Translation of "Bazen" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Bazen" in a sentence and their japanese translations:

bazen de

時として悪人は

Belki bazen.

時にはそうかもしれません

Bazen çalışırım!

時々勉強するよ。。。

Bazen kederleniyorum.

時々悲しくなるんだ。

Bazen otobüsle ve bazen arabayla giderim.

バスで行く時もあれば車で行く時もある。

Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça

自閉症だと 時々 みんなと少し違う行動をとります

Duruma bağlı olarak; bazen öyledir, bazen değildir.

場合によるがな、そうだったり、そうでなかったり。

- Biz bazen onlarla görüşürüz.
- Onlarla bazen görüşürüz.

私たちは時々彼らに会う。

Kader bazen zalimdir.

運命は時として残酷である。

Kapı bazen açıktır.

そのドアは開いていることがある。

Bazen onlarla görüşürüz.

私たちは時々彼らに会う。

O, bazen tuhaftır.

彼は時々変です。

Bazen oğluna yazar.

彼女は時々息子に手紙を書く。

Bazen onu anlayamıyorum.

- 彼のことがわからなくなることがときどきあります。
- ときどき、私は彼が分からない。

Bazen TV izlerim.

私は時々テレビを見る。

Bazen onlarla buluşuyoruz.

私たちは時々彼らに会う。

Bazen yalnız hissediyorum.

時々寂しくなることがある。

Bazen çocukluğumu anımsarım.

私はときどき子供のころを振り返る。

Çocuklar bazen vahşidir.

子供たちは時々手に負えない。

Bazen yurdumu özlerim.

時々、ホームシックになるんだ。

Kızlar bazen gariptir.

女の子って不思議だよね。

Bazen aynen öyle.

そういうこともありますよ。

Harika! Bazen buluşalım.

すごい!じゃこれから時々あえるわね。

Beni bazen ara.

いつか電話してよ。

Bazen parayı tüketirim.

ときどきお金が足りなくなります。

Bazen patenle kayarım.

私は時々スケートをします。

Bazen çimenlere uzanırım.

私はときどき草の上に横になる。

Kötülük bazen kazanır.

悪が勝つということもあります。

Güneş bazen parlıyordu.

太陽は時折顔を見せた。

Ben bazen kekelerim.

- 私ね、時々吃音しちゃうの。
- 僕、時々吃音してしまうんだ。

Bazen Boston'a giderim.

ボストンには時々行くんだ。

Bazen çıkışıyoruz bazen de onları teşvik etmeyi kesiyoruz.

そして叱ったり 1つや2つ報奨を 保留したりするかもしれません

- Meg bazen Ken'i sıkıyor.
- Meg bazen Ken'in canını sıkar.

メグはときどきケンを困らせる。

- O, bazen bana uğrar.
- O bazen beni ziyaret eder.

彼はときどき私をたずねてくる。

Bazen istediğim sonuca ulaşamıyordum.

時として 的外れでした

Bazen sorunlarımızla uğraşmak yerine

時折 私たちは 顔に笑みを貼りつけて

Bazen kaybettiklerimiz için üzülürüz.

時には 失ったものに 未練も感じます

Hatta bazen açıkça yapıyorum.

時には 公衆の面前であったとしてもです

Bazen oldukça yanlış gidiyor.

本当に酷い結果に なることもあります

Hatta bazen silahlanıyorlar bile.

武器を取ることもあります

Bazen bana söylense de

時々不満を漏らしますが

Onlar bazen beyzbol oynarlar.

時々彼らは野球をします。

Bazen onu sokakta görürüm.

時々彼に通り出会います。

Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.

ミミズも時には土壌に有益です。

Bazen seni görmeyi umuyorum.

またいつかお目にかかりましょう。

Bazen zekandan şüphe ediyorum.

ときどき君の知性を疑ってしまうよ。

Bazen kafaya takmamak iyidir.

- たまには気楽にしていいよ。
- たまには休んでもいいんだよ。

Rüyalar bazen gerçek olur.

- 夢は時としてあたる。
- 夢は叶うこともある。

Bazen parkta yürüyüşe çıkar.

彼女は時々公園を散歩します。

O, bazen okula gelmez.

彼は時々学校を休みます。

Bazen ikizleri ayırmak zordur.

