Translation of "Içki" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Içki" in a sentence and their japanese translations:

Bir içki hazırlayacağım.

飲み物を作りましょう。

Canım içki istiyor.

一杯やりたいなあ。

İçki mi içiyordun?

飲んでたの?

Ben içki içmem.

- 私は酒類は飲みません。
- わたしはアルコールを飲みません。

Barda içki içiyorlar.

彼らはバーでお酒を飲んでいます。

İçki içmeyi bırakmalısın.

お酒飲むの止めた方がいいよ。

Bir içki al.

まあ一杯飲んで。

İçki için teşekkürler.

飲み物、ありがとう。

İçki içer misin?

- お酒は飲みますか。
- お酒は飲まれますか?
- あなたは酒を飲みますか?

İçki içmekten vazgeçmelisin.

君は酒をやめるべきだ。

Tom içki içti.

トムは飲んだ。

Bir içki ister misin?

- 飲物はいかが?
- お飲み物はどういたしますか。

Kendinize bir içki alın.

飲み物を自由にお取り下さい。

Canım içki içmek istiyor.

- 一杯やりたいきがする。
- 一杯飲みたい気分だな。

Bir içki ister misiniz?

一杯いかがですか。

Bir içki için uğrayalım.

ちょっと寄って飲んでいこう。

Tom'un içki mahmurluğu var.

トムは二日酔いだ。

Bugün içki mahmurluğum var.

今日は、私は二日酔いだ。

Sadece birkaç içki aldım.

私はほんの2、3杯飲んだだけです。

Araba kullanacaksan içki içme!

乗るなら飲むな。

Asla yalnız içki içmem.

私は絶対に一人では飲みません。

Babam içki içmeyi bıraktı.

父親は飲むのをやめた。

Tom içki içiyor mu?

トムは飲んでる?

- İçiyorsan araba sürme. Araba sürüyorsan içki içme.
- Eğer içki içersen araba sürme, eğer araba sürersen içki içme.

飲んだら乗るな、乗るなら飲むな。

Arabayı süren adam içki içiyordu.

車を運転していた人は酒を飲んでいた。

Sigara ve içki içmekten vazgeçmelisin.

- 君は酒とたばこをやめるべきだ。
- 君はタバコと酒を止めるべきだ。

Bana bir içki verir misin?

- 飲み物をくれませんか。
- 飲み物をもらえませんか?

Adam bir içki içmek istedi.

- その男は一杯飲みたかったのです。
- その男の人は1杯のみたかったのです。

Babamın içki içmekten vazgeçmesi zordur.

父にとって酒を止めるのは難しい。

O çok fazla içki içer.

彼は大酒飲みだ。

Bana içki konusunda konferans verdi.

彼は飲酒について私にお説教した。

Baba, içki içmişsin gibi kokuyorsun.

パパ、お酒くさいよ!

İçki içmek onu harap etti.

彼は酒で身を滅ぼした。

Barmen, bir içki içmek isterim.

バーテンさん、一杯ちょうだい。

Bu gece birkaç içki içelim.

今晩少し飲まないか。

Babam içki içmekten kaçınmaya çalışıyor.

私の父は禁酒しようとしている。

Size bir içki önerebilir miyim.

飲み物を差し上げましょうか。

Lütfen aşırı içki içmekten kaçın.

過度な飲酒は差し控えるようにしてください。

- Bu içki şirkettendir.
- Çaylar şirketten.

この飲物は店のおごりです。

Herhangi bir alkollü içki içme.

アルコール類は控えてください。

İçki içmeyi bırakmanı tavsiye ederim.

酒を飲むのをやめたらどうだい。

Genelde ne kadar içki içiyorsunuz?

普段、どれくらいの量のお酒を飲んでいますか?

- Bir içki fena olmazdı.
- Bir içkiye hayır demem.
- İçki olsa da içsek.

一杯頂いても構いません。

- Bir ara bir içki için buluşmalıyız.
- Bir ara içki için bir araya gelmeliyiz.

いつか集まって一杯やらなくてはいけないね。

İçki hindistan cevizi kabuklarında servis edildi.

飲み物はヤシの実の殻に入れてあった。

Ben size bir içki ısmarlayabilir miyim?

一杯ごちそうしようか。

Bir içki içmeye gitmek ister misin?

どこかへ飲みに行きましょうか。

Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.

私は煙草と酒をやめた。

O, o günlerde hep içki içiyordu.

そのころ彼はいつも飲んでばかりいた。

Bir içki daha isteyip istemediğini sorun.

彼にもう一杯いかがかと問う。

- Çok içki içtik.
- Çok alkol aldık.

私たちはたくさんお酒を飲んだ。

Ne içki içerim ne de sigara.

僕はお酒もタバコも飲みません。

Sigara içmeyi ve içki içmeyi bıraktım.

私は煙草と酒をやめた。

Boş mideyle içki içmek sağlığa zararlıdır.

