Translation of "Yaptığım" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yaptığım" in a sentence and their japanese translations:

''Yaptığım şeyde iyiydim yaptığım şeyden zevk alıyordum

「得意な仕事をし 楽しむこともできた

Yaptığım şeyden pişmanım.

私は自分のしたことを後悔している。

Yaptığım hataları gösterdi.

彼女は私が犯した誤りを指摘した。

Yaptığım en çarpıcı şeydi,

やり遂げました

Yaptığım şey için üzgünüm.

そんなことをしたのは残念である。

Ne yaptığım arasındaki farkı özdeşleştirdiğimde

自分の価値観に基づいた行動の 違いを理解すれば

CEO ve kıdemli yöneticilerle yaptığım

社長や上級経営幹部との

Yaptığım her şeyde hata bulur.

- 彼は私のしたことにいちいち文句を言う。
- 彼は何でも僕のすることに文句をつける。

Bu onunla yaptığım ikinci buluşma.

彼に会ったのはこれで2度目です。

Bu, kendi yaptığım köpek kulübesidir.

これは私が自分で作った犬小屋です。

Bugün bütün yaptığım oyun oynamaktı.

今日はゲームしかしなかった。

Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir.

今の仕事には、創造力が必要とされている。

Bu kendi yaptığım bir resimdir.

- これは私が描いた絵です。
- これは私が自分で描いた絵です。

Geçen hafta yaptığım elbise budur.

これは私が先週作ったドレスです。

Arabana yaptığım hasarı telafi edeceğim.

あなたの車に与えた損害は私が償います。

Ve tek yaptığım Freda'nın özgüvenini arttırmaktı.

そしてフリーダの自信を 引き上げてやれました

Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.

ハイスクールでのわずか数週間 私がそうだったように

Bu kendi yaptığım bir köpek kulübesidir.

これは私が自分で作った犬小屋です。

Yaptığım şeyi düşündükçe, çok aptal hissediyorum.

- 自分の行動を思い出すと情けないよ。
- 自分のしたことを思い返すと、バカだったなあとつくづく思うよ。

Tom yaptığım her şeyde hata buluyor.

トムって、私がすることにいちいち目くじらを立ててくるのよ。

Ben yaptığım hata için af diledim.

私は間違ってすみませんと謝った。

Geçen defa yaptığım aynı hataları yaptım.

私はこの前と同じ誤りをしてしまった。

Ben yaptığım şey hakkında pişman değilim.

私は自分がした事に何も後悔はしていない。

Yaptığım hakkında kendimden çok utanç duyuyorum.

私は自分のした事がとても恥ずかしい。

Pee-Wee Herman için yaptığım merdivenleri hatırlattı.

私がピーウィー・ハーマンのために 作った階段がそうでした

O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.

‎彼女のことばかり考えていた

Benim yaptığım aynı hatayı Tom'un yapmasını istemiyorum.

トムには私と同じ失敗をして欲しくないんだ。

Beni izleyin ve tam yaptığım gibi yapın.

私に続いて、私がやるのと全く同じようにやってください。

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

さて ここが大事なところ 私が自分の仕事で好きな部分は

Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.

絡(から)み合わせるよ この枝をね

Veya yaptığım korkunç bir şeyin kanıtı olduğuna eminler.

私のひどい行いの証拠だと 確信していて

Bıktım artık. Bugün bütün yaptığım şikayetlerle başa çıkmak.

今日も一日クレーム処理ばかりで、もうくたくた。

Bu Terry Tate hakkında annemle yaptığım son konuşmaydı.

これがテリー・テイトについて母と交わした最後の会話でした。

Ve yurt odamdan yaptığım işi çöküşte kapatmak zorunda kalmıştım

私は学生ビジネスを経営していましたが バブル崩壊の中で閉業する必要がありました

Laptopumu açtım ve sınıfımda yaptığım bir şey için oluşturduğum

ノートパソコンを開けて 本の執筆のアイデアを見せたんです

Patronum ofis telefonundan özel görüşme yaptığım için beni azarladı.

上司は会社の電話で私用の電話をかけたといって私をひどく叱った。

Geçen yıl o popüler yazarla yaptığım toplantıyı asla unutmayacağım.

私は昨年あの人気作家にあったことを決して忘れないだろう。

İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.

最初にしたのは そこで働いていた 55人の中から4人雇うことでした

Benim 2006'da yaptığım gibi, insanlardan gelen iyi niyetli destekler,

善意からの支援もです 2006年の私がしたように

Ben çocukken, kötü bir şey yaptığım zaman, popoma şaplağı yerdim.

子どもの頃、悪さをするといつもお尻を叩かれた。

Yaptığım tempura soğuduğunda, o derhal gevrekliğini kaybeder ve tadı iyi olmaz.

私の作る天ぷらは冷めるとすぐにべちゃっとなってしまい、あまりおいしくない。

Bu tarz işi daha önce de yaptığım için işi kolay buldum.

- 私にはその仕事はやさしいとわかった。前にそんな仕事をしたことがあったからである。
- 私にはその仕事がやさしいとわかった。前にそんな仕事をしたことがあったからで。