Translation of "Defalarca" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Defalarca" in a sentence and their japanese translations:

Oraya defalarca gittim.

僕はそこへ何度も行きました。

Mektubu defalarca okudu.

彼女はその手紙を何度も何度も読み返した。

Onu defalarca gördüm.

彼には何度も会ったことがある。

Telefon defalarca çaldı.

電話は繰り返し鳴っていた。

Onunla defalarca karşılaştım.

私は何度も彼に会ったことがある。

O defalarca geldi.

彼は数回来ました。

Londra defalarca bombalandı.

ロンドンは数回爆撃を受けた。

Ben birini defalarca gördüm.

何度もそれを見ました。

O, mektubunu defalarca okudu.

彼女は彼からの手紙を何度も何度も読んだ。

O, beni defalarca aradı.

彼女は何度も私に電話をかけてきた。

Defalarca hayaletler hakkında düşündüm.

私は何度も幽霊について考えたことがある。

Tom Mary'yi defalarca tekmeledi.

トムはメアリーを何度も蹴った。

O, ona defalarca vurdu.

- 彼女は彼を何度も殴った。
- 彼女は彼を何度もぶった。
- 彼女は彼を何度も叩いた。

Defalarca uygulanan psilosibin tedavilerinin sonrasında

シロサイビン投与後 何度も

Korkaklar ölmeden önce defalarca ölürler.

臆病者は本当に死ぬ前に何度も死ぬ。

O müzik defalarca dinlemeye değer.

その音楽は何度も聞く価値がある。

Defalarca denedi ama başarısız oldu.

彼女は何度か試みたが、失敗した。

Kitabı defalarca okumak zorunda kaldılar.

彼らは何回もその本を読まなければならなかった。

Babam Londra'yı defalarca ziyaret etti.

私の父はロンドンを何度も訪れたことがある。

O defalarca masum olduğunu söyledi.

彼女は何度も自分は無実だと繰り返した。

Bu kitap defalarca okumaya değer.

この本は何度も読む価値がある。

Defalarca aradım ama cevap yok.

いくら呼んでも返事がない。

Sözlüğünü defalarca kullanmak zorunda kaldı.

彼女は何回も自分の辞書を使わなければならなかった。

Bu yıl defalarca yurt dışında bulundum.

私は今年何度か海外に行きました。

Ben bu hikayeyi defalarca kez dinledim.

- この話名何かいも聞いた。
- この話は何度も聞いた。

Onu tekrar yapmaman için seni defalarca uyardım.

それをしないように僕は繰り返し君に警告してきた。

Filmi defalarca gördüm ama tekrar görmek isterim.

その映画は何度も見たことがあるが、もう一度見てみたい。

Ben defalarca köylülerin ölmeme izin vermesini istedim.

私は私を殺してくれるようにと何回も村人に頼みました。

Onu gördü, onunla tanıştı. Defalarca kez yanına gittik.

‎何度も彼女のところへ ‎連れて行った

Sanki o defalarca oraya gitmiş gibi Paris'ten bahsediyor.

彼女はまるで何度も行ったことがあるかのようにパリの話をする。

O filmi defalarca izledim ama onu tekrar izlemek istiyorum.

その映画は何度も見たことがあるが、もう一度見てみたい。

Ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.

しかし毒は 皮膚の下に残り― 何度も痛みを 再発させています

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.

彼は、奇抜なアイデアを出すため、もっと保守的な同僚と何度ももめごとをおこしている。

Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.

その映画スターは軽率な発言が多く、何度もあとで謝る事になった。

- Kelimeyi onun için defalarca tekrar ettim.
- Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim.

私は彼女のために数回その言葉を繰り返した。

Tom daha önce defalarca evlenmiş olan ünlü bir aktrisle evlendiği için ünlü oldu.

何回も結婚したことある有名な女優と結婚したからトムが有名になった。

Dilde düşmanı suçlaması için defalarca emir gönderdi ve o akşam iki Mareşal neredeyse patlayacaktı.

言葉で、敵を起訴するように繰り返し命令を送り 、その夜、2人の元帥はほとんど打撃を受けました。

- Savaş alanında defalarca kez kefeni yırttı.
- Savaş alanında pek çok kez ölümün eşiğinden döndü.

彼は戦場で何度も死をうまく逃れた。

- Otobiyografisinde, tekrar tekrar mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.

自伝の中で彼はくりかえし不幸な少年時代に言及している。

O defalarca başarısız oldu ama bunun bir zaman kaybı olduğuna dair içinde bir his yoktu.

いろいろ失敗したけれど、彼は少しも残念に思わなかった。