Translation of "Faydası" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Faydası" in a sentence and their japanese translations:

Pek faydası olmadı.

‎無駄だったようだ

Ne faydası var?

- そんなことして何になるの?
- それって何か意味あるの?

Endişelenmenin faydası ne?

心配して何の役に立つのか。

Direnmenizin faydası yok.

あなたが抵抗しても無駄だ。

- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.

不平を言っても無駄だ。

Uzayın insanlığın faydası için

私たちは真の意味で

Oraya gitmenin faydası yok.

そこへ行っても仕方がない。

Karşı koymanın faydası yok.

無駄な抵抗はやめなさい。

Onunla tartışmanın faydası yok.

- 彼と論議しても無駄だ。
- 彼と議論しても無駄だ。

Kaçmaya çalışmanın faydası yok.

- 逃げようとしても無駄だ。
- 逃げようとしたってだめだ。

Ekonominin ne faydası var?

経済学って何の役に立つんですか?

Kendinizi bağışlamanızın faydası yok.

弁解しても無駄だ。

Tekrar denemenin faydası yok.

もう一度やってみても無駄だ。

Beklemenin bir faydası yok.

待ってもむだだ。

Onunla konuşmanın faydası yok.

彼女に説教しても無駄である。

Bunu yapmanın faydası nedir?

これをして何のためになるの。

Dergileri okumanın faydası nedir?

雑誌なんか読んで何の役に立つというのか。

- Artık onu beklemenin faydası yok.
- Artık onu beklemenin hiçbir faydası yok.

これ以上彼女を待っても無駄だ。

Tüm insanlığın faydası için yapılmalıdır.''

その経済的又は科学的発展の 程度にかかわりなく

Bir şey denemenin faydası yok.

何をやっても無駄だよ。

Kaderle kavga etmenin faydası yoktur.

運命に文句を言ってみたところで始まらない。

Onun hakkında endişelenmenin faydası yok.

それを思い悩んだって無駄だよ。

Onun hakkında tartışmanın faydası yok.

それについて議論してもむだだ。

İlacın bana hiç faydası olmadı.

その薬は私のからだに効かなかった。

Bilmeceyi çözmeye çalışmanın faydası yok.

その謎を解こうとしてもむだですよ。

Onun hakkında konuşmanın faydası yok.

そのことをはなしても無駄です。

Benden para istemenin faydası yok.

- 僕に金をせびろうとしても駄目だ。
- 私に金をせがんでもむだだ。

Ona nasihat etmenin faydası yok.

彼女に忠告しても無駄だ。

Bu sözlüğün hiç faydası yok.

この辞書はまったく役に立たない。

Ondan yardım istemenin faydası yok.

彼に助けを求めても無駄だ。

Onun gelmesini beklemenin faydası yok.

彼が来るのを待っても無駄だ。

Uykulu olduğunuzda çalışmanın faydası yok.

眠いときに勉強しても無駄だ。

Ben makinenin faydası olmadığını anladım.

私はその機械が役に立たないのに気づいた。

Sert oynamanın bir faydası yok.

肩肘張って生きることはないよ。

Onunla tartışmaya çalışmanın faydası yok.

彼と議論しようとしても無駄だ。

Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.

こんな本を読んで何になるのか。

Artık onlarla konuşmanın faydası yok.

これ以上彼らと話し合っても無駄だ。

Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.

この法律は貧しい人々のためになるであろう。

Onun yardımını istemenin faydası yok.

彼女の援助を求めても無駄である。

Onu ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

君が彼を説得しようとしても無駄である。

Onu inkar etmeye çalışmanın faydası yok.

君がそれを否定しようとしても無駄です。

Çocuğu ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

その少年を説得しようとしても無駄だ。

Ondan yardım istemenin hiçbir faydası yok.

彼に援助を頼んでも無駄だよ。

Denesem bile, yine de faydası yok.

俺なんかどうせやっても無駄だよ。

Tom'u ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

トムを説得するだけ無駄だ。

Ona tekrar rica etmenin faydası yok.

