Translation of "şeydir" in Arabic

0.065 sec.

Examples of using "şeydir" in a sentence and their arabic translations:

- Aşk önemli bir şeydir.
- Aşk mühim bir şeydir.

الحب شيئ مهم.

- Savaş korkunç bir şeydir.
- Savaş çok kötü bir şeydir.

الحرب هو شيءٌ فظيع.

Bu garip bir şeydir.

فإنه شيء غريب.

Bu iğrenç bir şeydir.

This is an abomination

Değişim değişmeyen tek şeydir.

- التغيير هو الشيء الوحيد الذي لا يتغير.
- التغيير هو الشيء الوحيد الذي يظل ثابتاً.

Sanırım hayat onu yaptığın şeydir.

اعتقد ان الحياة هي ما تصنعه.

Hayatım sen olmadan hiçbir şeydir.

لا قيمة لحياتي دونك.

Zamanının ve yeteneğinin olduğu bir şeydir.

نملك الوقت والقدرة لتحقيقه.

üniversiteler, müzeler yapmak iyi bir şeydir.

وتشييد الجامعات والمتاحف هو أمر جيد،

Hukuk ve siyaset iki farklı şeydir.

القانون والسياسة هما شيئان مختلفان.

Aşık olmak dünyadaki en doğal şeydir.

لا شيء طبيعي أكثر من الوقوع في الحب.

Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.

ومن السيئ إخبار أنفسنا بأنه علينا التحمل.

O hâlde, mekânsal adalet nasıl bir şeydir ?

إذن كيف تبدو العدالة المكانية؟

Anlam, her şey soyup çıkarıldığında geriye kalan şeydir."

إن المعنى هو ما يتبقى عندما تنجلي الأشياء عن حقيقتها".

Sanırım bu tam olarak Tom'un yapmanı beklediği şeydir.

أنا أعتقد أن ذلك بالضبط ما يتوقعه توم منك.

Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.

المعرفة لا تمثل شيئا، و الخيال هو كل شيء.

Ve bu da tam olarak bilimin bize öğrettiği şeydir.

وهذا بالضبط ما يعلمنا إياه العلم.

Ne de olsa kadın olmak da onun bildiği tek şeydir.

لأن كونها امرأة هي كل ما عرفته يومًا.

- Bu, beni mutlu eden şey.
- Bu, beni mutlu eden şeydir.

هذا ما يشعرني بالسعادة.

- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.

أكره النفاق.

Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.

الوقت شيء ثمين، لهذا علينا أن نستغله بأفضل طريقة.

- O, tam olarak benim istediğimdir.
- O tam olarak benim istediğim şeydir.
- İstediğim tam olarak budur.

هذا بالضبط ما أردته.