Translation of "şeydir" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "şeydir" in a sentence and their hungarian translations:

Zamanlama her şeydir.

Minden az időbeosztáson múlik.

O söylediğim şeydir.

Ezt mondtam.

Sevgi her şeydir.

A szerelem minden.

Güven her şeydir.

A bizalom minden.

Para her şeydir.

- A pénz minden.
- A pénz az Isten.

- Aşk önemli bir şeydir.
- Aşk mühim bir şeydir.

A szerelem fontos dolog.

Bu garip bir şeydir.

furcsaság ez.

Bilgisayar harika bir şeydir.

Egy számítógép csodálatos dolog.

Savaş korkunç bir şeydir.

Egy háború rettenetes dolog.

O, kaçınılmaz bir şeydir.

Ez elkerülhetetlen.

Bu benim istediğim şeydir.

- Ez az, ami nekem kell.
- Ez az, amit akarok.

Korku, seni çabalamaktan alıkoyan şeydir.

A félelem tart vissza a próbálkozástól.

Birazcık öğrenme tehlikeli bir şeydir.

- Veszélyes dolog valamiről egy keveset tudni.
- Keveset tudni veszélyes dolog.
- A csekély tudás veszélyes dolog.

Söylemek ve yapmak iki farklı şeydir.

Mondani és tenni nem ugyanaz.

O, oldukça sık olan bir şeydir.

Ilyesmi elég gyakran történik.

Bazen yanlış şeyi yapmak doğru şeydir.

Néha a helytelen választás a helyes.

O bir beyefendiden başka her şeydir.

Ő minden, csak nem úriember.

O, yapılması gereken mantıklı bir şeydir.

Logikus.

Bu tam olarak Tom'un yaptığı şeydir.

Tom pontosan ezt tette.

İp atlamak, kızımın en sevdiği şeydir.

Kötélugrás a lányom legkedvesebb sportja.

Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.

Ráfogjuk: "Ez is csak egy rossz dolog az életben, ki kell bírni."

Anlam, her şey soyup çıkarıldığında geriye kalan şeydir."

Az élet értelme az, ami megmarad, miután minden más elvész.

Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.

A majmoknak könnyű fára mászni.

Güvenli bir gelir benim için önemli bir şeydir.

A biztos jövedelem fontos dolog számomra.

Ve bu da tam olarak bilimin bize öğrettiği şeydir.

és pontosan ezt támasztja alá a tudomány is.

Ne de olsa kadın olmak da onun bildiği tek şeydir.

mert sosem volt a másik oldalon.

Sigarayı bırakmak dünyadaki en kolay şeydir. Binlerce defa bıraktığım için biliyorum.

A dohányzásról leszokás a világ legkönyebb dolga. Tudom, mert már ezerszer megtettem.

Bir sigara içenle öpüşmek bir kül tablasını yalamak gibi bir şeydir.

Megcsókolni egy dohányost, olyan, mint kinyalni egy hamutartót.

- Ben buna alışığım.
- Bu alışık olduğum bir şeydir.
- Ben alışığım buna.

Ehhez vagyok szokva.

- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.

Utálom a képmutatást.

- Yapmak zorunda olduğum şey budur.
- Yapmak zorunda olduğum şey odur.
- O benim yapmak zorunda olduğum şeydir.

Ez az, amit csinálnom kell.