Translation of "Kullanıyor" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Kullanıyor" in a sentence and their japanese translations:

- O yetkisini kötüye kullanıyor.
- Yetkisini kötüye kullanıyor.

彼は職権を乱用する。

Onu kullanıyor musun?

それ使ってるの?

Ruj kullanıyor musun?

口紅付けてるの?

Parfüm kullanıyor musun?

香水つけてる?

Alkol Kullanıyor musunuz?

- お酒は飲みますか。
- お酒は飲まれますか?

Nezaketini kötüye kullanıyor.

彼は彼女の親切に付け込んだ。

Lens kullanıyor musunuz?

コンタクトレンズを付けていますか?

Nitrogliserin kullanıyor musunuz?

ニトログリセリンを服用していますか?

Konuşma tanıma teknolojisini kullanıyor.

まるで友達のように応答します

Tom bir kamyon kullanıyor.

トムはトラックを運転している。

Tom uyuşturucu kullanıyor muydu?

トムは麻薬やってたの?

Tom bir Toyota kullanıyor.

トムはトヨタ車を運転している。

Tom kolonya kullanıyor mu?

トムはコロンつけてたの?

Tom toplu taşıma kullanıyor.

トムは公共交通機関を利用する。

Takma diş kullanıyor musunuz?

入れ歯をしていますか?

Sosyal plastiği doğrudan üretimde kullanıyor.

ソーシャルプラスチックを 直接製造に用いている会社もあります

Carole kiralık bir araba kullanıyor.

キャロルはレンタカーを運転しています。

Tom elektrikli bir araba kullanıyor.

トームは電気自動車を運転する。

Mary göz farı kullanıyor mu?

メアリーはアイシャドウつけてるのかな?

Senin kullandığın aynı kitapları kullanıyor.

彼はあなたと同じ本を使っている。

Tom güzel bir araba kullanıyor.

- トムっていい車運転してるよね。
- トムはいい車を運転している。

''Yapışkan Vicky White Rain şampuan kullanıyor.

「ベトベト ビッキーは ホワイトレイン・シャンプーを使ってるわ

Ve hava tahminlerinde uydulardan veri kullanıyor.

人工衛星からのデータを 自身の天気予報に活用しています

Kolunu tuhaf bir silah gibi kullanıyor.

‎腕が特殊な武器に変わる

- Kendi arabasını sürüyor.
- Kendi arabasını kullanıyor.

- 彼は自家用車を持っている。
- 彼は自分の車を運転する。

Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.

アリスは甘い香りの香水をつけている。

- Uyuşturucu kullanıyor musun?
- Uyuşturucu mu kullanıyorsun?

麻薬やってるの?

Keskin nişancı beyaz bir minibüsü kullanıyor.

狙撃兵は白いヴァンを運転している。

Babam, çok eski bir araba kullanıyor.

- 私の父は非常に古い自動車に乗っている。
- 父はとても古い車に乗っている。

En fazla tatlı suyu tarım endüstrisi kullanıyor.

世界における水利用の 70パーセントを占めています

Kendimizi değişmeğe mecbur olduğumuzu göstermek için kullanıyor.

それが自分を変えることへの挑戦となると いうことでした

Şu anda her çeşit ilacı kullanıyor musun?

今現在、何か飲んでいる薬はありますか?

Babam bira içerdi ama şimdi sake kullanıyor.

父は以前ビールを飲んでいたが、今は日本酒を飲む。

2.000 tane vantuzu var ve hepsini bağımsız kullanıyor.

‎2000個の吸盤を ‎別々に動かせる

Bu günlerde az sayıda öğrenci kurşun kalem kullanıyor.

最近、鉛筆を使う学生はほとんどいない。

Yeni sekreter eskine göre daha hızlı daktilo kullanıyor.

今度の事務員の方が前の事務員よりタイプを打つのが速い。

Birçok genç insan yaz tatilini Fuji Dağına tırmanmak için kullanıyor.

多くの若い人たちは夏休みを利用して富士山に登る。

Tom hâlâ ona on üçüncü doğum gününde verdiğim cüzdanı kullanıyor.

私が十三歳の誕生日にあげた財布をトムはいまだに使っている。

Ki bu konsept kontrol etmek için sadece üç vat güç kullanıyor

制御するのにたった3ワットしか使わないのに

Bilim adamları bunu, bir hastalığın ne kadar bulaşıcı olduğunu tanımlamak için kullanıyor.

どれだけ感染症が流行するか、分析するのに使います。

- Sigara içiyor musunuz?
- Sigara içiyor musun?
- Sigara kullanıyor musun?
- Sigara içer misiniz?

- 煙草を吸いますか。
- たばこは吸いますか。
- あなたはタバコをすいますか?

50.000 den fazla insan BSL yani İngiliz işaret dilini ana dili olarak kullanıyor.

BSLを優先言語とする人の数は 5万人を超えます

Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.

‎この光を 狩りに ‎利用している可能性もある ‎もしくは楽しんでいるだけ ‎かもしれない

- Tekne güç için bir motor kullanır.
- Tekne güç kaynağı olarak bir motor kullanıyor.

そのボートは動力にモーターを使用している。

- Tom belli ki ellerini çok iyi kullanıyor.
- Tom'un ellerini çok iyi kullandığı aşikâr.

トムは言うまでもなくとても手先が器用だ。

Bir profesör, Alex kelimeler kullanıyor olsa bile buna dil demenin yanlış olacağını söylüyor.

ある教授は、たとえアレックスが言葉を使っているとしても、それを言語と呼ぶのは間違いだといっている。

Koko, sağır insanların dili olan işaret dilinde 500 kelimeden daha fazla biliyor ve kullanıyor.

ココは、耳が不自由な人の言葉である手話を500語以上も知っていて、それらを使う。