Translation of "Olabileceğini" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Olabileceğini" in a sentence and their spanish translations:

Neler olabileceğini bilemezsiniz.

No podemos saber lo que pasará.

Neler olabileceğini düşünün.

y luego pegara los extremos.

Faydalı olabileceğini düşündüm.

Pensé que podría ser útil.

Susamış olabileceğini düşündüm.

Pensé que podrías estar sediento.

Burada olabileceğini ummuştum.

Esperaba que estuvieras acá.

Bunun olabileceğini biliyordum.

- Yo sabía que podía suceder.
- Yo sabía que podía ocurrir.

Ama başarılı olabileceğini düşünüyoruz.

Pero también pensamos que es realizable.

Neler olabileceğini kim bilebilirdi.

quién sabe qué podría haber sido.

Bunun yararlı olabileceğini düşündüm.

Pensé que podría ser útil.

Tom'un hapishanede olabileceğini düşündüm.

Pensé que Tom podría estar en la cárcel.

Onun zor olabileceğini biliyorum.

Sé que puede ser duro.

Burada ne olabileceğini biliyorum.

Sé lo que puede pasar aquí.

Yardımımıza ihtiyacın olabileceğini düşündüm.

Pensé que podrías necesitar nuestra ayuda.

Onun karmaşık olabileceğini düşündüm.

Pensé que podría ser complicado.

Şimdi meşgul olabileceğini düşündüm.

Me imaginé que estarías ocupado ahora.

Tom'un uyuyor olabileceğini düşündüm.

Pensaba que Tom podría estar durmiendo.

Tom'un aç olabileceğini düşünüyorum.

Creo que Tom podría estar hambriento.

Kasabadan ayrılmış olabileceğini düşünüyordum.

Pensaba que podría haber dejado la ciudad.

Ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.

si no se toman buenas decisiones.

O, onun doğru olabileceğini söyledi.

Ella dijo que podría ser verdad.

Bunun nasıl bir efsane olabileceğini

Como esto

Birinin Tom'u durdurmuş olabileceğini sanmıyorum.

No creo que nadie pudiera haber detenido a Tom.

Onun bir olasılık olabileceğini düşündüm.

Pensaba que podría ser una posibilidad.

Ne olabileceğini düşünmekten nefret ediyorum.

No quiero pensar en lo que podría pasar.

Tom'un meşgul olabileceğini düşünmüyor musun?

¿No piensas que Tom podría estar ocupado?

Onun hasta olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Nunca pensé que podía estar enfermo.

Onun sana yardımcı olabileceğini sanmıyorum.

Yo no creo que él pueda ayudarte.

Gelecekte ne olabileceğini kim bilir?

¿Quién sabe lo que podría pasar en el futuro?

çünkü işlerin daha iyi olabileceğini biliyordum.

porque sabía que las cosas podían hacerse mejor.

Acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm.

Pero vi lo que ocurre cuando hay espacio para el dolor.

Onun yavrularından biri olabileceğini hayal ettik.

Nos imaginamos que podría ser una de sus crías.

Bir tenis oyununun eğlenceli olabileceğini düşündüm.

Pensé que tal vez un juego de tenis sería divertido.

Bensiz başlamaya karar vermiş olabileceğini düşündüm.

Pensé que podría haber decidido empezar sin mí.

Sanırım bunu kimin yapmış olabileceğini biliyorum.

Creo que sé quién podría haber hecho esto.

Teknisyenin tavşanlarla olan etkileşim sıklığı olabileceğini düşündüler.

con la frecuencia que el técnico interactuaba con los conejos.

Ward ve Brownlee daha fazla olabileceğini söyledi.

Ward y Brownlee dijeron que podría haber más.

Pilot onun bir UFO olabileceğini ima etti.

El piloto insinuó que podría ser un ovni.

Televizyonsuz hayatın nasıl olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

¿Te puedes imaginar cómo sería la vida sin televisión?

Tom kötü bir şeyin ona olabileceğini düşünüyor.

Tom cree que no le puede pasar nada malo.

Tom'un kime para vermiş olabileceğini anlamaya çalışıyorum.

He estado tratando de deducir a quién Tom le pudo haber dado el dinero.

Ona yapabileceğimiz bir şeyin eğlenceli olabileceğini biliyorum.

Sé una cosa que podríamos hacer que puede ser divertida.

Tom, Mary'de bir yeme bozukluğu olabileceğini düşünüyor.

Tom piensa que quizá María tenga un desorden alimenticio.

Bunun neden olabileceğini ilk öne süren Tom'du.

