Translation of "Izler" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Izler" in a sentence and their japanese translations:

- Televizyon izler misiniz?
- TV izler misin?

- あなたはテレビを見ますか。
- テレビって見る?

İlkbaharı Yaz izler.

春の後に夏が来る。

Erkek kardeşim TV izler.

弟はテレビを見ます。

O bazen tv izler.

彼は時々、テレビを見ます。

Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

彼は夕食後テレビを見ます。

O her gün televizyon izler.

彼は毎日テレビを見ます。

Annem gece nadiren televizyon izler.

私の母は夜めったにテレビを見ない。

Küçük erkek kardeşim TV izler.

弟はテレビを見ます。

Yavaşlatılmış bir film izler gibiydik.

それはまるでスローモーション映画を見ているようだった。

Nereye gitsem köpeğim beni izler.

- 私の犬はどこでも私の行く所へ付いてくる。
- 私の犬は、どこでも私の行くところへついてくる。
- 家の犬は私が行くところにはどこにでもついていく。

Ders çalışmadan önce televizyon izler.

彼は勉強する前にテレビを見ます。

Carol genellikle korku filmlerini izler.

キャロルはよく恐怖映画を見る。

Dörtten altıya kadar TV izler.

彼女は4時から6時までテレビを見る。

Her nereye gitsem köpek beni izler.

その犬は私の行くところはどこでもついてくる。

O her gün televizyon izler mi?

彼は毎日テレビを見ますか。

Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.

とりあえず足あとを追う

O modadaki bütün en son trendleri izler.

彼女ははやりの最新の傾向すべてを追いかけている。

Erkek kardeşi her nereye gitse onu izler.

彼女はお兄さんが行くところはどこでも付いて行く。

Ne zaman odadan ayrılsam köpeğim beni izler.

ウチの犬は僕が部屋を出たらいつもついて来るんだ。

O, günde en az bir film izler.

彼は映画を毎日少なくとも一本見る。

Japon çocukları İngiliz çocuklarından daha çok televizyon izler.

日本の子供はイギリスの子供よりよくテレビを見る。

Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.

大きな捕食動物(ほしょくどうぶつ)がいたという 印(しるし)があった

O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.

彼は映画に夢中になっているので、手当たり次第に映画を見る。

- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon seyreder.

父は普通夕食の後にテレビを見る。