Translation of "Mobilya" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Mobilya" in a sentence and their japanese translations:

Mobilya anneme aittir.

その家具は母の物です。

O mobilya anneminki.

その家具は母の物です。

- Mobilya tozluydu.
- Mobilyalar tozluydu.

家具はほこりをかぶっていた。

Tüm mobilya tozla kaplıydı.

家具はすべてほこりをかぶっていた。

Oda mobilya ile doluydu.

その部屋は家具でいっぱいだった。

Odada birçok mobilya vardı.

その部屋には多くの家具があった。

Odada hiç mobilya yok.

部屋には家具がない。

Odamda fazla mobilya yok.

- 部屋にはあまり家具はありません。
- 私の部屋にはあまり家具がおいてありません。
- 私の部屋にはあまり家具がありません。

O, mobilya ticareti yapar.

彼は家具屋だ。

Odada hiç mobilya kalmadı.

部屋の中には1つの家具も残っていなかった。

Henüz hiç mobilya almadım.

まだ家具を何も買っていない。

Ben yeni mobilya ısmarladım.

私は新しい家具を注文した。

Evimde az mobilya var.

私の家には家具がほとんどない。

- Yuriko mobilya işine geçmeyi tasarlıyor.
- Yuriko mobilya işine geçmeyi planlıyor.

百合子は家具業界への進出を企図している。

Evde çok fazla mobilya var.

その家には家具がたくさんありすぎる。

Odada dört parça mobilya vardı.

部屋には家具が4点あった。

Odada bir sürü mobilya var.

部屋にはたくさん家具があります。

Mağazada bir parça mobilya aldı.

彼はその店で家具を1点買った。

Onun ofisindeki mobilya çok modern.

彼の事務所の家具はなかなか近代的だ。

Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı.

- 祖父はよく自分で家具を作ったものだ。
- 私の祖父は自分の家具は自分で作ってましたね。

Odasında bir sürü mobilya var.

彼の部屋には家具が多い。

Birkaç yeni mobilya almayı düşünüyoruz.

私達はいくらか新しく家具を買いたいと思っています。

O odada hiç mobilya yoktu.

その部屋には家具が無かった。

Benim evimde fazla mobilya yoktur.

私の家には家具がほとんどない。

Bu ofisteki mobilya gerçekten modern.

この事務所の家具はなかなか近代的だ。

Bu odada çok mobilya var.

この部屋には家具がたくさんある。

Tom ahşaptan güzel mobilya yapar.

トムは美しい木製家具を造ります。

Sadece iki parça mobilya aldık.

私たちは家具を二つちょうど購入したところだ。

Odada çok az mobilya vardı.

部屋にはほとんど家具はなかった。

Depo, bir mobilya parçası dışında boştu.

倉庫には家具が一つの他には何もなかった。

Bu odada bir sürü mobilya var.

この部屋には家具がたくさんある。

O odada kesinlikle hiç mobilya yoktu.

- その部屋には家具がまったくなかった。
- あの部屋には家具が全然なかった。

Ben üç parça mobilya satın aldım.

私は家具を3点買った。

Bu odada çok fazla mobilya var.

この部屋には家具が多すぎる。

Evlendiklerinde birkaç parça mobilya parçası satın aldılar.

彼らは結婚したときに家具をいくつか買った。

O mobilya hakkında onlarla bir pazarlık yaptı.

彼は彼らと家具の売買契約をした。

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.

あの店では家具のほかにいろんなものを売っている。

O, mobilya satın almak için yeterince zengin.

彼はその家具を買うことができるほど金持ちです。

Bay Johnson serbest meslek sahibidir ve mobilya tamiriyle uğraşır.

ジョンソン氏は自営業で、家具の修理をやっている。

Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.

2、3年前、私たちの部屋には家具はほとんどなかった。

Bu oda çok küçük, bu yüzden fazla mobilya koymak mümkün değil.

この部屋はとても手狭なので、もうこれ以上家具を置くのはむりだよ。