- Fue Tom el que sugirió inicialmente que esta podría ser la causa.
- Tom fue el primero que sugirió que esta podría ser la causa.

Ben kafeinsiz kahvenin kansere neden olabileceğini duydum.

He oído que el café sin cafeína puede producir cáncer.

Tom 2.30'a kadar burada olabileceğini söylüyor.

Tom dice que puede estar aquí a las 2:30.

Tom, Mary'nin yalnız gitmesinin tehlikeli olabileceğini düşündü.

Tom pensó que sería peligroso que Mary fuera por sí sola.

Sami, Leyla'yı kimin kaçırmış olabileceğini bilmek istiyordu.

Sami quería saber quién pudo haber raptado a Layla.

Papaz bu kitabın gençler için zararlı olabileceğini söyledi.

El sacerdote dijo que este libro podría ser dañino para la juventud.

Aç olabileceğini düşündüm bu yüzden birkaç sandviç getirdim.

Asumí que tendrían hambre, así que traje unos sándwiches.

İlk başta bunun ciddi bir sorun olabileceğini düşündüm.

Al principio, pensé que podría ser un problema serio.

Psilosibinin bize nasıl ve ne zaman yardımcı olabileceğini öğreneceğiz.

sobre cómo y cuándo puede ayudarnos la psilocibina.

Kıdemli subayının kritik bir hata yapmış olabileceğini fark ediyor.

nota que su oficial superior podría haber cometido un error crucial.

Ben bunun kokain olabileceğini düşündüm ama o sadece undu.

Pensé que podría ser cocaína, pero solo era harina.

Tom'la tek başına birkaç dakika meşgul olabileceğini düşünüyor musun?

¿Crees que eres capaz de pasar un par de minutos sola con Tom?

O onunla tartışmış olabilir fakat ona vurmuş olabileceğini sanmıyorum.

Puede que ella haya discutido con él, pero no creo que pudiera pegarle.

Pilot üstü kapalı olarak onun bir UFO olabileceğini söyledi.

El piloto insinuó que podría ser un ovni.

Çünkü haklı olmadığımız da oldu. Pepe'nin başkan olabileceğini hiç düşünmemiştik.

Porque no quiere decir que en la vida haya sido todo aciertos. Jamás pensamos que Pepe podría llegar a la presidencia.

Ve sonra Covid-19'un ne denli tehlikeli olabileceğini görürsünüz.

Y entonces, te das cuenta de lo peligroso que el COVID-19 puede llegar a ser

Tom orada olmasaydı, onun nasıl çok daha kötü olabileceğini düşün.

Piensa en cuánto peor podría haber sido si Tom no hubiese estado allí.

Tom Boston'da bir iş bulmanın ne kadar zor olabileceğini merak etti.

Tom se preguntaba qué tan difícil sería encontrar un trabajo en Boston.

Bu bilgisayar oyununun Tom için biraz çok zor olabileceğini düşünmüyor musun?

¿No piensas que este juego de computador pueda ser un poco demasiado difícil para Tom?

Veri bir dersin ideal uzunluğunun 60 dakika yerine 30 olabileceğini öneriyor.

Los datos sugieren que el largo óptimo de una lectura puede ser de 30 en vez de 60 minutos.

Eğer Tanrı on birinci emrini verseydi, bunun ne olabileceğini merak ediyorum.

Si Dios hubiera dado un onceavo mandamiento, me pregunto cuál habría sido.

Tom gelecekte ona ihtiyacı olabileceğini düşündüğünden dolayı bir şey atmak istemedi.

Tom no botó nada porque piensa que lo va a necesitar más adelante.

Onlar Amerika'da herhangi birinin başkan olabileceğini söylüyorlar fakat belki gerçekten doğru değildir.

Dicen que en Estados Unidos cualquiera puede ser presidente, pero puede que no sea del todo cierto.

Tom köşedeki küçük yerin yemek yemek için iyi bir yer olabileceğini düşündü.

Tom pensó que el pequeño lugar en la esquina podía ser un buen lugar para comer.

Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

Una picadura de cascabel es un recordatorio de lo peligrosa que puede ser una misión así.

Çıngıraklı yılan ısırığı, böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

La picadura de una cascabel es un recordatorio de lo peligrosa que puede ser una misión así.

Tom Mary'yi öğleden sonra geç saatlerde onun yardımına ihtiyacı olabileceğini söylemek için aradı.

Tom llamó a Mary para decirle que podría necesitar su ayuda después esa tarde.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

Estudios occidentales han mostrado que puede inhibir el crecimiento de cáncer y bloquear el dolor mejor que la morfina.