Translation of "Değeri" in Japanese

Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık.

「私たちの物語にも価値が あることを認めてもらえた

O hayatın değeri ne?

何の価値が人生に残っていると 言えるでしょうか？

Eğitimin değeri aşırı vurgulanamaz.

教育の価値はいくら強調してもしすぎることはない。

Yen'in değeri yükselişe geçti.

円の価値が急騰した。

Yen'in değeri büyük ölçüde arttı.

円の価値が大きく上昇した。

Doların değeri son zamanlarda düştü.

ドルの価値は最近低落した。

Değeri farklılaşmış teklif olarak veya

それは差別化する価値提案とか 固有のプロセスとか

İyiliği olmayan güzelliğin değeri hiçbir şeydir.

顔がきれいでも、心が醜ければ価値はない。

Paraların değeri kullanılan metalin ağırlığına bağlıydı.

硬貨の価値は使われた金属の重さによって決まった。

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.

インフレの程度が進むにつれてドルの価値は下がる。

Ayrıca yaprakların ısı verme değeri çok düşük,

葉っぱは ほとんどカロリーがないので

Bu verinin şu anda hiçbir değeri yok.

- このデータは今や何の重要性もない。
- このデータは今や何の価値もない。
- このデータは今となっては何の価値もない。

Bu çeşit kitapların neredeyse hiçbir değeri yok.

こういう種類の本はほとんど価値がない。

İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.

優れた教育の価値は金銭でははかれない。

Resmin değeri birkaç milyon dolar olarak tahmin ediliyordu.

そのえの価値は数百万ドルと見積もられた。

Onun keşfinin değeri onun ölümünün sonrasına kadar fark edilmedi.

彼の行った発見の価値は、その死後になって初めて分かった。

Bir insanın değeri onun sosyal konumundan daha çok onun karakteriyle değerlendirilmelidir.

人の価値は社会的地位よりも、むしろ人格によって判断すべきだ。

Bir insanın değeri, onun neye sahip olduğuna değil, ne olduğuna bağlıdır.

人の値打ちは、其の財産でなく人柄にある。

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.

闇市場でサイのツノにつく 金(きん)の２倍の価格は― 抗しがたい魅力です

Ve birisi olmadan diğerlerinin ya değeri yok ya da çok az var.

故に 何処かが欠けると その他も価値を失います

- Bu balık ucuz ama besleyici.
- Bu balık ucuz, ama besin değeri yüksek.

この魚は安くてしかも栄養がある。

"Simya" kelimesi günümüz Japonya'sında, inandıkları hiçbir ahlâk değeri olmayan siyasetçilerin veya din madrabazlarının gayr-ı ahlâki yollardan para kazanmalarını ifade etmek sadedinde münhasıran mecazi manasıyla kullanılır.

現代の日本で錬金術といえば、比喩的にしか使われない。モラルや羞恥心と無縁の政治屋や宗教家が、不正な手段でカネもうけをするときに。