Translation of "Gideceğim" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Gideceğim" in a sentence and their japanese translations:

Gideceğim.

- 行くよ。
- 私が行きます。

Sinemaya gideceğim.

映画に行くつもりです。

Elbette gideceğim.

- もちろん私も行きます。
- もちろん、行くよ。

- Gideceğim.
- Gidiyorum.

- 行くよ。
- あとで行くね。

Eve gideceğim.

今から家に帰ります。

Markete gideceğim.

- 市場に行く。
- 私は市場に行きます。

İçeri gideceğim.

私が中に入る。

Detroit'e gideceğim.

私はデトロイトへ車を運転していきましょう。

Kyoto'ya gideceğim.

私は、京都に行く。

Eğer gelirsen gideceğim.

あなたが来れば私は行きます。

Ben yatmaya gideceğim.

もう寝ます。

Hangi havalanından gideceğim?

どの空港から出発しますか。

Gerekirse seninle gideceğim.

必要なら君と一緒に行こう。

Yarın Hokkaido'ya gideceğim.

私は明日北海道に行くつもりです。

Bugün hastaneye gideceğim.

今日私は病院に行きます。

Avustralya'ya trenle gideceğim.

私は電車でオーストラリアに行く。

Tom'a sormaya gideceğim.

- トムに訊いてくるよ。
- トムに訊いてきますね。

Pazar günü gideceğim.

日曜に行くよ。

Ben parka gideceğim.

私は公園に行く。

Yarın Amerika'ya gideceğim.

私は明日アメリカに行く予定です。

Ben toplantıya gideceğim.

私が会議に行きます。

Sanırım uyumaya gideceğim.

寝ようと思う。

Yarın pikniğe gideceğim.

明日ピクニックに行くつもりだ。

Bugün oraya gideceğim.

私は今日そこへ行くことになっています。

Gemiyle Hawaii'ye gideceğim.

私はハワイへ船で行きます。

Ben Paris'e gideceğim.

私はパリに行く事になっている。

Yarın Tokyo'ya gideceğim.

私は明日東京に行くつもりです。

Yarın okula gideceğim.

私は明日学校へ行く。

Ben yaya gideceğim.

私は歩いて行きます。

Ben önden gideceğim.

私は先に行きます。

Sürücü belgemi almaya gideceğim.

車の免許を取りに行く。

Köprüye kadar seninle gideceğim.

- 橋まで一緒に行きましょう。
- 橋までいっしょに参りましょう。

Tabii, oraya seninle gideceğim.

もちろん、私はあなたとそこに行くつもりです。

Cezaya karşı temyize gideceğim.

その判決が不満で上告する。

Hokkaido'da kayak yapmaya gideceğim.

北海道にスキーに行く。

O geri döndüğünde, gideceğim.

彼が戻ってきたら行きます。

Yakında onunla buluşmaya gideceğim.

すぐに会いに行くからね。

Yakında onları karşılamaya gideceğim.

すぐに会いに行くからね。

Gelecek yıl Amerika'ya gideceğim.

私は来年アメリカに行くつもりです。

O geri geldiğinde gideceğim.

彼女が戻ってきたら、出発します。

Biraz ekmek almaya gideceğim.

- パンを買いにいく。
- パンを買いにいきます。

Yağmur yağsa bile gideceğim.

私は雨が降っても行くつもりだ。

Ne olursa olsun, gideceğim.

降ろうが照ろうが、私は行く。

İlk olarak ben gideceğim.

私が最初に行きます。

Yarın dağ tırmanışına gideceğim.

明日は山登りに行ってきます。

Bir gece erken gideceğim.

予定より一日早く発ちます。

Gideceğim ve Tom'u arayacağım.

- トムを探してきます。
- トム探してくるね。

Gideceğim ve Tom'u soracağım.

- トムに訊いてくるよ。
- トムに訊いてきますね。

Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.

私は来年外国へ行きます。

Saat onda eve gideceğim.

