Translation of "Ihtiyaç" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Ihtiyaç" in a sentence and their polish translations:

Garsona ihtiyaç var.

Potrzebny kelner.

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

bo mają tam ciepło, którego potrzebują.

Çok zekice bir tarıma ihtiyaç duyuyorlar.

Trzeba je hodować mądrze.

Bir çocuk bir anneye ihtiyaç duyar.

Dziecko potrzebuje matki.

Herkes evde bir asansöre ihtiyaç duyar mı?

Czy ktoś potrzebuje podwózki do domu?

Bu,yalnız yapmaya ihtiyaç duyduğum bir şey.

To jest coś, co muszę zrobić sam.

Yeni bir sisteme acil bir ihtiyaç vardır.

Jest pilna potrzeba utworzenia nowego systemu.

Tom bana ihtiyaç duyduğum her şeyi verdi.

Tom dał mi wszytko czego potrzebuję.

Insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

trzeba, żeby ludzie nie bali się go szukać.

Peki neden erkekler için bir hapa ihtiyaç var?

Dlaczego świat potrzebuje męskiej tabletki?

Bir hamsterin ihtiyaç duyabileceği her şey elinin altında.

Jest tu wszystko, czego chomik potrzebuje.

Yaşlı insanlar, uğruna yaşayacak bir şeye ihtiyaç duyar.

Starzy ludzie potrzebują celu w życiu.

- İhtiyacım olan bilgiye ulaştım.
- İhtiyaç duyduğum bilgiyi aldım.

Dostałem informację, której potrzebowałem.

Ben açıklaman için herhangi bir ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum.

Nie sądzę, żebyś musiał coś wyjaśniać.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

Zdrowe ekosystemy potrzebują zróżnicowania gatunkowego.

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

Matka przynosi ulgę, pocieszenie... i długo wyczekiwane mleko.

Devletin artık ihtiyaç duymayıp satmayı planladığı taşıtları tamir ettik.

Naprawiamy pojazdy sprzedawane lub wyrzucane przez państwo.

Hangi alanlarda fark yaratabileceğim büyük bir sosyal ihtiyaç var?

Co mogę zmienić, by zaspokoić potrzeby społeczeństwa?

Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.

Jest pilna potrzeba, żeby lokalne władze pomogły bezdomnym.

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

Jeśli gdziekolwiek potrzebujesz siły, to w dżungli.

- İcat, ihtiyaçtan doğar.
- Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.
- İhtiyaç icadın anasıdır.

Potrzeba jest matką wynalazku.

Ve bir dizi tren tekerleği ile batırılan büyük şamandıralara ihtiyaç var

i obciążonych zestawem kół pociągowych,

Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.

Matka Teresa rozpoczęła swoją działalność od zorientowania się, co jest potrzebne nędzarzom.