Translation of "Tokyo'ya" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Tokyo'ya" in a sentence and their japanese translations:

Tokyo'ya taşındı.

彼は東京に引っ越した。

Niçin Tokyo'ya gittin?

なぜあなたは東京に行ったのですか。

Tokyo'ya seyahate gitti.

彼は、東京に向けて出発した。

Dün Tokyo'ya vardım.

私は昨日東京に到着した。

Yarın Tokyo'ya gideceğim.

私は明日東京に行くつもりです。

Buradan Tokyo'ya uzaktır.

ここから東京までは遠いです。

Dün Tokyo'ya vardı.

昨日東京に着いた。

Tokyo'ya otobüsle mi gideceksiniz?

バスで東京に行くつもりですか。

Yarın Tokyo'ya hareket ediyorum.

明日東京へ立つつもりだ。

Yarın Tokyo'ya hareket ediyorlar.

彼らは明日東京に発ちます。

Londra, Tokyo'ya kıyasla küçüktür.

- 東京と比べたら、ロンドンは小さい。
- ロンドンは東京に比べて小さい。

Tokyo'ya ne zaman varacağım?

東京には何時に着きますか。

Tokyo'ya ne zaman varacağız?

東京には何時に着きますか。

O, dün Tokyo'ya gitti.

彼は昨日東京へ行きました。

Teyzem yarın Tokyo'ya geliyor.

私の叔母が明日東京にきます。

Her gün Tokyo'ya giderim.

私は毎日東京に行きます。

Ne için Tokyo'ya gidiyorsun?

東京へなにしに行くの。

Üç yaşında Tokyo'ya geldi.

- 彼は三才のとき東京に来た。
- 彼は3歳のときに東京に来た。

Saat kaçta Tokyo'ya varacaksın?

東京には何時に着きますか。

Ben Tokyo'ya gitmek istiyorum.

私は東京に行きたい。

Ben öğleyin Tokyo'ya vardım.

- 私は正午に東京へ着いた。
- 私は正午に東京に着いた。

Babam bugün Tokyo'ya gitmez.

私の父は今日東京に行きません。

Tokyo'ya bir gezi yaptım.

私は東京に旅行した。

Buradan Tokyo'ya beş mildir.

ここから東京まで5マイルあります。

Yarın Tokyo'ya gidecek misin?

あなたはあした東京に行くつもりですか。

Karanlıktan önce Tokyo'ya varacağız.

私たちは暗くなる前に東京につくだろう。

Tokyo'ya on sekizinde geldi.

彼女は18歳のときに上京した。

Tokyo'ya gidince seni görmeyi umdum.

上京したときにお会いしたかった。

Honolulu üzerinden Tokyo'ya dönmek istiyorum.

ホノルル経由で東京に帰りたいのですが。

Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya gidecek.

彼女は来月の初めに東京に着く。

Tokyo'ya gelinceye kadar orada yaşadılar.

彼らは東京に来るまでそこに住んでいた。

O, geçen ay Tokyo'ya taşındı.

彼は先月東京に引っ越した。

İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.

- 彼は職を求めて東京へやって来た。
- 彼は仕事を探しに東京にやってきた。
- 彼は仕事を求めて東京へやってきた。

O, sık sık Tokyo'ya gider.

彼はしばしば東京に行きます。

Tokyo'ya günde kaç uçuşunuz var?

東京行きは一日に何便ありますか。

O, iş için Tokyo'ya gitti.

彼は商用で東京へ行った。

Gelecek hafta Tokyo'ya gitmem gerekiyor.

来週東京に行くことになっています。

Yokohama'dan Tokyo'ya trenle seyahat eder.

彼は横浜から東京へ電車で通勤している。

O, 18 yaşındayken Tokyo'ya geldi.

- 彼女は18歳のときに上京した。
- 彼女は18歳の時に東京に来ました。

İki ay önce Tokyo'ya geldim.

私が東京に到着してから2ヶ月になる。

Yarın Tokyo'ya gidecek, değil mi?

- 彼は明日東京に行くでしょうね。
- 彼は明日東京に行きますよね?

İş için bazen Tokyo'ya gider.

彼は時々仕事で東京へいく。

O yarın Tokyo'ya hareket edecek.

彼女は明日東京に向かう。

O, yarın Tokyo'ya hareket edecek.

- 彼は明日東京へ出発します。
- 彼は明日東京へたちます。

Tokyo'ya otobüsle gitmeyi mi planlıyorsun?

バスで東京に行くつもりですか。

Yarın Osaka'dan Tokyo'ya hareket edeceğim.

私は明日大阪を出発して東京に向かうつもりです。

Yarın, Tokyo'ya gitme planlarım var.

明日、東京へ行ってこようと思うの。

Tokyo'ya varmamız iki saat aldı.

東京へ行くのに2時間かかった。

Bu Tokyo'ya giden bir otobüs.