空きっ腹にお酒を飲むのは体に良くない。

O, sigara ve içki içmekten vazgeçti.

彼は禁酒、禁煙した。

Size bir içki ısmarlamama izin verin.

- 一杯おごらせて下さい。
- 1杯おごろう。

İçki içmek için yeterince yaşlı mısın?

お酒は飲める年齢かな?

Aşırı içki içmek, iktidarsızlık nedenlerinden biridir.

酒の飲みすぎがインポの原因のひとつです。

Ne sigara ne de içki içerim.

私は酒もたばこもやらない。

Aşırıya kaçmadan içki içmek daha iyidir.

飲酒を控えたほうがいいです。

öğrencilere günlük yaşamdaki içki içme, madde kullanımı

生徒に意思決定の 模擬実験を受けてもらいました

Ne içki içerim ne de sigara içerim.

ぼくは酒も煙草もやらない。

O, ne sigara ne de içki içer.

- 彼は煙草も吸わず、酒も飲まない。
- 彼はタバコも酒もやらない。

Öncelikle o tembeldir, diğer taraftan içki içer.

彼はひとつには怠け者だし、ひとつには酒飲みだ。

Bir içki daha isteyip istemediğini ona soracağım.

彼にもう一杯いかがかと問う。

İçki içmek ve araba sürmek tehlikeli olabilir.

飲酒運転は危険だ。

Polis memurlarının görevdeyken içki içmelerine izin verilmemektedir.

警察官は勤務中の飲酒は禁止されている。

Özel durumlar dışında Tom asla içki içmez.

トムは特別な時以外は酒は飲まないよ。

Benim sorunum içki içmek değil, sigara içmek.

俺の問題は、酒じゃなくてタバコなんだよな。

Alkollü içki içen İnsanların girmesine izin verilmez.

お酒を飲む人はお断り。

Babam ne sigara ne de içki içer.

- 父はたばこも酒もやらない。
- 私の父は酒もたばこもやらない。
- 私の父は煙草も吸わないし、酒も飲まない。
- 私の父はタバコも酒もしない。

Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.

- 手伝いのお礼として私は彼に一杯おごった。
- 私は手伝ってくれたお礼に彼に一杯おごった。

"Benim babam içki içmez." "Benim babam da."

「僕の父は酒を飲みません」「私の父もなんです」

Ertesi gün, hepimiz korkunç içki mahmurluğu geçirdik.

次の朝はみんなひどい二日酔いした。

İçiyorsan araba sürme. Araba sürüyorsan içki içme.

飲んだら乗るな、乗るなら飲むな。

Buna inanmayabilirsin ama ben hiç içki içmiyorum.

こんなこと信じられないかもしれないが、私は酒を全然飲まないのだ。

Bu barın sahibi asla veresiye içki satmaz.

このバーの持ち主は酒を決して掛け売りしない。

Çok fazla içki içmek seni hasta eder.

酒を飲み過ぎると病気になるよ。

O, ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

彼は彼女に飲酒をやめるようにと忠告した。

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.

彼は最近飲みすぎだ。

O karısını kaybettikten sonra içki içmeye başladı.

彼は妻を失ってから酒にふけり始めた。

O birkaç içki içtikten sonra biraz cesur olur.

彼は酒を飲むと気が大きくなる。

Babam sigara içmeyi ve içki içmeyi zaten bıraktı.

父は既にたばこも酒もやめてしまいました。

"Bir içki ister miydin?" "Bir tane aldım bile."

「お飲み物はいかがですか?」「一つもう頂きました」

Babam ne içki içer ne de sigara içer.

父は酒も飲まなければ煙草も吸わない。

Benim babam ne sigara ne de içki içer.

私の父は煙草も吸わないし、酒も飲まない。

Ona doktor tarafından içki içmekten uzak durması söylendi.

彼は医者に禁酒するようにいわれた。

Ben varmadan önce evime varırsan, bir içki iç.

私が帰るまでに私の家に着いたら、自由に飲み物を召し上がってください。

Kanada'da, 20 yaşına kadar içki içmenize izin verilmez.

カナダでは、20歳まで飲酒は許されていない。

Avustralya'da İçki içebilmek için kaç yaşında olmak zorundasın?

オーストラリアでは何歳からお酒飲めるの?

- Sana bir içecek ısmarlayacağım.
- Sana bir içki ısmarlayacağım.

一杯おごりましょう。

Akşam yemeğinden önce bir içki almak ister misiniz?

食事の前にお飲物はいかがですか。

Yıllarca süren aşırı içki John'da bir bira göbeği yaptı.

- 数年にわたって大量に飲んだのでジョンのおなかはビール腹になってしまった。
- 何年もの間大酒を飲んでいたジョンは、ビール腹になってしまった。

Bay Mitsubishi içki parasını tasarruf etmek için evde içiyor.

三菱さんが飲み代を浮かすために家飲みしています。

Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?

どこかで一杯どう?