Translation of "Modern" in Portuguese

0.013 sec.

Examples of using "Modern" in a sentence and their portuguese translations:

Modern sanattan anlamıyorum.

Eu não entendo de arte moderna.

Onun evi çok modern.

A casa dele é muito moderna.

Modern mobilyayı tercih ederim.

Eu prefiro mobília moderna.

Modern kediler fare yemezler.

Gatos modernos não comem ratos.

Tom modern sanatı sevmez.

Tom não gosta de arte moderna.

Tom modern mimariyi sevmiyor.

Tom não gosta de arquitetura moderna.

Bu ofiste mobilyalar oldukça modern.

Os móveis deste escritório são bastante modernos.

Telefon modern yaşam için gereklidir.

O telefone é essencial para a vida moderna.

İlaçlar modern toplumun bir kanseridir.

As drogas são um câncer da sociedade moderna.

Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?

O que você pensa sobre arte moderna?

Modern İbranice, Eski İbranice'den daha kolaydır.

O hebraico moderno é mais fácil que o hebraico antigo.

Felipe modern bir kamyon satın aldı.

Felipe comprou um caminhão moderno.

Sao Paulo Brezilya'nın en modern şehridir.

São Paulo é a cidade mais moderna do Brasil.

Modern Avrupalılar ve Amerikalılar çok benzerler.

Os europeus modernos são muito parecidos com os americanos.

Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.

Muitos recusam medicamentos ocidentais, aumentando a taxa de mortalidade.

O, Fransa'nın modern tarihi hakkında bilgi sahibidir.

Ele sabe sobre a história moderna da França.

İnterlingua, uluslararası iletişim için modern bir araçtır.

- A interlíngua é uma ferramenta moderna para a comunicação internacional.
- A interlíngua é um instrumento moderno de comunicação internacional.

Modern şiir genellikle anlaşılması en güç olandır.

- Poesia moderna é frequentemente mais obscura.
- A poesia moderna costuma ser mais obscura.

Interlingua uluslararası konuşmalar için modern bir araçtır.

A interlíngua é uma ferramenta moderna para a comunicação internacional.

Bu, modern İngilizce kullanımına ilişkin bir kitap.

Este é um livro sobre o uso moderno do inglês.

- O, modern İngiliz edebiyatını avucunun içi gibi biliyor.
- O, modern İngiliz edebiyatını avucunun içi gibi bilir.

Ele é versado em literatura inglesa moderna.

Kyoto'da hem eski hem de modern yapıları görebilirsiniz.

Em Quioto pode-se ver tanto prédios antigos quanto modernos.

Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.

"Os Versos Satânicos" de Salman Rushdie é uma verdadeira obra prima da literatura moderna.

Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.

Devido aos novos sistemas de comunicação e transporte, o mundo está ficando menor.

Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin

Çoğu modern harita yapımcısı, boyutu veya şekli tamamen çarpıtan

Geçen yıl Tokyo'da gerçekleşen her modern sanat gösterisine gittim.

Eu fui a todas as exposições de arte moderna realizadas em Tóquio no ano passado.

Eski kabin pek çok modern cihazdan yoksundu, hatta bir odun sobası bile vardı.

A antiga choupana não dispunha de muitos dos utensílios modernos, ali havendo até um fogão a lenha.

- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.

Fadil descobriu que no Islã a religião e a ciência avançada podem caminhar lado a lado.