Translation of "Diyor" in Polish

Saatim 2.30 diyor.

Według mojego zegarka jest 2:30.

Beden dilleri şöyle diyor:

ich mowa ciała mówi:

- O ne diyor?
- Ne söylüyor?

Co ona mówi?

Tom çöpü çıkarma sırası senin diyor.

Tom mówi, że jest twoja kolej do wynoszenia śmieci.

Tom yarın gelmene gerek olmayabilir diyor.

Tom mówi, że nie musisz jutro przychodzić.

"Benden uzak dur" diyor. Yapacağımız şey de bu.

i mówi: „Trzymaj się ode mnie z daleka”. I to właśnie zrobimy.

İnsanlar "Neden her gün aynı yere gidiyorsun?" diyor.

Czemu codziennie idziesz w to samo miejsce?

- Onun babası onu Tom olarak çağırır.
- Babası ona Tom diyor.

Ojciec woła na niego „Tom”.

Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.

Skalę rozpowszechnienia tych łuskowatych zabójców trzeba zobaczyć samemu.