Translation of "Seçim" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Seçim" in a sentence and their japanese translations:

Seçim sonuçları beklediğimizdi.

開票は予想した通りだ。

Seçim sonuçları şüphelidir.

選挙の結果はなんとも言えない。

Bir seçim yap.

好きなの選んで。

Bize seçim olarak görünmüyor?

思えない様な事があるのは何故でしょう

Muhtemelen akıllıca bir seçim.

賢い選択だね

Ne düşünüyorsunuz? Seçim sizin.

どう思う? 決めて

Seçim sizin, ne yapacağız?

君の判断は?

Mantıklı bir seçim yaptın.

- 君は賢い選択をした。
- あなたは賢い選択をしたと思います。

Bugün Polonya'da seçim günüdür.

ポーランドでは今日が投票日です。

Seçim tamamen size kalmış.

選択は全く君次第だ。

Bir genel seçim havasındaydı.

総選挙がありそうだと言う噂が流れていた。

Sizin yapabileceğiniz bir seçim değil.

自分では決められないのです

Yakında bir seçim olacağını söyleniyor.

近いうちに選挙があるそうだ。

Bununla şunun arasında seçim yap.

これとあれの中から選んで下さい。

Bu ikisi arasında seçim yap.

- この二つの中から一つ選びなさい。
- この2つから選びなさい。

Seçim sonucu yarın ilan edilecek.

選挙の結果は明日発表される。

Seçim sonuçlarını etkileyebildiği bu dijital çağda,

選挙結果に影響を与える このデジタル時代に

Yeni seçim kural ve yöntemleri kullanabiliriz,

選挙の新しいルールや手法を駆使して

Mary seçim sonuçlarını öğrendiğinde mutlu hissetti.

メアリーは選挙の結果を知ったとき、嬉しく思った。

Seçim sonuçları geldiğinde herkes televizyona yapışmıştı.

選挙の結果出てくるにつれ、皆テレビにかじりついた。

İkisi arasında seçim yapmak zorunda kaldım.

二つのうちどちらか選ばなければならなかった。

Bir genel seçim mayıs ayında düzenlenecek.

総選挙は五月に行われる。

Lütfen bununla onun arasında seçim yap.

これとあれの中から一つ選んでください。

Kitaplardan dikkatli bir seçim yapmak zorundasın.

- 本は、注意深く選ばなければなりません。
- あなたは本を注意深く選択しなければならない。

Neyin doğru ve neyin yanlış olduğu arasında seçim yapmak zordur ama seçim yapmak zorundasın.

何が正しくて何が間違いか選択するのは難しいが、選択しなければならない。

Neyin doğru ve neyin yanlış olduğu arasında seçim yapmak zor ama seçim yapmak zorundasın.

何が正しくて何が間違いか選択するのは難しいが、選択しなければならない。

Bu zor bir seçim ama karar sizin.

難しいが君が決めてくれ

Pekâlâ, hadi yakalım. Şuna bakın. İyi seçim.

火をつけるよ 見て いい選択だ

Sonra onu yakacağız. Şuna bakın. İyi seçim.

火をつけるよ 見て いい選択だ

Oyna ya da ders çalış - seçim senindir.

遊びか勉強か、選択はあなたがすることだ。

Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

この2つから選ばなきゃいけないのか。

Bu sonbaharda bir genel seçim olacağını söylüyorlar.

この秋には総選挙があるという噂です。

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.

かつての鑑定人の選任は非常に不明朗でした。

Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.

トムさんは、名誉か死のどちらかを選ばなければなりません。

Onur ve ölüm arasında bir seçim yapmalısın.

君は名誉か死のどちらかを選ばなければならない。

Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.

気分が悪いよ いい選択なのかな

Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.

‎普通なら ‎煙突に入られると困る

Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir seçim yapın.

タッチ画面の端末で決断を

Bay Sato bana seçim hakkında birçok soru sordu.

佐藤氏は、私に選挙について多くの質問をした。

Seninle işim arasında bir seçim yapmamı isteme benden.

私か仕事かって迫るのはやめてくれよ。

Akademi ve sosyal gelişim arasında seçim yapmak zorunda değiliz.

勉強か社会性の発達か 選ばなくていいのです

Başarı ve insan iletişimi arasında seçim yapmak zorunda değiliz.

成績か人間の繋がりか 選ばなくていいのです

Son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri'nde bir ara seçim yaptık.

最近 アメリカで中間選挙がありました

Ve o seçim mümkün olduğu kadar yerel düzeyde uygulanmalı.

そしてその選択は 可能な限り 地域のレベルで実行されるべきです

Ölü Adam Çapası, cesur bir seçim. Öncelikle bir oyuk kazacağız.

“死体の留め具”か 勇敢だ まずは溝を掘る

Ben A ve B arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım.

私はAかBのどちらかを選ばなくてはならない。

Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.

シラカバの樹皮がよかった 戻らなきゃ

Seçim sizin. Kararınız neyse onu yapacağım. Bir karar verin. Dana bizi bekliyor.

君の決断に従うよ デーナが待ってるぞ

Çapraz liste yalnızca bir kez atanabilir. Seçim işçileri listede iki haç bulursa

リストクロスは一度だけ割り当てることができます。選挙労働者がリストに2つの十字架を見つけた場合

O, bu seçim için uzun ve aşırı düşündü. Sevdiği ülke için çok uzun ve aşırı düşündü.

彼はこの選挙運動において長く熱心に戦い、愛する国のためにずっと長く、熱心に戦った。

Eğer bu evliliği iş için istiyorsan benimle zaman geçirmek ve sürekli çalışmak arasında seçim yapman gerekiyor.

別れたくないなら、私と過ごすか仕事漬けかどっちかにして。