Translation of "Birbiriyle" in Portuguese

0.002 sec.

Examples of using "Birbiriyle" in a sentence and their portuguese translations:

Herkes birbiriyle geçinemiyordu.

Nem todo mundo se deu bem.

Dünyada her şey birbiriyle bağlantılıdır.

Tudo no mundo está ligado a tudo o mais.

Tom ve Mary birbiriyle geçinmiyor.

- Tom e Maria não vão se dar bem.
- Tom e Maria não estão se dando bem.

Şeker ile tuzu birbiriyle karıştırma.

- Não confunda açúcar com sal.
- Não confunda o açúcar com o sal.

Tom ve Mary birbiriyle geçinmiyor. Onların ortak bir şeyi yok.

O Tom e a Mary não se dão bem. Eles não têm nada em comum.

- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.

Fadil descobriu que no Islã a religião e a ciência avançada podem caminhar lado a lado.