Translation of "Neler" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Neler" in a sentence and their japanese translations:

Riskler neler?

リスクは何ですか?

Neler oluyor?

どういうことなんでしょう?

Hobilerin neler?

趣味は何ですか。

Peki, bunlar neler?

では それは何でしょう?

"Tanrım, neler oluyor?"

‎一体 何事だろう?

Neler yapabileceğimizi biliyorum.

私達に何ができるか分かっている。

Burada neler oluyor?

ここで何が起こっているのですか。

Orada neler oluyor?

したで何が起こっているの?

neler olduğunu çözmeye çalışıyordum.

何が起こっているのかを 理解しようとしていたのです

neler olabileceğini kim bilebilirdi.

誰が何があったのかを知っています。

Şimdi orada neler oluyor?

あそこで今何が起こっているんだ?

Ve kendi hikâyemizi, neler yaşadığımızı

それだけではありません 私たちに 自分たちの物語や

Bana baktıklarında neler yapabileceğimi göreceklerdi.

私に何ができるか 見てもらえれば

İyi uyku için tavsiyeleriniz neler?"

よく眠る秘訣はないの?」と

Bu resimde neler olduğuna bakalım.

その状況で何が起きるか 考えてみましょう

Peki evdeki ürünlerle neler yapılabilir?

では もっと家庭に近い製品はどうか?

Bölücü söylemin altında neler yatıyordu?

対立的な議論の水面下では 一体何が起きているの?

Bu ay tiyatroda neler var?

その劇場の今月の出し物はなんですか。

Sorun etrafımızda neler olduğunu bilmememizdir.

問題は僕たちが状況をまったく知らないということだ。

Tom gerçekte neler olduğunu biliyor.

- トムは実際に何が起きているのかを知っている。
- トムは何が本当に起こっているのか知っている。

Tom gerçekten neler olduğunu bilmiyor.

トムは今実際に何が起きているのか知らないでいる。

Gelecek hafta için planların neler?

週末はどんな予定?

Burada neler olduğunu bilmek istiyorum.

- ここで何が起こってるのか知りたいです。
- ここで何が起きてるのか知りたいな。

Tom'a gerçekten neler olduğunu anlatma.

実際に起こったことをトムに言っちゃダメだぞ。

Şu anda Boston'da neler oluyor?

ボストンで今何が起こっているの?

Acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm.

でも 痛みのための空間があることが

Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.

‎事態を把握するまで ‎数秒かかった

- Okulda ne öğreniyorsun?
- Okulda neler öğreniyorsunuz?

今授業で何を習っていますか。

Ben neler olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?

君は、何が起きているのか私が知らないと思っているのか?

Burada neler olduğunu gerçekten bilmek istiyorum.

何が起こっているのかぜひ知りたい。

"Haydi benim beyaz insanlarım! Neredesiniz? Neler oluyor?

「白人の仲間たち 何とかしてよ! どこにいるの? 何が起こってるの?

Özellikle maddi olarak neler yaşadığını merak ettim.

特に私が知りたいのは 彼女の経済感覚でした

Gazeteler bize dünyada neler olup bittiğini bildirir.

新聞は世の中の動きを教えてくれる。

Size gösterdikleri, şu an yeryüzünde neler olduğu.

報道があなたにみせているのは、まさに今ここで起きていることです。

O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.

その扉の後ろで起こることか誰も知りません。

Burada gerçekten neler olup bittiğini bilmek istiyorum.

何が起こっているのかぜひ知りたい。

Yüzey altında neler olduğu hakkında bir fikir verir.

海面下で何が起きているのかを 把握することができます

Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz

私たちは アーティストの日々の暮らしを 本当に理解しているのか?

Neler olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var.

何が起きたのか詳しく知りたい。

Gelecek yıl neler olabileceğini tahmin etmek mümkün değil.

来年どんな事が起こるのか解らない。

Tom Mary ile karşılaşırsa neler olabileceğini asla söyleyemezsin.

もしトムがメアリーに会ったら、何が起こるか分からないよ。

Peki bizim için buzun nasıl çatladığına ilişkin denklemler neler?

私たちの場合 氷の割れ方を表す 数式はどんなものでしょうか?

- Neler olduğunu duyunca hayret ettim.
- Ne olduğunu duyduğumda şaşırdım.

- 何が起こった聞いてびっくりした。
- 何が起こったか聞いてびっくりした。

- Neler olduğunu duyunca hayret ettik.
- Olanları duyduğumuzda çok şaşırdık.

何が起きたかを聞いて私達はとても驚いた。

- Bu çocuğa neler olmuş bilmiyorum.
- Çocuğa ne olduğunu bilmiyorum.

私はその少年がどうなったか知らない。

20 Ekim 2013'te burada neler olduğunu hatırlıyor musun?

2013年10月20日にここで何があったか覚えてますか?

Ama kaputun altında neler dönüyor bilmezsiniz ya öyle bir şey.

ボンネットの下のことは分かりません

- Senin derdin ne?
- Neler oluyor sana?
- Senin neyin var böyle?

何か悪いことでもあったの?

Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.

隣の部屋で何が起こっているのか聞こうとして、トムはドアに耳を押しあてた。

Dün gece neler olduğunu bilmiyorum, ama bu sabah birbirleriyle konuşmuyorlar.

昨晩何があったのか知らないが、あの二人は今朝お互いに口もきかないよ。

- Onun hakkında ne düşünüyorsun?
- Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Onun hakkında neler düşünüyorsun?

- 彼をどう思いますか。
- 彼のことどう思う?

- Ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
- Neler olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
- Ne olduğunu bilmediğimi mi düşünüyorsun?

君は、何が起きているのか私が知らないと思っているのか?

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.

‎夜になると目で見える ‎サンゴに青色光を当てると ‎浮かび上がるのだ

- Bu dergi, benim dünyada neler olup bittiğine yetişmem için yardımcı oluyor.
- Bu dergi benim dünyaya ayak uydurmama yardımcı oluyor.

この雑誌のおかげで私は世界情勢に遅れずにいられる。

"Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın." "Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım." "Evet, evet, yok daha neler."

「お前、見かけによらず変態だな」「変態じゃないし。私は清純派の乙女よ」「はいはい、よく言うよ」

"Hey, Tom ve Mary'nin son bölümünde neler oldu?" "Onlar sonunda ayrıldılar. Gerçekten buruktu." "Tanrım! Ve bu kadar derinden aşık olduktan sonra!"

「ねえねえ、『トムとメアリー』の最終回どうなった?」「結局別れちゃったの。まじ切なかった」「えー! あんなに深く愛し合ってたのに」