Translation of "Bekledim" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Bekledim" in a sentence and their japanese translations:

- Tom'u bekledim.
- Tom için bekledim.

私はトムを待った。

Bekledim ve bekledim ve sonunda John geldi.

私は待ちに待ったが、ついにジョンがやってきた。

Otobüsün gelmesini bekledim.

私はバスが来るのを待った。

On dakika bekledim.

私は10分間待ちました。

Bir saat bekledim.

私は1時間待った。

Onun konuşmasını bekledim.

私は彼女が話すのを待った。

Nefesimi tuttum ve bekledim.

私は息を殺して待った。

Ben bir süre bekledim.

私はしばらく待った。

Uzun süre onu bekledim.

長い間彼女をまった。

On beş dakika bekledim.

私は十五分待った。

Son dakikaya kadar bekledim.

私はぎりぎりになるまで先延ばしにしていた。

Gün boyu onu bekledim.

私は1日中彼を待った。

Onu bir saat bekledim.

彼女を一時間待っているんです。

Hep bugünün gelmesini bekledim.

この日が来るのをずっと待ってました。

Zili çaldım ve bekledim.

私はベルを鳴らして待った。

Ben bankta otururken bekledim.

- 私はベンチに腰をかけて待った。
- 私はベンチに腰掛けて待った。
- 私はベンチに座って待った。

Tam üç saat bekledim.

私はきっちり3時間待った。

Seni görmek ümidiyle dışarıda bekledim.

君に会えるかと思って外で待っていた。

Hava kararıncaya kadar onu bekledim.

暗くなるまで私は彼女を待ちました。

Otobüs gelmeden önce çok bekledim.

そんなに待たないうちにバスが来た。

Saatlerce bekledim ama o gelmedi.

私は何時間も待ったが、彼女は現れなかった。

Durdum ve arabanın geçmesini bekledim.

私は立ち止まって車が通り過ぎるのを待った。

İki saatten daha fazla bekledim.

私は二時間以上も待った。

Uzun bir süre onu bekledim.

私は長い間、彼女を待った。

Bir saat bekledim ama o gelmedi.

私は1時間彼を待ったが、彼はやって来なかった。

Ben, saat ona kadar onu bekledim.

私は10時まで彼を待った。

10:00'a kadar onu bekledim.

- 私は彼を10時まで寝ないで待った。
- 私は10時まで、寝ずに彼を待っていた。

Bir saat bekledim fakat o görünmedi.

- 私は1時間待ったが、彼は現れなかった。
- 一時間待ったが彼はあらわれなかった。

Her gün köpeğimin eve gelmesini bekledim.

私は毎日私の犬が家に戻って来るのを待った。

Gerçekten uzun bir süre onu bekledim.

私は彼女を実に長い間待った。

Ben, kalbim heyecanla atarken perdenin yükselmesini bekledim.

胸をどきどきさせて開演を待った。

Tam iki saat bekledim. Daha fazla bekleyemem.

もう2時間も待った、これ以上は待てない。

Her gün okuldan sonra onu kitapçıda bekledim.

毎日、放課後に私はその本屋で彼女を待った。

Onun bürosunun dışında bir saat boyunca bekledim.

事務所の外で1時間待たされた。

Ben kocamı gece yarısı sonrasına kadar bekledim.

私は夜中過ぎまで夫を待った。

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.

雪の中でバスを2時間も待った。

- Ben onu bir saat istasyonda bekledim, ama o görünmedi.
- Onu istasyonda bir saat bekledim fakat o görünmedi.

- 私は彼を一時間駅で待った、しかし彼は現れなかった。
- 私は駅で一時間彼を待ったが、彼はやって来なかった。
- 駅で1時間待ったが彼は現れなかった。

Ben arkadaşımı yarım saat bekledim, ama o gelmedi.

私は友人を30分待ったが、来なかった。

- Bir sonraki otobüsü yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
- Bir sonraki otobüsü mecburen yirmi dakika bekledim.
- Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.

次のバスまで20分待たなければいけなかった。