Translation of "Arasında" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Arasında" in a sentence and their portuguese translations:

önemli kurallar arasında

entre as regras importantes

Tom tavan arasında.

Tom está no sótão.

İkisi arasında seç.

Escolha entre os dois.

Tavan arasında saklandım.

- Eu me escondi no sótão.
- Eu escondi no sótão.

- Diğerlerinden sıyrılıyor.
- Diğerlerinin arasında sivriliyor.
- Diğerleri arasında göze çarpıyor.

Ela destaca-se dos demais.

...usulca ağaçların arasında uçarlar.

... para escapar aos perigos da noite.

Pizzayı üçünüz arasında paylaştırın.

Dividam a pizza entre vocês três.

Kedi dalların arasında saklandı.

O gato se escondeu entre os galhos.

Tavan arasında ne yapıyordun?

O que você estava fazendo no sótão?

Aile arasında olmak hoş.

É bom estar com a família.

Problemlerimiz arasında benzerlik görmüyorum.

Não vejo nenhuma analogia entre o seu problema e o meu.

Ben arkadaşlar arasında çalışıyorum.

Eu trabalho entre amigos.

Limon ağaçlarının arasında yürürüz.

Caminhamos por entre os limoeiros.

Onlar arasında ayrım yapamam.

Não consigo diferenciá-los.

Beatles gençler arasında popüler.

Os Beatles são populares entre os jovens.

O açıklanmamış olanlar arasında.

Ela está entre os que não foram contabilizados.

- Onun romanları genç insanlar arasında popülerdir.
- Romanları gençler arasında popülerdir.

Seus romances são populares entre os jovens.

Aileleri arasında köprü olmaya çabalarken

por tentarem estabelecer pontes

1 ile 3 yıl arasında

Entre 1 e 3 anos

Bir sincap dalların arasında saklandı.

Um esquilo escondeu-se entre os ramos.

İkisi arasında aşk filizlenmeye başladı.

O amor começou a crescer entre ambos.

O ,iş arkadaşları arasında popülerdir.

Ele é popular entre seus colegas.

İkizler arasında hiçbir fark göremedi.

Ele não conseguia ver nenhuma diferença entre os gémeos.

Saat birle üç arasında neredeydin?

Onde você esteve entre uma e três horas?

Alışveriş merkezleri ergenler arasında popülerdir.

Os shoppings são populares entre os adolescentes.

Arasında seçim yapmak durumunda kaldıklarında,

ganhar dinheiro, e ficar em casa quando estão doentes,

Bu ikisi arasında seçim yap.

Escolha entre estes dois.

Tom ve John arasında oturdum.

Sentei-me entre Tom e João.

O, oğlanlar arasında çok popülerdir.

Ela é muito popular entre os garotos.

Bu kitap öğrenciler arasında popüler.

Este livro faz sucesso entre os estudantes.

İkisi arasında çok fark yok.

- Não tem muita diferença entre os dois.
- Não tem muita diferença entre as duas.

İki kişi arasında pastayı böldü.

- Ela dividiu o bolo entre os dois.
- Ela dividiu o bolo entre as duas.
- Ela repartiu o bolo entre os dois.
- Ela repartiu o bolo entre as duas.

Öğünler arasında yemek yemeni istemiyorum.

Eu não quero ver você comendo entre as refeições.

Tom öğünler arasında yemek yemez.

Tom não come entre as refeições.

Haritadaki iki nokta arasında çizilen bir çizginin, bu noktalar arasında gezinmek için

Foi projetado para que uma linha desenhada entre dois pontos no mapa fornecesse o exato

İki dünya arasında köprü olmak yerine

Em vez de estabelecer pontes entre os dois mundos,

Çiçekler arasında bir sürü ot büyüyordu.

Muitas ervas daninhas estavam crescendo entre as flores.

İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.

A estação está situada entre as duas cidades.

Onlar kalabalığın arasında kendilerine yol açtılar.

- Eles abriram caminho pela multidão.
- Eles foram abrindo caminho pelo meio da multidão.

O, Mary ve Tom'un arasında oturuyordu.

Ele estava sentado entre Mary e Tom.

Taro ve Hanako arasında aşk başladı.

O amor cresceu entre Taro e Hanako.

Avrupa ülkeleri arasında bir anlaşma gerekli.

É necessário um acordo entre os países europeus.

Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.

Havia uma semelhança impressionante entre os dois.

Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

Deixe mais espaços entre as linhas.

O, Tom ve John arasında oturdu.

Ela se sentou entre Tom e John.

Sen ve Tom arasında ne oldu?

O que aconteceu entre você e o Tom?

Diğer şeyler arasında hava durumunu konuştuk.

Entre outras coisas, falamos do tempo.

İki okul arasında çok fark yok.

- Não há muita diferença entre as duas escolas.
- Não tem muita diferença entre as duas escolas.

Ben ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

Tenho de escolher entre os dois.

Sen ve Tom arasında oturmak istiyorum.

Quero sentar-me entre ti e o Tomás.

Bu ikisi arasında hiçbir bağlantı yoktur.

Não há nenhuma ligação entre esses dois.

O şarkı gençler arasında çok popüler.

