Translation of "Hatırlatıyor" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Hatırlatıyor" in a sentence and their japanese translations:

Yalnız olmadığımı hatırlatıyor.

私は独りでないと気付くことができます

- Gözlerin bana yıldızları hatırlatıyor.
- Gözleriniz bana yıldızları hatırlatıyor.

君の眼は、私に星を思い出させる。

O bir şey hatırlatıyor.

どこかで聞いたような気もするね。

O, bana babamı hatırlatıyor.

そのことで父を思い出します。

Bu bana memleketimi hatırlatıyor.

これを見ると私は故郷のことを思い出す。

Sesiniz bana annenizi hatırlatıyor.

あなたの声はお母さんに似ています。

O, ona annesini hatırlatıyor.

彼女を見ると、彼は自分の母親を思い出す。

O bana dedemi hatırlatıyor.

彼を見ると祖父を思い出します。

Ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.

思い出させてくれた

O şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.

その歌を聴くと子供の頃を思い出す。

Bu şarkı bana evimi hatırlatıyor.

その歌を聴くと故郷を思い出す。

Bana annesini çok fazla hatırlatıyor.

彼女は大変よく母親に似てますね。

O şarkı bana yuvamı hatırlatıyor.

その歌を聴くと故郷を思い出す。

Bu fotoğraf bana çocukluğumu hatırlatıyor.

この写真を見ると子供時代を思い出します。

Bu şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.

この歌を聞くと子供の頃を思い出す。

Bu resim bana çocukluğumu hatırlatıyor.

この写真を見ると子供の頃を思い出す。

Bu şapka size neyi hatırlatıyor?

この帽子を見て何を思い出しますか。

Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.

- この公園へ来ると私は子供の頃を思い出す。
- この公園に来ると子供のころを思い出します。

Sesin bana rahmetli büyükannemi hatırlatıyor.

あなたの声を聞くと、私は亡くなったおばあさんのことを思い出す。

Kar bana benim memleketi hatırlatıyor.

雪を見ると故郷を思い出す。

- Bu yemekler bana annemin mutfağını hatırlatıyor.
- Bu yemekler bana annemin yemek pişirmesini hatırlatıyor.

この料理を食べると、おふくろの味を思い出します。

- Bu kulübe bana doğduğum evi hatırlatıyor.
- Bu kır evi bana doğduğum evi hatırlatıyor.

この小さな家を見ていると私が生まれた家を思い出します。

Tom bana tanıdığım bir çocuğu hatırlatıyor.

トムは私に昔知っていた少年のことを思い出させる。

Resim bana mutlu eski günlerimi hatırlatıyor.

その写真を見ると私は楽しかった昔の日々を思い出す。

"Saniyede altı peni" Bob ona hatırlatıyor.

「1秒6ペンスだからね」とボブが念を押す。

Onun gözleri bana bir kediyi hatırlatıyor.

彼女の目を見ると猫を連想します。

O bana her zaman annesini hatırlatıyor.

彼女はいつも私に彼女の母のことを思い出させる。

Bu kalabalık bana Tokyo caddelerini hatırlatıyor.

この人込みを見ると東京の通りを思い出す。

Bu şarkı bana lise günlerimi hatırlatıyor.

この歌を聞くと私の中学校時代を思い出します。

Bu sürecin bana risk almayı öğrettiğini hatırlatıyor.

リスクを冒すことの 意義を思い出させてくれるのです

O şarkı bana belirli bir kızı hatırlatıyor.

その歌を聞くとある少女を思い出す。

Onun yürüme tarzı babasını bana çok hatırlatıyor.

彼の歩き方を見るとお父さんをつくづく思い出します。

Bu resim bana öğrenci olduğum zamanları hatırlatıyor.

- この写真を見ると私は学生時代を思い出す。
- この写真は私に学生時代を思い出させてくれる。

Bu resim bana mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.

私はこの写真を見ると楽しかった学校時代のことを思い出す。

Bu şarkı bana her zaman çocukluğumu hatırlatıyor.

この歌を聞くといつも子供のころを思い出す。

Bu albüm bana mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.

このアルバムを見ると私は楽しかった学生時代を思い出す。

Eski müzik formatlarını dinlemek bana memleketimi hatırlatıyor.

オールディーズを聞くと故郷を思い出します。

Onun yüzü bana lise günlerimdeki arkadaşlarımdan birini hatırlatıyor.

彼の顔を見て、高校時代の友達の1人を思い出した。

Bu manzara bana her zaman benim memleketimi hatırlatıyor.

この景色をみると私の故郷を思い出す。

O portre bana uzun süre önce tanıdığım birini hatırlatıyor.

その肖像画を見ると私は昔知っていた人を思い出す。

Az önce söylediğin şey bana eski bir atasözünü hatırlatıyor.

あなたが今言ったことで、私は古いことわざを思い出します。

O bana geçen gün kaybettiğin şemsiyeyi hatırlatıyor. Onu buldun mu?

そういえば、こないだなくしたって言ってた傘、見つかった?

- Bu fotoğraflar bana tatilimizi hatırlatır.
- Bu fotoğraflar bana tatilimizi hatırlatıyor.

これらの写真を見ると休暇の時を思い出す。

Bu hikâye bana çok uzun zaman önce yaşadığım bir tecrübeyi hatırlatıyor.

その話はずっと昔の経験を思い出させてくれる。

Hangisi beni hatırlatıyor, o olaydan beri otuz yıldan daha fazla oldu.

そう言えば、あれから30年以上も経つのね。

- Bu resim her zaman bana memleketimi hatırlatıyor.
- Bu resim her zaman bana memleketimi hatırlatır.

この絵を見ると、私はいつも故郷の町を思い出す。

- Bu şarkı bana eski güzel günleri hatırlattı.
- Bu şarkı bana eski güzel günleri hatırlatıyor.

- この歌は私に古き良き時代を思い出させる。
- この歌は私に懐かしい昔を思い出させる。

- O isim kulağa tanıdık geliyor.
- O isim başka şeyler hatırlatıyor.
- O isim sempatik geliyor.
- O isim olumlu.

その名にどこか聞き覚えがあった。