Translation of "Tuttum" in Japanese

0.050 sec.

Examples of using "Tuttum" in a sentence and their japanese translations:

Onun kolunu tuttum.

私は彼のそでをつかんだ。

Kendimi masadan muaf tuttum.

失礼しますといって席を立った。

Ailemi kariyerimin önünde tuttum.

私は仕事より家庭のほうが大事だ。

Şemsiyeyi onun üzerinde tuttum.

彼女に傘をさしかけた。

Nefesimi tuttum ve bekledim.

私は息を殺して待った。

Ben heyecanla nefesimi tuttum.

私は興奮して固唾をのんだ。

Ben kapıyı açık tuttum.

私はドアを押さえてあけていた。

Küçük kızı elinden tuttum.

私は、その幼い少女の手を取った。

Thames nehrinde balık tuttum.

私はテムズ川で釣りをした。

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.

落ちないようにロープを握りしめた。

Gülmemek için kendimi zor tuttum.

僕は笑わずにはいられなかった。

Elini uzattı ve onu tuttum.

- 彼は手を差し伸べ、私はそれを握った。
- 彼は私の手にしっかりとしがみついた。

Ben her zaman sözümü tuttum.

私はいつも約束を守った。

Ben her zaman sözlerimi tuttum.

私はいつも約束を守った。

Hamburger istiyordum ama kendimi tuttum.

私はハンバーガーがほしかったが、我慢した。

İstasyondan otele bir taksi tuttum

私は駅からホテルまでタクシーで行った。

Bir dakikalığına kendimi muaf tuttum.

- 私はしばらく中座した。
- 私は少しの間、席を外した。

Onu fazla mesai yapmaktan muaf tuttum.

わたしは、彼女の残業を免除してやった。

Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,

男の手をとると 私の頭のてっぺんが吹き飛び

Bu on yıl İngilizce bir günlük tuttum.

私はこの10年間、英語で日記をつけてきました。

Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.

君たちのためを思っては当直に立ち 君たちが安眠できるようにもしていた

Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.

私はミルクを少し飲んで、残りは冷蔵庫にしまっておいた。

Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum.

幸いに、私は枝につかまって落ちるのを免れた。

O geç kaldığında canım onu azarlamak istedi ama dilimi tuttum.

彼女が遅刻したので私は叱りたかったが、何も言わなかった。

- Dilimi ısırdım.
- Çenemi kapalı tuttum.
- Ağzımı açmadım.
- Hiçbir şey söylemedim.

舌噛んだ!

- İstasyondan otele taksi tuttum.
- İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.
- İstasyondan otele kadar bir taksiye bindim.

私は駅からホテルまでタクシーで行った。

Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.

以前ブログをやっていたことがある。特にテーマを絞ったものではなく日々の諸々を記事にしていた。