Aquela música é muito popular entre os jovens.

Çay ve kahve arasında seçim yapabilirim.

Eu posso escolher entre chá e café.

O, Tom ve Mary arasında oturtuldu.

Ela estava sentada entre Tom e Maria.

Bu mektubu o kitapların arasında buldum.

Encontrei esta carta entre aqueles livros.

Hele ki yüksek çalıların arasında. Yolu yarıladılar.

Sobretudo no meio da erva alta. Estão a meio do caminho.

Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.

E consegue planar 150 metros entre árvores.

Canlılar arasında ekolojiyi bozan tek canlı ise

a única criatura que perturba a ecologia entre os seres vivos

Ay'a iniş görüntüleriyle simülasyonun arasında fark yoktu

Não houve diferença entre as imagens do pouso na lua e a simulação

Günümüzde manyetik kutup ile coğrafi kutup arasında

hoje em dia entre o pólo magnético e o pólo geográfico

İki kelime arasında ince bir fark var.

Há uma diferença sutil entre as duas palavras.

Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

Tenho de escolher entre os dois.

Bu kurallar öğrenciler arasında hoşnutsuzluğa teşvik eder.

Essas regras favorecem o descontentamento entre os estudantes.

Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.

Há diferenças significativas entre esses dois países.

Teori ve fikir arasında büyük fark vardır.

Há uma grande diferença entre teoria e ideia.

Seninle Tom arasında bir şey oldu mu?

Aconteceu alguma coisa entre você e o Tom?

Çocuklar anne babalarının arasında ne olduğunu bilirler.

As crianças sabem o que acontece entre seus pais.

Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.

Irromperam confrontações violentas entre os manifestantes e a polícia.

Kaos ve yasa arasında bir denge olmalı.

Deve haver um equilíbrio entre o caos e a lei.

Dünyadaki en büyük bilim insanları arasında sayılıyor.

Ele está entre os maiores cientistas do mundo.

Nehir ve tepe arasında bir köy var.

Existe uma aldeia entre o rio e a colina.

Ben ve bilincim arasında bir uçurum var.

Entre mim e minha consciência há um abismo.

- Yakında döneceğim.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.

- Volto já.
- Voltarei em seguida.

O, ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.

Ela o aconselhou a não comer durante as refeições.

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi.

Entre soluços, essa garota perdida disse seu nome.

Kışın yün şapka giymek, insanlar arasında yaygındır.

É comum que as pessoas usem toucas de lã no inverno.

Fadil ve Rami arasında bir mücadele başladı.

Uma luta começou entre Fadil e Rami.

Dünyanın en güçsüz pasaportları arasında yer alıyor.

estão entre os passaportes menos poderosos do mundo.

1930-1935 yılları arasında bir bakım çalışması var

Há um trabalho de manutenção entre 1930-1935

Gıdıklanma ile can yanması arasında bir his yaşarız

temos um sentimento entre cócegas e queimação

Buraya kadar her şey anormallikle normallik arasında geçerken

Até agora, tudo vai entre anormalidade e normalidade

Leonardo ile Michelangelo arasında hep bir sürtüşme var

Há sempre uma brecha entre Leonardo e Michelangelo

Birçok endişesi arasında güvenlik vardı uzun, açık yanları.

Entre suas muitas preocupações, estava a segurança de seus longos flancos expostos.

- O, ormanda yolunu kaybetti.
- Ağaçların arasında yolunu kaybetti.

Ele se perdeu no bosque.

Gezi 1000 ve 2000 dolar arasında mal olacak.

A viagem vai custar algo entre 1.000 e 2.000 dólares.

Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır.

- Existe uma fina linha entre amor e ódio.
- Existe uma linha tênue entre amor e ódio.

Dahilik ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.

Existe uma fina linha entre genialidade e estupidez.

Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.

Existe uma fina linha entre genialidade e insanidade.

- Tom kızlar arasında popülerdir.
- Tom kızlar tarafından sevilir.

Tom é popular com as garotas.

Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.

Tensões crescentes entre a Índia e o Paquistão sobre a Caxemira.

Yaşlı bir kişi geçmişle bugün arasında bir köprüdür.

Uma pessoa idosa é uma ponte entre o passado e o presente.

- Turtayı üçünüz aranızda bölüşün.
- Üçünüz arasında pastayı bölüştürün.

Repartam o bolo entre vocês três.

Din ve bilim arasında büyük bir anlaşmazlık vardır.

Há um grande conflito entre religião e ciência.

Bu göl ülkede en derinler arasında yer alıyor.

Este lago está entre os mais fundos do país.

Sidney ve Boston arasında doğrudan uçuş var mı?

Há vôos diretos entre Boston e Sydney?

O onu başı ellerinin arasında yalnız otururken buldu.

Ela o encontrou sentado sozinho, com sua cabeça em suas mãos.

- İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
- İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklılıklar vardır.

Há algumas diferenças entre o inglês britânico e o inglês americano.

Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...

Com milhares de espécies diferentes a disputar alimento e espaço,

Yarasanın ömrünün 25 ile 40 yıl arasında olduğunu biliyoruz

Sabemos que a vida útil do morcego é entre 25 e 40 anos