Translation of "Geldim" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Geldim" in a sentence and their arabic translations:

Geldim.

- أتيت.
- جئت

Yaya geldim.

- جئت سيراً على الأقدام.
- أتيت سيراً على الأقدام.

Arkadaşlarımla geldim.

جئت مع أصدقائي.

Arabayla geldim.

أتيت بالسيارة.

Buraya dün geldim.

- جئت هنا بالأمس.
- أتيت إلى هنا البارحة.
- كنت هنا البارحة.

- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.

لهذا السبب جئت الى هنا.

Ben henüz şimdi geldim.

- وصلت منذ لحظات.
- وصلت للتوّ.

Az önce buraya geldim.

وصلت منذ لحظات.

Japonya'ya geçen yıl geldim.

- أتيت إلى اليابان السنة الماضية.
- جئت إلى اليابان العام الماضي.

Dün gece geç geldim.

وصلت متأخراً ليلة أمس.

Sonra dördüncü haftaya geldim.

ثم وصلت إلى الأسبوع الرابع.

Seni kurtarmak için geldim.

أتيتُ لإنقاذك.

Ben turist olarak geldim.

لقد جئت كسائح .

Buraya öğrenmek için geldim.

جِئْتُ إلى هنا لأتَعَلّم

Kız arkadaşımı ziyarete geldim.

لقد جئت لزيارة صديقتي.

Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.

وفي نهاية المطاف أتيت إلى أمريكا.

Otobüsü kaçırdığım için geç geldim.

وصلت متأخّرًا لتفويتي الحافلة.

Ben dün gece buraya geldim.

وصلت البارحة.

Günlük mesaj limitimin sonuna geldim.

انهيت الباقة اليومية المحددة من الرسائل

İşte bu yüzden buraya geldim.

لهذا السبب جئت الى هنا.

Tom'u görmeyi umarak buraya geldim.

أتيت هنا آملا رؤية توم.

Ben buraya pazartesi gecesi geldim.

وصلت هنا مساء الإثنين.

"Jamal'i görmeye geldim." "İçeri gel."

"لقد جئت لزيارة جمال." "تفضّل بالدخول."

Sizlere ilham kaynağı hayvanımdan bahsetmeye geldim:

أنا هنا لأحدثكم عن حيواني المتأمِل:

Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim

مررت بهذه اللوحة التي تبدو تجريدية هادئة،

Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim,

ولذلك ما أتيت هنا لقوله وبالتحديد سافرت إلى هنا لأقول

Bazıları ben bu dünyaya çalışmaya mı geldim derken

يقول البعض جئت إلى هذا العالم للعمل

İşte şimdi kendime geldim ve günüme devam etmeye hazırım.

الآن أنا موصول ومستعد للاستمرار في يومي.

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.

لقد أتيت إلى هنا للبحث عن بداية جديدة بين الولايات المتحدة والعالم الإسلامي استنادا إلى المصلحة المشتركة والاحترام المتبادل وهي بداية مبنية على أساس حقيقة أن أمريكا والإسلام لا تعارضان بعضها البعض ولا داعي أبدا للتنافس فيما بينهما بل ولهما قواسم ومبادئ مشتركة يلتقيان عبرها ألا وهي مبادئ العدالة والتقدم والتسامح وكرامة كل إنسان