Translation of "Kızım" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Kızım" in a sentence and their japanese translations:

- Benim bir kızım var.
- Kızım var.
- Bir kızım var.

私には娘がいます。

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

私の娘はピアノをほしがっている。

Kumral tenli kızım

私の褐色の肌をした娘について いつも考えています

İki kızım var.

私には娘が2人います。

Kızım derin uykuda.

- 私の娘はぐっすり寝ている。
- 私の娘はぐっすり眠っている。

Kızım haziranda evlenecek.

- 娘が6月に結婚します。
- 娘は6月に結婚します。

Kızım haziranda evleniyor.

- 娘が6月に結婚します。
- 娘は6月に結婚します。

Kızım benden uzaklaştırıldı.

娘が連れ去られた。

Kızım Ultraman'ı sever.

うちの娘はウルトラマンが好きだ。

Ben bir kızım.

- 私は女だ。
- 私は女性です。

Bu benim kızım.

これは娘です。

O benim kızım.

彼女は私の娘だ。

Kızım evlenebilecek yaşa geldi.

うちの娘も結婚を考える歳になった。

Kızım okula gidebilir mi?

娘を学校に行かせてもいいですか。

Benim bir kızım var.

私には娘がいます。

Kızım ip atlamayı sever.

うちの娘は縄跳びが大好きです。

Kızım benim gözümün bebeğidir.

娘は目に入れても痛くない。

Kızım haziran ayında evlenecek.

- 私の娘は6月に結婚する予定です。
- 娘が6月に結婚します。
- 娘は6月に結婚します。

Kızım yumurta sarısını seviyor.

私の娘は卵の黄身が好きです。

Kızım sık sık hastadır.

- うちの娘はよく病気になる。
- うちの娘はよく病気をする。

Kızım ergenlik çağının sonlarındadır.

私の娘はハイティーンです。

Kızım Noel için sabırsızlanıyor.

私の娘はクリスマスを楽しみに待っている。

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

私の娘は人形遊びが好きだ。

Kızım bir piyano istiyor.

私の娘はピアノをほしがっている。

Benim bir kızım yok.

私に娘はいません。

Bu benim kızım Mary.

娘のメアリーです。

Çok sevindim, kızım sınavı geçti.

嬉しいことに娘が試験に合格した。

Orada yürüyen kız, benim kızım.

あそこを歩いてる女の子は私の娘です。

Kızım neredeyse on beş yaşındadır.

娘はやっと15歳です。

Kocam ve kızım derin uykuda.

夫と娘はぐっすりと眠っている。

Mavi paltolu kız benim kızım.

- ブルーのコートを着ている女の子は私の娘です。
- 青い外套を着ている女の子は私の娘です。

Ona kendi kızım gibi davrandım.

私は彼女を実の娘のように扱った。

Bir oğlum ve bir kızım var.

息子と娘を授かりました

Bir Fransızla evli bir kızım var.

フランス人と結婚した娘がいます。

Benim kızım bu yıl reşit olacak.

娘は今年成年になる。

Sanırım kızım bir şeyle aşağıya iniyor.

娘が何か病気になったようだ。

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

娘は子猫を欲しがっている。

Kızım neredeyse topladığı tüm paraları kaybetti.

私の娘は集めていたコインの大半をなくした。

İki kızım ve iki oğlum var.

私には二人の息子と二人の娘がいます。

Mavi ceket giyen kız benim kızım.

- ブルーのコートを着ている女の子は私の娘です。
- 青い外套を着ている女の子は私の娘です。

Kızım üç yıl önce İngiltere'ye gitti.

私の娘は3年前にイギリスに行ったことがある。

- Bu benim kızımdır.
- Bu benim kızım.

- こちらは娘です。
- この子は私の娘です。
- これは娘です。

Ben Japon lisesinde okuyan bir kızım.

私は日本の女子高生です。

Kızım zaman zaman beni görmeye geldi.

娘がときどき私の見舞いにきてくれた。

Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.

私には息子と娘がある。息子はニューヨークにいるが、娘はロンドンにいる。

Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.

- ブルーのコートを着ている女の子は私の娘です。
- 青い外套を着ている女の子は私の娘です。

Bir adamın alışkanlıklarını hemen değiştirmesini bekleyemezsin, kızım.

男はすぐに習慣を変えられるものではないんだ。

Kızım hastanede, çünkü bir trafik kazasında yaralandı.

私の娘は交通事故でけがをしたので入院している。

Kızım için yeni bir fotoğraf makinesi alacağım.

私は娘にカメラを買ってやるつもりです。

Kızım tüm eski elbiselerini büyüdüğü için giyemedi.

- 私の娘は古い服がみんな着られないほど大きくなった。
- 私の娘は以前の服が全部着られないほど大きくなった。

Kızım ceket kolumu tuttu ve gitmeme izin vermedi.

娘は私の上衣の袖にすがりついて、私を行かせまいとした。

Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.

娘は小さい頃よく喘息の発作を起こしていました。

- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini sever.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.

私の娘はサクランボや西瓜や桃のような夏の果物が好きだ。

Ya da "Kızım en hızlı oyuncudur, geçebilecek kimse yok."

「うちの娘は速いですよ 誰にも負けません」とか

İki yaşındaki kızım için tıbbi bir muayene olmak istiyorum.

2歳の娘の健康診断をお願いします。

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

賢く 幸せで 素晴らしい 大人の娘がいるだけです

Sanki kızım onun gerçek annesi olmadığımın biraz farkında gibi görünüyor.

私が本当の母親ではないことを娘は薄々感ずいているようだ。

Kızım, Kate, bir şarkı yarışmasını kazandı ve ben onunla gurur duyuyorum.

私の娘のケイトは歌のコンテストで賞を取りました。私は彼女を誇りに思います。

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.

五歳の娘はいつも元気モリモリで幼稚園に通っている。

Onunla her ne zaman her nereye gitsem, oradaki insanlar onun kız kardeşim olduğunu düşündü. Hatta bazıları onun kızım olduğunu düşündü.

彼女と一緒に旅行する度に、ゆくさきざきで人は彼女を私の妹と思ったり、娘とさえ思ったりした。

"Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın." "Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım." "Evet, evet, yok daha neler."

「お前、見かけによらず変態だな」「変態じゃないし。私は清純派の乙女よ」「はいはい、よく言うよ」