- これは東京へ行くバスです。
- これは東京行きのバスです。

Bu uçak Tokyo'ya kesintisiz uçar.

この飛行機は東京までの直行便です。

Çocuğun Tokyo'ya yalnız geldiğine inanmıyorum.

この子がひとりで東京まで来たなんて信じないよ。

Burası Tokyo'ya ne kadar uzaklıkta?

- ここから東京まではどれくらいの道のりですか。
- ここから東京までどのくらいの距離ですか。

Tokyo'ya giderken Osaka'da mola verdim.

私は東京へ行く途中大阪へ立ち寄った。

Londra, Tokyo'ya kıyasla daha küçüktür.

ロンドンは東京に比べて小さい。

O,Tokyo'ya saat kaçta varacak?

東京には何時に着きますか。

- Bay White 10.30'da Tokyo'ya varacak.
- Bay White saat 10.30'da Tokyo'ya gelecek.

ホワイト氏は10時半に東京に到着します。

Buradan Tokyo'ya arabayla ne kadar sürdü?

君はここから東京まで車で行くのにどのくらい時間がかかりましたか。

Bir konferansa katılmak için Tokyo'ya geldim.

会議に出席するために東京に来ました。

Saat onda Osaka'dan Tokyo'ya hareket edecek.

10時に東京に向けて大阪を出発する。

O Tokyo'ya geldiğinde bizim evde kalır.

彼は上京するたびに私の家に泊まる。

O acilen Tokyo'ya gitmek zorunda kaldı.

彼は急に東京に向かわなければならなかった。

O, İngilizce okumak niyetiyle Tokyo'ya gitti.

彼は英語を勉強するつもりで上京した。

O, yılda bir kez Tokyo'ya gelir.

- 彼は1年に1度上京する。
- 彼は年に一回東京に来る。

Onun ebeveynlerinin her ikisi Tokyo'ya geliyorlar.

彼の両親は上京する予定です。

Tokyo'ya geldiğimden beri beş yıl oldu.

東京へ来てから5年になります。

Tokyo'ya her gelişinde beni ziyaret etti.

彼は東京へ来るたび私を訪ねてきた。

O zengin olma hayaliyle Tokyo'ya gitti.

彼は一攫千金の夢を抱いて上京した。

O saat onda Tokyo'ya hareket eder.

彼は、10時に東京に向けて出発する。

Yarın Tokyo'ya gitmek için planlarım var.

明日、東京へ行ってこようと思うの。

Gelecek ay o Tokyo'ya hareket edecek.

彼女は来月東京へ出発します。

Tokyo'ya varınca ona bir mektup yazdım.

東京に着くと、私は彼女に手紙を書いた。

Tokyo'ya vardığımda sana iki satır yazarım.

東京に着いたら手紙を書くよ。

Kız kardeşim gelecek sene Tokyo'ya gidecek.

私の妹は来年、東京に行く予定です。

O, Tokyo'ya geldiğinde, seni hemen arayacağım.

彼が東京に着いたらすぐ私はあなたに電話します。

O on sekiz yaşındayken Tokyo'ya geldi.

- 彼女は18歳のときに上京した。
- 彼女は18歳の時に東京に来ました。

Ben Tony'yi görmek için Tokyo'ya gittim.

私はトニー君に会いに東京に行った。

O, iş için Tokyo'ya gitmek zorunda.

彼は仕事で東京に行くことになっています。

Tokyo'ya bir gidiş dönüş biletim var.

私は東京までの帰りの航空券を持っています。

Buradan Tokyo'ya gitmek beş saatimi aldı.

私が車でここから東京に行くのに五時間かかった。

Tokyo'ya varışımdan beri iki ay oldu.

私が東京に到着してから2ヶ月になる。

Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım.

東京に行ったとき彼に会った。

O zengin olma hayaliyle Tokyo'ya geldi.

彼は一攫千金の夢を抱いて上京した。

Tokyo'ya geldiğimden beri on yıl oldu.

私が東京に来てから十年になります。

Bu kitabı almak için Tokyo'ya gittim.

私はこの本を買いに東京に行った。

O, bu sabah Tokyo'ya yola çıktı.

彼は今朝東京へ向けて出発した。

Bay White saat 10.30'da Tokyo'ya varıyor.

ホワイト氏は10時半に東京に到着します。

O, Tokyo'ya döndükten iki gün sonra oldu.

それは彼が東京に帰って2日後のことであった。

Tokyo'ya gelmeden önce Osaka'da on yıl yaşadık.

東京に来る前に私たちは大阪に10年間住んでいた。

Tokyo'ya gittiğimde her zaman onun evine uğrarım.

私は東京に行くときいつも彼女の家に立ち寄る。

Tokyo'ya gitmek için Sendai istasyonunda tren değiştirin.

仙台駅で東京行きに乗り換えて下さい。