Translation of "Taşır" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Taşır" in a sentence and their polish translations:

Tom her zaman bir silah taşır mı?

Czy Tom zawsze nosi broń?

Bay Brown her zaman bir kitap taşır.

Pan Brown zawsze nosi ze sobą książkę.

Yanak keseleri, vücut ağırlığının yüzde onuna kadar taşır.

W workach policzkowych trzyma dziesięć procent masy swojego ciała.

Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.

Nieruchome poranne powietrze niesie pieśni daleko przez las.

Bay Brown her zaman yanında bir kitap taşır.

Pan Brown zawsze nosi ze sobą książkę.

Tom nereye giderse gitsin her zaman yanında bir kamera taşır.

Tom zawsze nosi ze sobą aparat fotograficzny gdziekolwiek idzie.

Eğer onu hastanede ziyaret edersen bu Tom için çok anlam taşır.

Jestem pewien, że to by wiele znaczyło dla Toma, gdybyś go odwiedziła w szpitalu.

Sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.

co jest dosyć ważne kiedy próbujesz poruszać się po oceanie używając jedynie kompasu.