Translation of "Bilmiyordu" in Russian

0.013 sec.

Examples of using "Bilmiyordu" in a sentence and their russian translations:

Bilmiyordu.

Она не знала.

Onlar bilmiyordu.

Они не знали.

Onu bilmiyordu.

- Он этого не знал.
- Он не знал этого.
- Он это не знал.

Tom bilmiyordu.

Том не знал.

Kimse bilmiyordu.

Никто не знал.

Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.

Она не знала, что я лесбиянка,

Masha ailesini bilmiyordu.

Маша не знала своих родителей.

Tom bunu bilmiyordu.

Том этого не знал.

Kimse onu bilmiyordu.

Этого никто не знал.

Tom sebebini bilmiyordu.

Том не знал почему.

Onu kim bilmiyordu?

Кто этого не знал?

Tom onu bilmiyordu.

Том не знал об этом.

Tom kuralları bilmiyordu.

Том не знал правил.

- Tom ne diyeceğini bilmiyordu.
- Tom ne dediğini bilmiyordu.

- Том не знал, что сказать.
- Том не знал, что говорить.

- Boston'da olduğunuzu kimse bilmiyordu.
- Boston'da olduğunu kimse bilmiyordu.

- Никто не знал, что ты в Бостоне.
- Никто не знал, что вы в Бостоне.

- Hiç kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu.
- Kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu.

- Никто не знал, что сказать.
- Никто не знал, что говорить.

- Tom, Mary kim bilmiyordu.
- Tom, Mary'nin kim olduğunu bilmiyordu.

Том не знал, кто такая Мэри.

Tony onların isimlerini bilmiyordu.

Тони не знал, как их зовут.

Yabancı Japoncayı hiç bilmiyordu.

- Иностранец совершенно не знал японского.
- Иностранец совсем не знал японского.

O, ne diyeceğini bilmiyordu.

Он не знал, что сказать.

Çiftçiler ne yapacağını bilmiyordu.

Фермеры не знали, что делать.

O ne yapacağını bilmiyordu.

Она не знала, что делать.

Almanya'da olduğunu kimse bilmiyordu.

- Никто не знал, что вы были в Германии.
- Никто не знал, что ты был в Германии.
- Никто не знал, что ты была в Германии.

Kim olduğumu kimse bilmiyordu?

Никто не знал, кто я.

Tom ne bekleyeceğini bilmiyordu.

Том не знал, чего ожидать.

Tom ne olacağını bilmiyordu.

Том не знал о том, что должно было произойти.

Ona ne söyleyeceğini bilmiyordu.

Она не знала, что ему сказать.

Tom adımı bile bilmiyordu.

- Том даже не знал моё имя.
- Том даже не знал, как меня зовут.

Tom nerede olduğunu bilmiyordu.

- Том не знал, где он.
- Том не знал, где находится.

Tom ne alacağını bilmiyordu.

Том не знал, что купить.

Tom nereye gideceğini bilmiyordu.

Том не знал, куда ему идти.

Tom nereden başlayacağını bilmiyordu.

Том не знал, с чего начать.

O kime güvenebileceğini bilmiyordu.

Она не знала, кому доверять.

Tom bütün gerçekleri bilmiyordu.

Том не знал всех фактов.

Tom ne bildiğimi bilmiyordu.

Том не знал того, что знал я.

Hiç kimse sebebini bilmiyordu.

Никто не знал почему.

Onun hakkında kimse bilmiyordu.

Никто об этом не знал.

Onlar bir şey bilmiyordu.

Они ничего не знали.

Tom çok şey bilmiyordu.

Том мало что знал.

Tom ve Mary bilmiyordu.

Том и Мэри не знали.

Tom onun adını bilmiyordu.

- Том не знал, как её зовут.
- Том не знал её имени.

Onun Tom olduğunu bilmiyordu.

Я не знал, что это Том.

Tom onun olduğunu bilmiyordu.

Том не знал, что это произошло.

Tom benim adımı bilmiyordu.

Том никогда не знал моего имени.

Tom onu asla bilmiyordu.

- Том никогда этого не знал.
- Том об этом так и не узнал.

Tom ne istediğini bilmiyordu.

- Том не знал, чего он хочет.
- Том не знал, чего хочет.

