Translation of "Hataları" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Hataları" in a sentence and their japanese translations:

Biz hataları düzeltiriz.

間違いを直すこと

Bu hataları düzeltmelisin.

君はこれからの誤りを正さなければならない。

Yaptığım hataları gösterdi.

彼女は私が犯した誤りを指摘した。

Herkesin hataları vardır.

誰にでも欠点はある。

Her insanın hataları vardır.

- 誰でも人には欠点がある。
- だれにでも欠点がある。

Mary'ye kompozisyonumdaki hataları düzelttirdim.

私はメアリーに作文の間違いを直してもらった。

Eğer varsa hataları düzeltin.

間違えがもしあれば、直しなさい。

Herkesin bazı hataları vardır.

誰でも何かしら欠点がある。

Onun da hataları var.

彼女には欠点もある。

Eğer varsa hataları düzelt.

- 誤りがあれば訂正しなさい。
- 誤りがあれば直せ。
- 間違いがあれば正しなさい。
- 間違いがあったら直しなさい。
- もし誤りがあれば訂正しなさい。
- もし誤りがあれば直しなさい。
- もし誤りがあったならば訂正しなさい。
- もし間違いがあるなら直しなさい。

Hataları için başkasını suçlama.

他の人の過失を責めるな!

- O aynı hataları yapmaya devam ediyor.
- O aynı hataları yapıp duruyor.

- 彼女は同じ間違いを繰り返している。
- 彼女は同じ過ちを繰り返している。

Tekrar tekrar aynı hataları yapıyorsun.

- 君は何度も同じ間違いをし続けている。
- ずっと同じ間違いばかりしてるじゃないの。

Öğrenciler aynı hataları yapmaya eğilimlidir.

その学生たちは同じ間違いを犯しがちだ。

Hataları konusunda onu ikna edemedik.

私達は彼に自分の間違いを納得させることが出来なかった。

Erkek kardeşime kompozisyonumdaki hataları düzelttirdim.

私は作文の間違いを兄に直してもらった。

Bir sürü yazım hataları yaptı.

彼女はたくさんのつづり字の誤りをした。

Tom Mary'nin yaptığı hataları gösterdi.

トムはメアリーの間違えていたところを指摘した。

Sonra, tüm bu hataları görmezden gelip

それからミスは無視して

İnsanlar genellikle kendi hataları fark etmezler.

人はとかく自分の欠点に気が付かないものだ。

Onu, hataları yüzünden daha az sevmiyorum.

- 彼には欠点はあるがやはり彼を私は愛する。
- 彼には欠点があるが、それでも私は好きだ。
- 彼には欠点があるが、それでもやはり私は好きだ。
- わたしは彼の欠点にも関わらずやはり彼が好きだ。
- あの人には欠点があるが、やはり私は好きだ。

Bu cümlenin dil bilgisi hataları yok.

その文には文法的な誤りはない。

Geçen defa yaptığım aynı hataları yaptım.

私はこの前と同じ誤りをしてしまった。

Bu tür hataları gözden kaçırmak kolaydır.

- この種の間違いは見逃しやすい。
- この手のミスは見過ごされがちだ。

Onun hataları var, ama onu seviyorum.

彼女には欠点があるが、彼女が好きだ。

Canımı sıkmak için hataları kasıtlı olarak yaptı.

彼は私を困らせるために間違えた。

İş hataları bu yıl yüzde on'a düştü.

今年は倒産が一割減少しています。

Birçok genç erkek, aynı hataları işleme eğilimindedir.

多くの青年が同じ過ちを犯しがちである。

O kompozisyonunda birçok dil bilgisi hataları yaptı.

- 彼は作文で沢山の文法上の間違いをした。
- 彼は作文でたくさんの文法上の誤りをした。

Öğretmen öğrenciler tarafından yapılan gramatik hataları gösterdi.

先生は生徒のした文法上の間違いを指摘した。

İzin verin öncelikle kendi değerlerim hakkındaki hataları paylaşayım.

まず初めに 私の過ちについて 告白させてください

Onun hataları vardı, ama buna rağmen onu sevdim.

彼には欠点があったが、それでも私は彼を愛していた。

Denememi okur musun, eğer varsa hataları düzeltir misin?

私のエッセイをお読みになってもし誤りがあれば訂正して下さいませんか。

Karımın hataları var. Yine de, ben onu seviyorum.

妻に欠点はある。でもやはり私は彼女を愛している。

Mektubumu okur musun ve varsa hataları düzeltir misin?

私が書いた手紙を読んで間違いがあれば直してくれませんか。

Sağlık hataları ABD'de ölümlerin, kanser ve kalp hastalıklarından sonra,

米国内の死因の第3位は 医療ミスによるもので

Hiç kuşkusuz o bir güzel, ama onun hataları var.

彼女は明らかに美人だが欠点もある。

Bu kitabın çok sayıda hataları var, ama o ilginçtir.

この本は間違いがいくつかありますが、おもしろいです。

O onu hataları olduğu için gittikçe daha çok seviyor.

彼女は彼に欠点があるからかえって彼を愛している。

Bu kitabın, eğer varsa, az sayıda baskı hataları var.

- この本は誤植はまずほとんどない。
- この本にはほとんど全く誤植がない。

Onun bazı hataları var ama buna rağmen ben onu seviyorum.

彼には欠点もあるが、やはり私は彼が好きだ。

Onun bazı hataları var fakat onlardan dolayı onu daha çok seviyorum.

彼女には欠点がいくつかあるけど、そのため一層ぼくは彼女が好きなのだ。

Bazı baskı hataları var fakat her şeyi hesaba katarsak iyi bir kitap.

誤植はいくつかあるが、全体としてはいい本だ。

- O acele ile basıldığı için, kitabın bir sürü baskı hataları var.
- Alelacele basıldığı için kitapta birçok baskı hatası var.

急いで印刷されたので、その本には誤植が多い。