彼にもう一度頼んでも無駄だ。

- Endişelenmek yardım etmeyecek.
- Endişelenmenin faydası olmayacak.

心配したってしょうがないよ。

Bana oyun oynamaya çalışmanızın faydası yok.

私をだまそうとしても無駄ですよ。

Beni ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

- 私をだまそうとしてもむだだ。
- 私をあざむこうとしてもむだです。

Onu planından vazgeçirmeye çalışmanın faydası yok.

計画をやめさせようと彼に話しても無駄ですよ。

Kalabalıkta onu bulmaya çalışmanın faydası yok.

群衆の中に彼を捜そうとしても無駄だ。

Bana yardım edebilirsen çok faydası olur.

あなたが手伝ってくれれば私は本当に助かる。

Böyle bir kitabı okumanın faydası yok.

こんな本は読んでも無駄だ。

Meseleyi daha fazla tartışmanın faydası yok.

これ以上その問題を討論してもむだだ。

Bu sorunu çözmeye çalışmanın faydası yok.

この問題を解こうとしても無駄である。

Bir kamera almanın bir faydası yok.

カメラを持っていっても無駄だ。

Banyo havlum ıslaktı, bu yüzden faydası yoktu.

バスタオルがぬれていて、役に立たなかった。

Konu hakkında onunla tartışmanın bir faydası yok.

- その事で彼と議論しても無駄だ。
- そのことで彼と論議しても無駄だ。

Eğer çalışmayacaksan okula gitmenin bir faydası yok.

勉強しなければ学校へ行ってもむだだ。

Onu ikna etmeye çalışmanın faydası olmadığını düşünüyorum.

彼を説得しても無駄だと思う。

Nefesini harcama. Onunla konuşmanın hiçbir faydası yok.

黙っていたほうがいい。彼に話しても無駄です。

Yeni yolun tepede yaşayan insanlara faydası olacaktır.

新しい道路は山間の住民の利益になる。

Bir şey bilmiyormuşsun gibi davranmanın bir faydası yok.

何も知らないふりをしても無駄だ。

Japon edebiyatını ona tanıtmaya çalışmanın bir faydası yok.

彼に日本文学を紹介しようとしても意味がない。

Onun hakkında onu ikna etmeye çalışmanın faydası yok.

彼にそのことを信じさせようとしても無駄だ。

Onun gerçek sebebi bulmaya çalışmasının hiçbir faydası yok.

彼が本当の理由を見つけようとしたって無駄だ。

Bu tür bir kitabın bize bir faydası yok.

- こういう本は私達には少しも役に立たない。
- この手の本は、何の役にも立たないよ。

Bu ilacın gerçekten bana bir faydası olacak mı?

この薬は本当に私に効くのでしょうか。

Paramız olmadığı için bir tatil düşünmenin faydası yok.

お金が無いのだから、休日のことを考えても無駄だよ。

Onu şimdi tamir etmeye çalışmanın bir faydası yok.

いまそれを直そうったって無駄だ。

Artık kaza için onu suçlamanın bir faydası yok.

いまさらあの事故のことで彼を非難しても仕方ない。

Eski yöntemlere sadık kalmaya çalışmanın bir faydası yok.

古い方法にこだわっても仕方がない。

Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur.

狂気の状態のさいに、善悪を区別させようとしても無駄である。

Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmanın faydası yok.

そのことについて何も知らないふりをしても無駄だ。

Yardım için bağırmanın faydası yok. Hiç kimse seni duymayacak.

助けを求めて叫んでも無駄だぞ。誰にも聞こえやしない。

Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.

価値あることをする メリットは他にもあります

- Daha fazla beklemekte bir fayda görmüyordu.
- Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.

彼はこれ以上待っても何にもならないと思った。

Şımarık bir çocuğu övmenin hiçbir faydası yok. Onlar sıkı bir eğitime maruz kalmalılar.

スポイルされた子を誉める価値がない。厳しい教育を受けるべきです。