双子の区別は難しいことがある。

Biz bazen hatalar yaparız.

私たちはときどき間違いをする。

Onun davranışı bazen tuhaftır.

彼の行動は時々奇妙だ。

Bazen sebepsiz yere sinirleniyor.

彼は何でもないことに時として腹を立てる。

Ben bazen onu anlamıyorum.

時々、彼が理解できないんです。

Bazen okula geç kalır.

- ときどき彼女は学校に遅刻するんだ。
- 彼女は時々学校に遅れます。

O, bazen ümidini kaybeder.

- 彼は時々希望を失う。
- 彼は時々くじけてしまう。

Herkes bazen hatalar yapar.

誰でも時々は間違える。

Bazen onunla kulüpte karşılaşırım.

僕は時おりクラブで彼に出会います。

Erkekler bile bazen ağlar.

男だって泣くことくらいあるさ。

Bazen evi hayal ederim.

私は時々故郷の夢を見る。

Bazen akşam yemeği pişiririm.

私は時々夕食を作る。

Bazen herkes basit düşüncelidir.

時々、皆さんは単細胞だ。

O bazen tv izler.

彼は時々、テレビを見ます。

Biz bazen araba süreriz.

時々私たちはドライブに出かける。

Bazen midemde ağrım olur.

- 時々、胃が痛むんだ。
- 時々、胃が痛くなります。

Bazen annemin rüyasını görüyorum.

私は、母の夢をときどき見る。

Bazen balık tutmaya gideriz.

私たちは時々魚釣りに行く。

Biz bazen gölde yüzeriz.

私たちはときどきその湖で泳ぎます。

Öğretmenimiz bazen hızlı konuşur.

私たちの先生は時々話すのが速い。

Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.

講演者は時々メモを参照した。

Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

幸福とお金とが同一視されることがある。

Bazen onu televizyonda görürüm.

時々彼をテレビで見るよ。

O sadece bazen olur.

それはまれにしか起こらない事件だった。

Tom bazen yatakta okur.

トムはときどきベッドで読書します。

Bazen tren zamanında gelmez.

時々列車は定時に着かない事がある。

Tom bazen Boston'a gider.

トムはときどきボストンに行く。

Bilgisayarım bazen aniden kapanıyor.

たまにパソコンが急に切れるんですよ。

Bu makine bazen bozulur.

この機械は時々故障します。

Babam bazen yurtdışına gider.

私の父は時々外国へ行きます。

Bazen onunla tenis oynarım.

私は時々彼女とテニスをする。

Bazen eve gel lütfen.

たまには家に帰ってらっしゃい。

Beni bazen ziyaret eder.

彼はときどき私をたずねてくる。

O, bazen içeride uyur.

彼はときどき寝坊する。

- Tom bazen müşterilerinden fahiş fiyat ister.
- Tom bazen müşterilerini dolandırır.

トムは時々、彼のお客をだましてお金をまきあげる。

Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor

これが動物の行動を変え

Genelde omurgayı, bazen de kaburgaları --

通常は脊椎 時には肋骨にまで伸び

Bazen bazıları suçu onlarda buluyor.

制度のせいで 道を踏み外すほどに 追い込まれてしまうこともあります

bazen hayat açıkça adaletsiz olabilir.

時には 人生で 明らかな理不尽さを 感じることもあります

Bazen kadın mücadelesine geç katılmış

しばしば自分は侵入者であると感じます

Bazen bir deniz mahsulüne dokunduğumda

時折 ある種の魚介類に 触れると―

Bazen duyduklarım doğrultusunda değişiklikler yapıyordum

そうやって聞いたことから いろいろ変えました

bazen çok yoğun bir şekilde.

地球全体の気象などです

bazen bir yere sığınmak zorundaydım.

時々 避難しなければなりませんでした

Hatta bazen dişlerini parmaklarıyla fırçalıyorlar.

指を使って歯を磨く人々もいます

Fabrika atıkları bazen nehirlerimizi kirletir.

工場の廃棄物が私達の川を汚すことがある。

Zenginler bazen fakirleri hor görürler.

金持ちは時に貧乏人を見下します。

Düşünmek için bazen ara vermeliyiz.

われわれはときどき一歩退いて考えなければならない。

Bazen zamanı tek başına harcar.

メイは時々ひとりで時を過ごす。