Translation of "Yemeğinden" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Yemeğinden" in a sentence and their japanese translations:

- Öğle yemeğinden sonra kestireceğim.
- Öğle yemeğinden sonra şekerleme yapacağım.

- お昼ご飯食べたらお昼寝するね。
- お昼ご飯食べ終わったら、ちょっと寝る。

Akşam yemeğinden önce çalıştım.

私は夕食前に勉強をした。

Akşam yemeğinden sonra çalıştı.

彼は夕食後に授業の勉強をします。

Şunlar öğle yemeğinden kalanlar.

- これはお昼の余りです。
- それはお昼の残り物だよ。

- Akşam yemeğinden sonra sahilde yürüyelim.
- Akşam yemeğinden sonra kumsalda yürüyelim.

食事のあと浜辺へ散歩に行こう。

- Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışırım.
- Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışıyorum.
- Ben akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışıyorum.

私は夕食の後に英語の勉強をします。

- Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
- Öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.

私たちは昼食後テレビを見た。

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.

トニー君は夕食の後に勉強します。

Akşam yemeğinden sonra, sahilde yürürüm.

ディナーのあとで、私は海岸を散歩する。

Annemin hazırladığı akşam yemeğinden hoşlandık.

母が作ってくれた食事をおいしく食べた。

Babam akşam yemeğinden sonra gerildi.

父は夕食がすんでから伸びをした。

Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

彼は夕食後テレビを見ます。

Akşam yemeğinden sonra dışarı çıkmamalısın.

夕食後は外出してはいけません。

Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.

私は夕食の前にギターを弾きます。

Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.

父は夕食がすんでから伸びをした。

Öğle yemeğinden sonra tenis oynadı.

昼食が終わってからテニスをした。

Akşam yemeğinden sonra Japonca çalıştı.

彼女は夕食後国語の勉強をした。

Akşam yemeğinden sonra TV izleyebilirsiniz.

夕食の後テレビを見てもいいですよ。

Akşam yemeğinden sonra radyo dinlerim.

私は夕食後ラジオを聞きます。

Akşam yemeğinden sonra gitar çalarım.

私は夕食後にギターを弾きます。

Akşam yemeğinden sonra televizyon izlerim.

私は夕食後テレビを見ます。

Akşam yemeğinden sonra odasına çekildi.

彼は夕食後自室に引き上げた。

Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadım.

- 私は、夕食後、お皿を洗った。
- 夕食後、私は皿を洗った。

Akşam yemeğinden sonra yatmaya gitti.

彼は夕食のあと床についた。

- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ihmal etmez.
- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ilke edinir.
- O akşam yemeğinden önce çalışamaya özen gösterir.

彼は夕食前に勉強をすることにしている。

Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.

わたしは夕食前に宿題を終えなければなりません。

Akşam yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

夕食後またゲームを続けよう。

Akşam yemeğinden sonra televizyonda haber izledim.

夕食後テレビのニュースを見た。

Akşam yemeğinden sonra kâğıt oynayıp eğlendiler.

夕食が終わった後、彼らはトランプをして楽しんだ。

Akşam yemeğinden önce ev ödevini yaptırdı.

- 彼は夕飯の前に宿題を終えていた。
- 彼は夕食前に宿題を終えていた。

O, Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığımı sordu.

彼は私に中華料理が好きかどうかたずねた。

Ben akşam yemeğinden sonra piyano çalarım.

- 私は夕食後ピアノを弾きます。
- 私は夕食後にピアノを弾きます。
- 夕飯の後はピアノを弾いてるんです。

Tayvan yemeği, Hint yemeğinden daha hafiftir.

- 台湾料理はインド料理ほど辛くない。
- 台湾料理はインド料理よりマイルドだよ。

Akşam yemeğinden önce işi yapmayı bitirdim.

- 私は夕食の前にすませた。
- 夕食前に仕事を終えた。
- 夕食前に仕事を済ませた。
- 夕食前に仕事を片付けた。

Akşam yemeğinden önce ev ödevini yapmalısın.

夕食前に宿題をしなさいよ。

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?

トニー君は夕食の後に勉強しますか。

Akşam yemeğinden sonra ev ödevimi yaptım.

- 私は夕食後に宿題をやった。
- 夕飯の後、宿題をしました。

Öğle yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

- 昼食後にゲームを続けよう。
- お昼の後にゲームを続けましょう。

O, akşam yemeğinden sonra masadan ayrıldı.

彼女は夕食後テーブルを離れた。

Akşam yemeğinden sonra onun uykusu geldi.

彼女は夕食後眠くなった。

Akşam yemeğinden önce yürümeye özen gösteririm.

私は夕食前に散歩することにしている。

Biz akşam yemeğinden sonra kart oynadık.

私たちは夕食後トランプをした。

O, öğle yemeğinden sonra okumayı sürdürdü.

彼は昼食後また読書を始めた。

Öğle yemeğinden sonra bu konuyla ilgilenelim.

この件は昼食後に再びとり上げよう。

Akşam yemeğinden sonra genellikle ne yaparsın?

- いつも夕食の後何をします?
- 普段、夕飯の後って何してるの?

Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.

私は普通夕食前にテレビを見る。

Ödevini akşam yemeğinden önce mi yapacaksın?

夕ご飯の前に宿題をやるつもりなの?

- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon seyreder.

父は普通夕食の後にテレビを見る。

Lucy genellikle akşam yemeğinden sonra piyano çalardı.

- ルーシーはよく食後ピアノを弾いたものだ。
- ルーシーは夕食後によくピアノを弾いていた。

Akşam yemeğinden önce ev ödevini bitirdiğini gör.

