Translation of "İslam" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "İslam" in a sentence and their portuguese translations:

- Fadıl, İslam okudu.
- Fazıl İslam eğitimi aldı.

Fadil estudou o Islã.

İslam öncesi Araplar göçebeydiler.

Os árabes pré-islâmicos eram nômades.

Portekiz bir İslam ülkesi değildir.

Portugal não é um país islâmico.

Hıristiyanlık ve İslam, iki farklı dindir.

Cristianismo e islamismo são duas religiões diferentes.

İslam yedinci asırda Arap Yarımadasında doğdu.

O Islã surgiu na Península Arábica no século VII.

Fadıl, İslam hakkında hiçbir şey bilmiyordu.

Fadil não sabia nada sobre o Islã.

Sami Leyla'ya İslam konusunda düşüncelerini anlattı.

Sami disse para Layla o que ele pensava sobre o islã.

- Fadıl, İslam ile ilgilenmeye başladı.
- Fadıl, İslam ile ilgili hale geldi.
- Fadıl, İslam'a merak sardı.

Fadil se interessou pelo Islã.

Fadıl, İslam hakkındaki her şeyi öğrenmek istedi.

Fadil queria saber tudo sobre o Islã.

İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.

As três grandes religiões monoteístas são o cristianismo, o islamismo e o judaísmo.

İslam yalnızca bir din değildir. O bir yaşam biçimidir.

O Islã não é apenas uma religião. É um modo de vida.

Fadıl o zaman İslam hakkında fazla bilgiye sahip değildi.

Naquela época, Fadil não tinha muito conhecimento sobre o Islã.