Translation of "Kimseyi" in Japanese

0.126 sec.

Examples of using "Kimseyi" in a sentence and their japanese translations:

Dinleyecek kimseyi bulamazsanız

もしそれが出来ない場合は

Etrafta kimseyi görmedim.

あたりには誰も見えなかった。

O kimseyi görmedi.

彼は誰にも会わなかった。

Kimseyi odaya girdirme.

誰も部屋に入れてはいけない。

Caddede kimseyi göremedik.

通りには誰も見られなかった。

Ben kimseyi öldürmedim.

- 私は誰も殺さなかった。
- 私は誰も殺してません。

Kimseyi incitmek istemiyorum.

誰も傷つけたくない。

Kimseyi üzmek istemiyordum.

誰かの気分を害する気なんてなかった。

- Artık kimseyi gücendirmek istemiyorum.
- Kimseyi rencide etmek istemiyorum artık.

- もう誰も怒らせたくない。
- もう誰の気分も害したくない。

O kimseyi ziyaret etmedi.

彼女は昨日誰も訪問しませんでした。

Kimseyi rahatsız etmemeye çalışıyorum.

誰にも迷惑をかけないようにします。

Bugün kimseyi görmek istemiyorum.

今日は誰にも会いたくない。

Tom hiç kimseyi dinlemez.

トムは誰の言うことも聞かない。

Aslında daha kimseyi vurmadım.

実際にはまだ誰も銃で撃ったことがない。

Artık kimseyi incitmek istemiyorum.

もうこれ以上誰も傷つけたくない。

Ben sokakta kimseyi görmedim.

通りには誰の姿も見えなかった。

Tom asla kimseyi öldürmedi.

トムは誰も殺したことがない。

İstediğin herhangi bir kimseyi getirebilirsin.

会いたい人は誰でも連れてきてよろしい。

Layık olduğunu düşündüğümüz kimseyi seçeceğiz.

誰であれ立派だと私たちが信じる人を選びます。

O, kendisinden başka kimseyi umursamaz.

彼は自分の事しか考えない。

Etrafa bakındım fakat kimseyi görmedim.

辺りを見回したけれど、誰もいなかったんだ。

Zaman ve gelgit, kimseyi beklemez.

歳月は人を待たず。

Hiç kimseyi kuralların dışında tutamam.

この規則から誰も除外できない。

Ben partide hiç kimseyi tanımıyordum.

パーティーに知っている人はいなかったんだ。

Tom'un niyeti kimseyi incitmek değildi.

トムは誰も傷つけるつもりはなかった。

O, ondan başka kimseyi sevmez.

彼女以外の誰も愛さない。

O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.

彼女は自分の言葉で人の感情を害するつもりはなかった。

Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.

彼はあたりを見回したが誰もみえなかった。

Ben bu kasabada burada kimseyi tanımıyorum.

この町には知り合いはいません。

Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.

トムは周囲を見回したが、誰の姿も見なかった。

Kimseyi daha fazla sıkıntıya sokmak istemiyorum.

もう誰にも迷惑かけたくない。

Tom kendinden başka hiç kimseyi suçlayamaz.

トムは自分自身しか攻めらない。

Ben kimseyi asla öldürmedim veya yaralamadım.

私は誰も殺したり傷つけたことはない。

Odaya bakınca, ben orada hiç kimseyi bulmadım.

部屋をのぞいてみたら、だれもいなかった。

Bütün çevreye baktım ama orada kimseyi göremedim.

私は辺りをすっかり見渡したが、その辺りには誰も見あたらなかった。

Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.

解決には時間がかかるという彼の弁明には誰も納得しなかった。

- İstasyonda hiç kimseyi görmedi.
- İstasyonda başka birini görmedi.

- 彼は駅で誰も見かけなかった。
- 彼は駅では他に誰も見かけなかった。

- Zaman kimseyi beklemez.
- Zaman hiç kimse için beklemez.

歳月人を待たず。

O kimseyi sevmez ve kimse de onu sevmez.

彼女は誰も好かないし、また誰も彼女を好かない。