Translation of "Olanlar" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Olanlar" in a sentence and their japanese translations:

Revaçta olanlar değişiyor.

世の中の風潮は変化しています

Nörolojik hastalıkları olanlar

やりがいを感じて生きることを

Olanlar geçmişe aittir.

あれはもう過ぎたことだ。

Mevcut olanlar habere şaşırdılar.

居合わせた人々はその知らせに驚いた。

Olanlar için niçin beni suçluyorsun?

なぜ君はそれが起きたのを僕のせいにするのだ。

Ve böyle olanlar aşağı sınıftan görüldü.

非道徳的な人という意味になりました

Tamam, midesi hassas olanlar için söylüyorum

(マシュー)もしかしたら 繊細な方には

Dün olanlar için özür dilemeye geldim.

昨日のこと、謝りに来ました。

Tatoeba'daki cümleler mikroplar gibi. Faydalı olanlar var fakat aynı zamanda zararlı olanlar da var.

タトエバの例文は微生物のようなものである。有益なものもあれば有害なものもある。

Nefes almak için ventilatörlere ihtiyacı olanlar için

人工呼吸器に頼る人

Bu bölgeyi daha önce ziyaret etmiş olanlar,

この地域を訪れる人は皆

Orada olanlar onun saf altın olduğunu düşündü.

出席者はそれを純金だと思った。

Hâlâ burada olanlar sadece sen ve Emet'sin.

あなたとエメットしか残っていません。

Bu olanlar doğru değil. Hiçbir zaman da olmadı.

そんなの正しくないと

Cevapları ortaya yakın olanlar doğru ya da yanlıştan

一方で真ん中あたりの 答えをした人は

Devam ettiriliyor, onu hiç görmemiş olanlar bile ondan korkuyor.

見たことのない人も ヒョウを怖がる

Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.

‎しかし中には深入りする者も

O şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir alimdir.

彼はきわめてすぐれた学者だ。

Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.

年上の者がいつも年下の者より物知りだとは限らない。

Beethoven'ın şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir besteci olduğunu düşünüyorum.

歴史上最も偉大な作曲家はベートーヴェンだと思っています。

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.

‎しかし ここでは星空の下‎― ‎遠い親戚や他人が ‎一緒に水場を楽しんでいる

Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir.

古い家屋は、特に日本の伝統的な家屋は、湿気が多く現代生活に不都合な事がある。

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.

後には、その他の多くの国からなだれ込んだが、彼らは経済的可能性や宗教的及び政治的自由が大きいという噂に見せられてやってきたのだった。