10時に帰ります。

Ben bir geziye gideceğim.

私は旅行に行くつもりです。

Oraya senin yerine gideceğim.

私があなたの代わりにそこに行きましょう。

Bir saat içinde gideceğim.

私は一時間に出発する。

Bugün bir müzeye gideceğim.

今日私は博物館を見に行きます。

Hava iyi olursa gideceğim.

天気が良かったら行きます。

Biraz para çekmeye gideceğim.

ちょっとお金下ろしてくるね。

Ne olursa olsun gideceğim.

降っても晴れでも行きます。

Her halükarda, yarın gideceğim.

いずれにせよ、私は明日出発します。

Yarın Tom'un evine gideceğim.

明日トムの家に行くんだ。

- Ben de yarın üniversiteye gideceğim.
- Yarın ben de üniversiteye gideceğim.

明日も大学へ行くつもりだよ。

- Hava iyiyse nehre yüzmeye gideceğim.
- Hava iyiyse ırmağa yüzmeye gideceğim.

天気がよければ、川に泳ぎに行きます。

Öyle ya da böyle gideceğim.

晴雨にもかかわらず、私は行きます。

Narita Havalimanına kadar seninle gideceğim.

成田空港まで一緒に行きます。

Ev ödevimi bitirdiğimde, yüzmeye gideceğim.

- 宿題をすませたら、泳ぎにいこう。
- 宿題が終わったら泳ぎに行ってくるよ。

Ben ne olursa olsun gideceğim.

何が起こっても、私は行きます。

Onunla görüşmek için kesinlikle gideceğim.

もちろん彼を訪ねます。

Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.

たとえ大雨になっても私は行く。

Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.

たとえ雨が降っても私はそこへ行きます。

Bana "Kurabiye almaya gideceğim" dedi.

「外へ行ってクッキーを買ってくるわ」と彼女は私に言った。

Hava iyi olursa, yarın gideceğim.

天気さえ良ければ私は明日出発します。

Ben yarın Japonca sınıfına gideceğim.

私は明日日本語の授業へ行きます。

Hava müsait olursa, yarın gideceğim.

- 天気さえ良ければ私は明日出発します。
- 天気が良ければ、明日出発します。

Çocukların ne yaptığını görmeye gideceğim.

子供達が何をやっているか見てこよう。

Bu öğleden sonra doktora gideceğim.

- きょうの午後医者へ行く予定にしている。
- 今日の午後に、お医者さんに診てもらいに行くよ。

Hava makul olursa yarın gideceğim.

明日天気が良かったら行きます。

Tom giderse ben de gideceğim.

トムが行くなら私も行く。

Hava nasıl olursa olsun gideceğim.

私は天気に関係なく行くだろう。

Hava iyiyse nehre yüzmeye gideceğim.

天気がよければ、川に泳ぎに行きます。

Yorgunum, bu nedenle uyumaya gideceğim.

眠いからもう寝るね。

Güveç için et almaya gideceğim.

シチューの為の肉を買いに行く。

Ne olursa olsun yarın gideceğim.

明日は雨が降ろうが槍が降ろうが行くつもりです。

Senin yerine onu görmeye gideceğim.

あなたの代わりに私が彼に会いに行きます。

Yarın yağmur yağsa bile gideceğim.

たとえ明日雨が降っても私は出かけるつもりです。

Belki gideceğim, ve belki gitmeyeceğim.

行くかもしれないし行かないかもしれない。

Kısa sürede onunla buluşmaya gideceğim.

すぐに会いに行くからね。

Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.

僕は庭をつっきって近道をするぞ。

Gelecek yıl yurt dışına gideceğim.

来年、海外へ行きます。

Arkadaşımı ziyaret etmek için Berlin'e gideceğim.

僕は友達に会うためにベルリンへいきます。

Hangi yoldan gideceğim hakkında tereddüt ettim.

どの道を行くか迷った。

Kapı açık. Gideceğim ve onu kapatacağım.

ドアがあいている。行って閉めてこよう。