Translation of "Yapmanın" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yapmanın" in a sentence and their japanese translations:

Bunu yapmanın avantajı yoktur.

- そんな事しても利点がない。
- そんなことをしても利点はない。

Onu yapmanın avantajını anlayamıyorum.

私にそれをする利点が分からない。

Bunu yapmanın faydası nedir?

これをして何のためになるの。

Onu yapmanın anlamı yok.

そんなことをしても無意味だ。

Hastaymış gibi yapmanın anlamı yok.

仮病を使っても無駄ですよ。

Onu yapmanın birçok yolu var.

やり方がいく通りもある。

Onu yapmanın ne zararı var?

それをして何が悪いのか。

Böyle yapmanın saçma olduğunu düşünüyorum.

私はそうするのはばかげていると思う。

Bunu yapmanın kolay olacağını düşündüm.

これをやるのは簡単だと思った。

Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

私にはそうすることが必要とは思えない。

Orada, asistanlarımızı görünmez yapmanın yanı sıra

ここでは 助手を消すだけではなく

Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.

それが文化施設を作り上げる基本です

O öyle bir şey yapmanın ötesinde.

彼は決してそのようなことをするような人ではない。

Bunu yapmanın başka bir yolu olmalı.

きっと別のやり方もあるはずだよ。

Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.

ねどこを作るために 何か探そう

Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.

今こそ それを変えるべきです

İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.

彼女はインターネットで稼ぐよい方法を思いついた。

Böyle bir şey yapmanın zaman harcamaya değeceğini sanmıyorum.

私はそんなことをするのは価値がないと思います。

Paula Grayson'a göre, bu insanlara ödeme yapmanın en iyi tolu.

給与支給にはそのほうが良い、とポーラ・グレイソンさんは言っています。

Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın tadını çıkarır.

日本の北国に住む人々は、降雪を利用して冬にはスキーを楽しむ。

Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.

できることはいくつかある 君が決めて

Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.

悪銭身につかず、というじゃない。結局は地道に稼ぐしかないと思うよ。

Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.

価値あることをする メリットは他にもあります

Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.

この方法なら 高い場所にいられる 方向が維持できる

- Bir piknik masası yapmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
- Bir piknik masasını kurmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.

ピクニックテーブルを組み立てるのがこんなに大変だなんて思ってもみなかったよ。