Translation of "Gökyüzüne" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Gökyüzüne" in a sentence and their portuguese translations:

Gökyüzüne bak.

- Olhe para o céu.
- Olha para o céu.

O, gökyüzüne bakıyordu.

- Ele olhava o céu.
- Ele estava contemplando o céu.

Sizinle gökyüzüne dokunabilirim.

Eu posso tocar o céu com você.

O, gökyüzüne baktı.

Ele olhou o céu.

Tom gökyüzüne bakıyor.

Tom está olhando para o céu.

Tom gökyüzüne baktı.

Tom olhou para o céu.

Bulutsuz gökyüzüne bak.

Olha o céu claro.

Yoksul kız gökyüzüne baktı.

A pobre menina olhou para o céu.

Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.

O prédio enorme parecia tocar o céu.

Onlar gökyüzüne bakmak için bir teleskop kullanıyor.

Eles estão usando um telescópio para olhar o céu.

Gökyüzüne bak. Eğer aşağı bakarsan asla gökkuşağını bulamazsın.

Olhe para o céu. Você nunca encontrará um arco-íris se você estiver olhando para baixo.

Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum.

Hoje me sinto mais alto que as montanhas. Hoje quero tocar o céu.

María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.

Maria olhou para o céu estrelado, com uma lua crescente que iluminava aquela noite de outono.

Ama havalimanına geldiğimize göre göreve baştan başlayabiliriz. Tekrar gökyüzüne çıkmak isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

Mas como voltamos ao aeroporto, podemos recomeçar a missão. Portanto, se quiser voltar ao céu, escolha "repetir episódio".