夕食前に宿題を終えるようにしなさい。

Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.

夕食の後、私たちはみんな応接室に行った。

Akşam yemeğinden sonra, bir film duyurusu yapılır.

夕食が終わると、映画のアナウンスがあります。

Akşam yemeğinden önce her zaman piyano çalışır.

彼女は夕食前にいつもピアノを練習する。

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.

彼女は昼食前に戻ってくるものと思っています。

Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.

私たちは夕食後に新鮮なフルーツを食べた。

O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.

彼は昼食の後に葉巻をすった。

"O ne zaman çalışır?" "Akşam yemeğinden önce."

「彼はいつ勉強しますか」「夕食前です」

Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıktık.

- 私たちは夕食後散歩に行った。
- 私たちは夕食の後、散歩に出かけました。
- 僕らは晩御飯の後散歩に出た。

Akşam yemeğinden hemen sonra ona tekrar başladık.

私たちは夕食直後にそれを再開した。

Öğle yemeğinden önce onu yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?

昼食前にしていただけますか。

O akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkma alışkanlığındaydı.

彼は夕食後、散歩するのが習慣だった。

Öğle yemeğinden sonrası senin için uygun mu?

昼食後ではご都合いただけますか。

Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya ne dersin?

- 昼食の後、散歩をするのはどうですか。
- 昼食のあと散歩するのはどうですか。

Her gün akşam yemeğinden sonra Fransızca öğrenirim.

私は毎日夕食後にフランス語の勉強をしている。

Akşam yemeğinden sonra iki saat İngilizce çalıştım.

私は夕食後2時間英語を勉強した。

Akşam yemeğinden hemen sonra ödevini yapmaya başladı.

彼女は夕食後すぐ宿題を始めた。

Ben genellikle akşam yemeğinden sonra banyo yaparım.

私はたいてい夕食後に入浴する。

Babam akşam yemeğinden önce bir duş alır.

父は夕食前に入浴する。

Tom akşam yemeğinden beri odasında ders çalışıyor.

トムは夕食からずっと部屋で勉強している。

Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.

ディナーのあとで、私は海岸を散歩する。

Akşam yemeğinden sonra kısa bir toplantı için toplandık.

我々は夕食後に簡単な会合のため集まった。

"Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın?" "Evet, çalışacağım."

「夕食後勉強するつもりですか」「はい」

Ben genellikle akşam yemeğinden sonra müzik dinlemekten hoşlanırım.

夕食後音楽を聴いて楽しむことがよくあります。

Öğle yemeğinden sonra bir fincan kahveye ne dersin?

昼食後、コーヒーを一杯いかがですか。

O, ev ödevini akşam yemeğinden önce yapmaya alışkındır.

彼女は夕食の前に宿題をするのが習慣になっている。

Akşam yemeğinden sonra annemin bulaşıkları yıkamasına yardım edeceğim.

私は母が夕食後皿を洗うのを手伝おう。

Akşam yemeğinden sonra, on bire kadar kart oynadık.

夕食の後私たちは11時までトランプをした。

Akşam yemeğinden önce bir içki almak ister misiniz?

食事の前にお飲物はいかがですか。

"Ne zaman TV izlersin?" "Akşam yemeğinden sonra TV izlerim."

「あなたはいつテレビを見ますか」「夕食後です」

Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı.

- 夕食後、おとうさんはジョージをこっそりと呼び出した。
- 夕食後、ジョージの父親は彼をそばに呼んだ。

O, akşam yemeğinden önce yürüyüş yapmayı bir alışkanlık edindi.

彼女は夕食前に散歩をすることにしています。

Ben akşam yemeğinden sonra her zaman bir saat dinlenirim.

私はいつも夕食後1時間休憩する。

Akşam yemeğinden sonra o sık sık dedektif hikayeleri okurdu.

彼は夕食後しばしば推理小説を読んだものだった。

Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

彼は夕食後、探偵小説を読んで楽しんだ。

O, akşam yemeğinden sonra hemen ev ödevini yapmaya başladı.

彼女は夕食後すぐ宿題を始めた。

Tom akşam yemeğinden önce neredeyse her zaman banyo yapar.

トムは大抵いつも夕飯の前にお風呂に入る。

Akşam yemeğinden sonra arabamda kasabanın etrafında kısa bir gezinti yaptık.

食後、私の車で町を一走りした。

Doyurucu bir akşam yemeğinden sonra, Willie ev sahibine teşekkür etti.

すんばらしい夕食をご馳走してもらい、ウィリーは感謝の挨拶をした。

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.

彼女は昼食前はとても元気だったがその後気分が悪くなった。

Akşam yemeğinden sonra şogi oynamak bizim için iyi bir düşünce.

- 私達が夕食後に将棋をするというのは良い考えだ。
- 晩ご飯の後に将棋をするってのはいい考えだね。

Akşam yemeğinden sonra, ben her zaman kendimi uykuya dalmakta bulurum.

夕食後、私はいつも眠りそうになるんです。

Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.

私達は夕食の後、歌い、おどり、そしておしゃべりをした。

Akşam yemeğinden sonra bir yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?

夕食後散歩に出かけるのはどうだろう。

Tom'un akşam yemeğinden sonra yapmayı sevdiği tek şey TV izlemektir.

トムが夕食後にしたいことは、テレビを観ることくらいだ。

Tom, akşam yemeğinden önce her gün bir saat Fransızca çalışmaktadır.

トムは毎日夕食前に一時間フランス語を勉強する。