Translation of "Soru" in Korean

0.012 sec.

Examples of using "Soru" in a sentence and their korean translations:

Sorduğum son soru

자, 그 마지막 질문은,

Soru neden olduğu.

왜 그럴까요?

İşte soru şu...

제 질문은 이겁니다.

Dört tane soru.

네 가지 질문.

Sıradaki soru şu:

다음 질문은 바로 이겁니다.

Yeni soru şu,

여기서 새로운 질문은,

Bu kilit bir soru.

이것이 핵심적인 문제입니다.

Size bir soru soracağım.

질문을 하나 할게요.

Sıradaki soru şu: Neden?

다음 질문은 왜 그 차이가 생기는 걸까요.

Bu basit bir soru

간단한 질문이지만

Aklımıza gelen soru ise:

그런데 궁금한 것이 있어요.

Soru şu, bunu nasıl yapıyoruz?

그러면, 어떻게 이렇게 성공한 것일까요?

Özel bir soru sormak istedik:

우리는 다음과 같은 구체적인 질문을 하고싶었어요.

Cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru

한 가지 생각이, 의문이 마음 속에 떠올랐어요.

10 soru-cevap diyaloğundan oluşan

10개의 문답을 교환하여

Burada temel bir soru var.

그것은 근본적인 질문을 자아냅니다.

Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.

자, 몇가지 질문을 하면서 시작하고자 합니다.

Pekala, ilk soru için hazır mısınız ?

좋아요, 준비되셨나요? 첫번째 질문을요?

Eğer bunu yapabilirseniz, soru almaya hazırsınız.

여러분이 그렇게 하실 수 있다면 아마도 요구할 준비가 되신 겁니다.

Eğer öyle yapacaksanız, soru almaya hazırsınız.

만약 그렇다면 여러분은 준비가 되신 겁니다.

Hileli bir soru. Kanalizasyon yok ki.

넌센스 퀴즈입니다. 하수구는 없을 거예요.

Bir anda beni soru yağmuruna tuttular:

예 아니오 질문을 제게 퍼붓기 시작했어요.

Ama bugün karşılaştığımız önemli soru şu:

하지만 오늘날 우리가 직면한 더 중요한 문제가 있죠.

Size bir soru sorayım o zaman.

여러분께 질문을 하나 할게요.

Cevaplamamız gereken bir soru oluşturduğunu görürsünüz,

대응해야 하는가에 대한 질문이 있습니다.

Görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir soru.

무시하고 넘어가기엔 너무나 중요한 질문입니다.

Asıl soru şu, şimdi ne olacak?

그 다음에는 무슨 일이 생길까? 궁금하실 겁니다.

soru ne olursa olsun, sabit fikirli,

한 가지에만 전념한 나머지

Bu noktada kendinize sormanız gereken soru şu,

자, 여기서 여러분이 자문할 것은

Soru, çoğu zaman cümle kurmak kadar basit

요청은 주로 아주 간단한 말을 사용합니다.

Kadın girişimciye ise kaçınmacı bir soru sorulur.

반면에 여성 사업가는 예방책 질문을 받고,

Tabii ki asıl soru, neden böyle olduğu.

문제는 왜 이런 일이 일어나는 걸까요?

Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.

심지어 질문이 제대로 듣지 않을 때도 효과는 있더라구요.

Ve, o halde şimdi büyük soru şu:

그럼 이제 궁금할거야, 어떻게 해서

Ve soru şu ki... hiyerarşi ve serbest

그리고 여기서 질문

Bu soru için bir cevabınız var mı peki?

이 질문에 답이 있으신가요?

Geri kalan zamanda tek bir soru üzerinde durduk:

남은 시간 동안 이 얘기에만 매달렸어요.

Bu önemli soru hayatım boyunca işimin merkezi oldu.

이 중요한 질문이 제 인생의 목표 한 가운데에 있습니다.

Fakat, bu soruyu genişletebiliriz çünkü çok güzel bir soru --

할머니의 질문이 우리를 한번 더 생각하게 합니다, 좋은 질문이기 때문이죠.

çünkü biliyorsunuz, bu soru günlük hayatımızda insanların bize sorduğu sorulardır,

왜냐하면 아시다시피, 이것은 사람들이 물어보는 질문으로,

Ve dedi ki, "Ah, evet, harika bir soru, bu çok kolay.

그는 이렇게 대답했어요. "좋은 질문이네요, 정말 쉬워요.