Translation of "çalışmanın" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "çalışmanın" in a sentence and their portuguese translations:

Kaçmaya çalışmanın faydası yok.

- Não há por que tentar escapar.
- É inútil tentar escapar.

Yorgunluk, fazla çalışmanın doğal sonucudur.

Fadiga é o resultado natural de excesso de trabalho.

Tom'u ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

É inútil tentar convencer Tom.

Onu ikna etmeye çalışmanın yararı yok.

Não adianta tentar convencê-la.

Eğer yorgun hissediyorsan çalışmanın hiçbir anlamı yok.

- Não há razão em estudar se você estiver se sentindo cansado.
- Não há razão em estudar se você estiver se sentindo cansada.

Onu ikna etmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.

Penso que não serve de nada tentar convencê-la.

Onu şimdi tamir etmeye çalışmanın bir faydası yok.

É inútil tentar consertá-lo agora.

Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?

Qual é a melhor forma de apanhar este réptil venenoso?

Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,

Foi um alívio, porque a intensidade de ir lá todos os dias, segui-lo...

Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.

Tom decidiu que não seria sensato tentar atravessar a velha ponte de cordas.