Translation of "Kalmamıştı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Kalmamıştı" in a sentence and their portuguese translations:

Neredeyse hiç para kalmamıştı.

Estávamos quase sem dinheiro.

Çantanı çaldım çünkü param kalmamıştı.

Eu roubei sua bolsa por que eu estava sem dinheiro.

- Tom bitkindi.
- Tom yorgun düşmüştü.
- Tom bitap düşmüştü.
- Tom'un pestili çıkmıştı.
- Tom'un takati kalmamıştı.
- Tom'un dermanı kalmamıştı.

Tom estava exausto.

O bir dilim pasta istedi, ama hiçbiri kalmamıştı.

Ela queria um pedaço de bolo, mas não tinha mais.

- Buzdolabında hiçbir şey kalmadı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.

Não sobrou nada na geladeira.

Aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü

Não houve nenhum caso entre eles, mas o tribunal nunca terminou