla evlenmek istiyorum.

我想我想嫁給他。

Onunla ilgili hata bulamıyorum.

我挑不出他的毛病。

Dün gece onunla tanıştım.

我昨晚認識了他。

Onunla daha önce tanıştım.

我以前见过他。

Onunla önceki gün tanıştım.

我前一天遇見了他。

Neredeyse onunla hiç buluşmadım.

我幾乎沒有遇見她。

Dün kampüste onunla buluştu.

我昨天在校園裡遇到了她。

Onunla birlikte güvenli hissediyorum.

我和他在一起時很有安全感。

Onunla üniversitede karşılaştın mı?

你在大学碰到他了?

O, okurken onunla konuşmayacaksın.

你不應該在他溫習的時候和他說話。

Onunla evlenmeye niyetim yok.

我不准备嫁给他。

Onunla parası için evlendi.

他为了她的钱取了她。

Onunla birlikte çalıştığını biliyorum.

我知道你在和她一起工作。

Onunla çok gurur duyuyorum.

我真为她骄傲。

Nihayet bugün onunla buluştum.

我终于在今天见了她。

Onunla ilgili üzgün değilim.

我沒有對她失望。

Onunla ilgili konuşuyor musunuz?

你在说他吗?

Ben onunla ilgili konuşmuyordum.

我不是谈他的事。

Onunla aynı fikirde değilim.

我不同意他。

Bu akşam onunla görüşeceğim.

我打算今晚和她约会。