Hiç kimse cevabı bilmiyordu.

- Никто не знал ответа.
- Ответа никто не знал.

Neler olduğunu kimse bilmiyordu.

Никто не знал, что происходит.

Tom bir şey bilmiyordu.

Том ничего не знал.

Tom onların isimlerini bilmiyordu.

- Том не знал их имён.
- Том не знал, как их зовут.

Benim kim olduğumu bilmiyordu.

Она не знала, кто я.

Tom kim olduğumu bilmiyordu.

- Том не знал, кто я.
- Том не знал, кто я такой.
- Том не знал, кто я такая.

Onu hiç kimse bilmiyordu.

- Этого никто не знал.
- Никто не знал этого.

Tom ne yapacağını bilmiyordu.

Том не знал, что делать.

Tom o şarkıyı bilmiyordu.

- Том не знал эту песню.
- Том не знал этой песни.

Tom kime inanacağını bilmiyordu.

Том не знал, кому верить.

Tom ne olduğunu bilmiyordu.

Том не знал, что происходит.

Tom ne yaptığını bilmiyordu.

Том не знал, что делает.

Tom, Mary'nin umursadığını bilmiyordu.

Том не знал, что Мэри не всё равно.

Tom bile cevabı bilmiyordu.

Даже Том не знал ответа.

Tom neye inanacağını bilmiyordu.

Том не знал, чему верить.

Tom o zaman bilmiyordu.

Том тогда этого не знал.

Tom kesinlikle bunu bilmiyordu.

Том, конечно, этого не знал.

O Hiçbir şey bilmiyordu.

Он ничего не знал.

Tom Mary'nin adresini bilmiyordu.

Том не знал адрес Мэри.

Tom bunun olacağını bilmiyordu.

- Том не знал, что это произойдёт.
- Том не знал, что это случится.

Tom nerede olduğumu bilmiyordu.

Том не знал, где я.

Tom kimden soracağını bilmiyordu.

Том не знал, кого спросить.

Tom ne yaptığımı bilmiyordu.

Том не знал, что я делаю.

Tom Mary'nin evlendiğini bilmiyordu.

Том не знал, что Мэри вышла замуж.

Tom kime güveneceğini bilmiyordu.

Том не знал, кому доверять.

Ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

Она не знала, что говорить.

Ona nasıl ulaşacağını bilmiyordu.

Он не знал, как с ней связаться.

- Tom şemsiyesinin nerede olduğunu bilmiyordu.
- Tom onun şemsiyesinin nerede olduğunu bilmiyordu.

- Том не знал, где его зонтик.
- Том не знал, где его зонт.

- Hiç kimse Tom'un Boston'da olduğunu bilmiyordu.
- Tom'un Boston'da olduğunu kimseler bilmiyordu.

Никто не знал, что Том в Бостоне.

- Tom Mary'nin ne satın alacağını bilmiyordu.
- Tom Mary'nin ne alacağını bilmiyordu.

- Том не знал, что Мэри собирается купить.
- Том не знал, что Мэри собирается покупать.

Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.

Но моя семья не знала, как это сделать.

Gerçeği kimse bilmiyordu gibi görünüyor.

- Кажется, никто не знал правду.
- Похоже, никто не знал правды.

Daha sonra ne yapacağını bilmiyordu.

Он не знал, что делать дальше.

Fazla yiyeceği ne yapacağını bilmiyordu.

Он не знал, что делать с оставшейся едой.

Kendini nasıl ifade edeceğini bilmiyordu.

Он не знал, как себя выразить.

Bir kız arkadaşın olduğunu bilmiyordu.

Я не знал, что у тебя есть девушка.

Tom Mary'nin kulüpte olduğunu bilmiyordu.

Том не знал, что Мэри в клубе.

O İngiltere'ye geldiğinde İngilizce bilmiyordu.

Она не говорила по-английски, когда приехала в Англию.

Tom nasıl cevap vermeliydi, bilmiyordu.

Том не знал, что ему следует ответить.

Tom, Mary'nin evli olduğunu bilmiyordu.

Том не знал, что Мэри замужем.

Tom kim olduğumu bilmiyordu bile.

Том даже не знал, кто я.

Tom gerçekten ne söyleyeceğini bilmiyordu.

Том фактически не знал, что и сказать.